eisenheim Oluşturma zamanı: Nisan 26, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Nisan 26, 2008 Sinan Cemgil, (d. 15 Kasım 1944, İstanbul – ö. 31 Mayıs 1971, Nurhak). THKO örgütünün kurucularından. Çocukluk Yılları Türkiye’nin önemli aydınlarından Adnan Cemgil ve Nazife Cemgil’in ikinci oğulları olarak 15 Kasım 1944’de İstanbul’da dünyaya geldi. Öğretmen anne-babanın çocuğu olarak iyi bir eğitim aldı. Türk Barışseverler Cemiyeti'nin Menderes Hükümetini, TBMM kararı olmaksızın Kore’ye asker göndermesi sebebiyle protesto etmesi üzerine Adnan Cemgil’in aldığı hapis cezası Sinan’ın henüz çocuk yaşta cezaeviyle tanışmasına sebep olur. “Komünistler Moskova’ya!” bağırışlarını ise, aynı dava yüzünden Yozgat’a sürgüne gönderilen annesinin yanında duyacaktır. Devrimci Önder 1964’de Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Mimarlık Fakültesi’ne girdiğinde siyasetle etkin olarak ilgilenmeye başlar. 1965 yılında Bursa'daki TİP kongresinin yapılacağı Saray Sineması önünde Komünizmle Mücadele Derneği tarafından kışkırtılmış binlerce kişinin, kongre çıkışında delegelerin üzerine saldırması sonucu babası Adnan Cemgil yaralanıp hastaneye kaldırılır. Sinan, Türkiye’deki açık şiddetle bu vesileyle tanışır. 1965 yılında çıkardıkları Dönüşüm dergisini satarken arkadaşı Şirin Yazıcıoğlu ile birlikte gözaltına alınan Sinan Cemgil, aynı yıl ODTÜ Sosyalist Fikir Kulübü’nün (SFK) kuruluşuna katılır, bir süre genel başkanlığını yapar ve Türkiye İşçi Partisi’ne (TİP) de üye olur. 1967 yılında ilkokul yapma amacıyla Muş’un Korkut ilçesine giden ODTÜ kafilesinde yer alan Sinan, arkadaşlarıyla birlikte halk kültürü üzerine de incelemelerde bulunur. Bu incelemelerden geriye kalan, kafilenin diline persenk olan Çift Jandarma türküsüdür. Sinan’ın Amerikalı öğretim görevlisinin Yıllardan beri ODTÜ'de İngilizce eğitim görüyorsunuz. Nasıl İngilizce bilmezsiniz? sorusuna verdiği yanıt bugünlere kadar gelmiştir: “Biz, ODTÜ'de İngilizce üç kelime öğrendik: Yankee go home." 1968’le birlikte yoğunlaşan öğrenci eylemlerinde, ODTÜ içindeki mücadelesi, sevilen kişiliği ve üstün hitabet yeteneğiyle üniversitedeki hareketin doğal önderi olur. ODTÜ’de Toplumcu Gurup içinde yer alır. 1968’de ODTÜ’deki boykota ve 1969’daki ODTÜ işgaline önderlik eder. Toprak reformunun gerçekleştirilmesi istemiyle hazine topraklarını işgal eden Elmalı köylülerini ziyaretinin Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Merkezi tarafından tepki ile karşılanması, TİP’ten istifasını getirir. Sosyalist Devrim-Milli Demokratik Devrim tartışmalarında Milli Demokratik Devrim’i savunsa da Hüseyin İnan’la birlikte “Türk Solu” ve “Aydınlık” odaklı MDD yorumlarından ve bu çevredeki tartışmalardan uzak durur ve farklı bir yol açmak için arkadaşlarıyla birlikte harekete geçer. 1969 yılında Şirin Yazıcıoğlu ile evlenir. Vietnam kasabı olarak bilinen Komer’in arabasını yakanlardandır. Eylemde birlikte yer aldığı arkadaşı Mustafa Taylan Özgür’ün İstanbul’da öldürülmesi üzerine Ankara’da Atatürk Anıtı önünde toplanan kalabalığa, aranıyor olmasına karşın şöyle hitap edecektir: "Bir devrimci kardeşimiz polis kurşunu ile kahpece öldürülmüştür. Devrimci şehitlerin matemini tutacak zamanımız yoktur. Devrimcilerin postunu ucuza satmayacağız. Gün gelecek Türkiye'nin bağımsızlığı ve kurtuluşu için gerekirse hepimiz vurulacağız. Bunlar bizi korkutmuyor, üzmüyor ancak kinimiz bileniyor. Taylan Özgür'ün ardından matem tutmayacağız, mersiyeler düzmeyeceğiz. O, 24 saatini devrime adamış bir kişiydi. Yapılacak çok işlerimiz vardır, İkinci Kurtuluş Savaşının ilk kurşunlanan devrimcilerinden sonra bizler de düşebiliriz, bunu korku değil varacağımız şerefli bir nokta olarak kabul ediyoruz. Taylan, Komer'in arabasını yakarak devrim için ilk kıvılcımı atmıştı. Bu kıvılcım devam ettirilecektir. Türkiye'de CIA artık bir adam temizleme kampanyası açmıştır. Yılmıyoruz, korkmuyoruz." 