pithc Oluşturma zamanı: Nisan 26, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Nisan 26, 2008 21 NİSAN 2008 zamanın tozu P U D R A ve Sahne Tozu yutup, iflah olmayanlar... Can Başak ile yaptığım söyleşimde, bazı tiyatro sanatçılarımızın bambaşka meslek dallarından tiyatro sanatına geçiş yaptıklarından bahsetmiş, birkaç ta örnek vermiştim. Tiyatro sanatçılarımızla şimdiye kadar yapmış olduğum söyleşilerimin hemen hemen büyük çoğunluğunda da "Sahne Tozu" kelimesi geçmiştir. Hatta kendimi de "sahne tozu yutup, iflah olmayanlar" sınıfına dahil etmiştim bu yazımda. Ve bu tozu sahne de değilde, senelerdir oyunları seyrederken nasıl yuttuğumu belirtmiştim. Bu "sahne tozu"nu yutmaya başlayışım 1970'li yıllarda Beyoğlu tiyatrolarında başladı. Zaman zaman da Kocamustafapaşa'da (Çevre Tiyatrosu) oldu. Yani lise yıllarına rastlıyor. Kızım Duygu ise, benden de şanssız (!)... O, bu "sahne tozu"nu, 4-5 yaşlarında Berlin'de çocuk oyunlarını seyrederken yutmaya başladı. 7 yaşında da TAK denilen tiyatro kurslarında, "sahne tozu"nun daha çok yutulduğu sahne'de asıl sahne tozu ile tanıştı. Yani, o da "sahne tozu yutup, iflah olmayanlar" sınıfına dahil olalı 12 sene oldu. Hazır söz "Sahne Tozu"ndan açılmışken, sizlere bir kitaptan ve bu kitaptaki sanatçılarımızın; "sahne tozu yutup iflah olmayan"ların "Sahne Tozu" üzerine söylediklerinden örnekler vermek istiyorum: Kitabın ismi : zamanın tozu P U D R A Yazarı Okan Bayülgen / Doğan Kitap Kitabı İstanbul'da aramadığım yer kalmadı. Berlin'e döneceğim gün Kadıköy'de buldum. Havaalanında ve uçakta kitabı bitirdim. Okan Bayülgen'in çektiği resimler çok güzel, eline ve makinasına sağlık. İçindeki sanatçıların çoğu ile söyleşi yaptım. Okan Bayülgen, sanatçılarımıza üç toz üzerine düşüncelerini sormuş: pudra - sahne tozu - zamanın tozu... Ben, sadece "sahne tozu" ile ilgili bölümleri almak istiyorum buraya: "O toz, hani derler ya "sahne tozu" diye, onun da ötesinde benim için hep bir kokudur. Oyun bittikten sonra veyahut başlamadan önce bir koku olur tiyatroda. Geldiğin zaman mutlaka alırsın. Yıllanmış ahşabın kokusu, deri koltukların kokusu, oyuncuların, seyircilerin yıllar ve yıllar boyunca bıraktıkları, salonun her tarafına sinmiş o koku. Eskilerin tiyatro tabiridir: "İki kalas bir heves" derler. İşte anlattığım bu hevesin kokusudur. Ben? Ben de o kalasların üstündeki hevesim..." Erol Günaydın / s: 66 "... Sahne tozu yutmamış insan ne anlar? Gençler için, acemiler için böyle söylüyoruz... yılların tozunu, zamanın tozunu hissetmeyen tam tiyatrocu olamaz. Sahne tozu yutmamış olanlar tam tiyatrocu olamazlar. Ama galiba bu söz de benim gibi biraz eskilerde kaldı. Şimdiki sahnelerde artık pek toz bulunmuyor; her yer cilalı... " Gülriz Sururi / s: 108 "Sahnenin tozu diye bir şey vardır. Ciğerine o sahnenin tozu bir defa kaçtı mı, oyuncu artık ondan kurtulamaz... İşte sahnenin tozunu, tiyatronun o havasını uçuşan partiküller gibi değil de spritüalist bir anlamda düşünmek mümkün..." Metin Akpınar / s: 139 "... sahne tozu... O senin yüreğine oturur, ciğerlerini işgal eder, doldurur. Bu yüzden nefesinle her yerine o tozu çekersin ve o toz, sigara tozu değil, öldürmez; o seni yaşatır." Hadi Çaman / s: 184 " 'Sahne tozunu yutan iflah olmaz' deyimi son derece gerçektir. Ama şekilsel bir şey var orada, sahne tozu nedir? Sahne tozu benim tiyatro sanatçısı olacağımı hiç hesap etmeden bir tiyatro grubunun içine katılmamdır ve orada tattığım mutluluktur. Sahne tozu eskilerin birbirlerine olan bağlılığı, mesleklerine ve insanlara saygıları, işlerine sevgileri ve sevdikleri işi yapmaktan aldıkları hazdır..." Metin Serezli / s: 216 Evet, ben her ne kadar sahnenin üstünde değilsem de, sanatçılarımızın da dedikleri gibi, ben o kokuyu ciğerlerimde hissetmekten hoşnutum. Hadi Çaman ne demiş: " o toz, sigara tozu değil, öldürmez; o seni yaşatır..." ADEM DURSUN Nisan 2008 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.