1970 yılında doğan oğluna söz verdiği gibi arkadaşı Taylan’ın adını verir. Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu ve eylemler [değiştir]1970 yılında, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan, Alpaslan Özdoğan, Deniz Gezmiş ve Cihan Alptekin'le birlikte Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu'nun kuruluş çalışmalarını yürütür. THKO'nun şehir gerillası eylemlerinde yer alan Sinan Cemgil, 12 Mart 1971 muhtırasından sonra, arkadaşlarıyla birlikte Ankara'yı terkeder ve Elbistan civarındaki Nurhak Dağı'na çıkarak burada arkadaşlarıyla birlikte THKO'nun gerilla kampını kurar. Sinan Cemgil komutasındaki gerilla birliği, planlandığı gibi Kürecik Radar Üssü'nü basmak için harekete geçer. Ölümü Kürecik Radar Üssü’ne yapacakları baskın öncesinde Sinan Cemgil ve arkadaşları, İnekli Köyü muhtarının ihbarı üzerine kuşatılır. 31 Mayıs 1971’de askerlerle çıkan çatışmada atış menzili dışına çıkmış olan Sinan Cemgil, yaralı arkadaşı Alpaslan Özdoğan’ı kurtarmak için geri döner. Sinan Cemgil, Alparslan Özdoğan ve Kadir Manga ile birlikte vurularak öldürülür. Adıyaman Gölbaşı ilçesinde cenazeyi almaya giden Sinan’ın annesi Nazife Cemgil, çevresini saran kadınlara Sinanlar’ı şöyle anlatacaktır: "Bu oğlum Sinan... Bunlar da onun arkadaşları (Kadir ve Alpaslan), kardeşleri.... Onlar da oğullarım... Bu çocuklar, bu oğullar; bu ülkeyi, halkı, sizleri sevdiler. Başka bir istekleri yoktu. Her biri birer dehaydı. Her biri üstün zekalı birer güzel insandı. Dileselerdi, düzenin adamları olsalardı, şimdi burada cansız yatmazlardı. Birer milyoner olurlardı. Ama onlar, halkı, sizleri sevdiler. Sizin sorunlarınızı omuzladılar. Size yalan söylüyorlar. Onlar eşkiya değildi." Literatürde Sinan Cemgil Kitaplar Sinan: Nurhak Dağlarından Sonsuzluğa, Turhan Feyizoğlu, Ozan Yayıncılık, İstanbul, Ağustos 2000, ISBN 9757891290 Gülünün Solduğu Akşam, Erdal Öz, Can Yayınları, İstanbul, 1997, 27. Basım, ISBN 9789755100869 Filmler Hoşçakal Yarın (Sinan Cemgil rolünü Rıza Sönmez üstlenmiştir) Diziler Hatırla Sevgili (Sinan Cemgil rolünü Çetin Demir üstlenmiştir) KAYNAK=Vikipedi Umarım daha önce açılmış bir başlık yoktur. Varsa da şimdiden özür dilerim, affola. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MALCOLMX Yanıtlama zamanı: Nisan 26, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 26, 2008 Mahir Çayan konusun da az önce belirtmiştim senın bu konun da tam üstüne denk geldi Devrim Şehitlerini saygıyla sevdalarını yüreklerimizde yaşatarak anıyoruz bu gece sağol bu güzel başlık için... -------------------- Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eisenheim Yanıtlama zamanı: Nisan 26, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 26, 2008 Sana da teşekkürler bu güzel yorumun için. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
birunsatan Yanıtlama zamanı: Nisan 26, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 26, 2008 yüreğimizde hep buruk bir gülücük olarak kalacak onlar, kimler ne derse desin, neler yaparsa yapsın, onlar halkı için verebilecekleri tek şeyi vermekten tereddüt etmediler. 1968 devrimci kuşağının önderlerinden, thko kurucularından. öğretmen bir anne babanın çocuğu olarak istanbul'da doğup büyüdü. daha sonra odtü mimarlık fakültesine girdi. odtü işgaline önderlik etti. deniz gezmiş ile beraber gerilla örgütlenmesi gerçekleştirmek üzre adıyaman civrındaki nurhak dağlarına hareket etti fakat, deniz gezmiş ve yusuf aslan bu bölgeye ulaşamadan, gemerek'te yakalandılar. sinan cemgil, nurhak dağlarında gerilla kampı kurdu. bir köy muhtarının ihbarı üzerine, 31 mayıs 1971'de askerlerle girdikleri çatışma sırasında, arkadaşları alparslan özdoğan ve kadir manga ile beraber can verdi. öyle ki ölümle burun buruna kalana kadar, ne etraflarını saran askerlere, ne de köylülere ateş açabilmişlerdir. sinan cemgil'in annesi, adıyaman'dan cenazeyi almaya gittiğinde ise şunları söyledi; bu oğlum sinan... bunlar da onun arkadaşları, kardeşleri.... onlar da oğullarım... bu çocuklar, bu oğullar; bu ülkeyi, halkı, sizleri sevdiler. başka bir istekleri yoktu. her biri birer dehaydı. her biri üstün zekalı birer güzel insandı. dileselerdi, düzenin adamları olsalardı, şimdi burada cansız yatmazlardı. birer milyoner olurlardı. ama onlar, halkı, sizleri sevdiler. sizin sorunlarınızı omuzladılar. size yalan söylüyorlar. onlar eşkiya değillerdi.” babası adnan cemgil ise köylülere şunları söyledi; ''ben varlikli bir aileden geliyorum. kendim ögretmenim. ekonomik durumum oldukça iyidir. oglumu en iyi sekilde yetistirdim. en iyi okullarda okuttum. ülkenin en güzide üniversitesi olan orta dogu teknik üniversitesi'nde okuyordu. hiçbir seye ihtiyaci yoktu. bu sonuç olmasa yüksek mühendis çikacak ve o da varlikli bir hayat yasayacakti. fakat o sizin iyiliginiz için öldü. bunu bilesiniz diye söylüyorum'' bu konuşma üzerine bütün köylüler, sessizce başlarını öne eğdiler... ...... eski duvar diplerinde karanlık sular ay vurmuş gölgelenmiş kuytular canım oğul, güzel yiğit, al gel kanlı gömleğini sana nasıl kıydılar? ben bu yürek yarasını bir gece elbistanda duymuştum akşamlar bir karakuş gibi sağılıp inerdi tenha yollara yıldızlar dut kokardı, iğdeler ay kokardı öflez ışıkları yol boylarında osmanlı karakolları tilkiler üşüşünce akşam yıldızıyla bağlara kelepçemin karasına bir ak güvercin -nazlı nazlı canım yiğit, süzüm süzüm canım oğul- gelip konardı ben bu yürek yarasını bir gece elbistanda duymuştum... ekmek yedim, su içtim ben nasıl yadsıyayım? ya nasıl yadsıyayım o ishaklı selvilerdeki ay ışığını ya bu kanlı gömleği ben kime giydireyim? sen ne zaman büyüdün de ne zaman kaptırdın gönlünü o nurhaklara? sen daha bebek bebek, sen daha baba baba canım oğul, o kıraç topraklarımın yaban gülü, yiğidim sen ne zaman büyüdün de düştün yollara? yolunu mavi kumrulardan, taylardan sorar oldum hala duruyor mu telefon tellerinde o mavi kargaları maraş topraklarının? o karanmuk çalıları, o çoban döşekleri, o müslüman kayalar? beni sordun mu gözüm; o kanlı toprakların menekşeli sabahlarından? çıkınımda kara zeytin bile yok kara alman kelepçesi bileklerimde bileklerim -canım oğul- yeni yeni başladı sızlamaya sen büyüdün de demek düştün demek o damar damar kınalı topraklara tüketmişim yirmi yılı -canım yiğit- bir salkım üzüm gibi canım oğul, güzel yiğit al gel kanlı gömleğini, sana nasıl kıydılar? dört bir yana haber salsam öldü desem inanır mı? dağlar bana geri verin kadir'imi, sinan'ımı.. jandarma kurşunu çaldı canımı tenimden aldı nurhak'a abide kaldı dağlar aldı selamımı nurhak sana güneş doğmaz uçan kuşlar yuva kurmaz dökülen kan, yerde kalmaz soracağız hesabını... böyle kalır sanma devran yola devam eder kervan öldü sinan, doğdu taylan omuzladı silahını.. -------------------- 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eisenheim Yanıtlama zamanı: Nisan 26, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 26, 2008 Eyvallah, teşekkürler. Çok güzel oldu bu... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
birunsatan Yanıtlama zamanı: Nisan 26, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 26, 2008 ben teşekkür ederim.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
birunsatan Yanıtlama zamanı: Mayıs 9, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 9, 2008 http://www.68dayanisma.org/ftp_folder/other/sinan.jpg http://www.68dayanisma.org/ftp_folder/galeri/sinanmiting.jpg http://www.kurtuluscephesi.com/kurcep1/kcfoto/sinan.jpg sizi, sizin ardınızdan gidenleri özledim... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.