Jump to content

Yorgo Seferis


teiresias

Önerilen Mesajlar

Yorgo SEFERIS

Yunanlı şair Yorgo Seferis ( asıl adı, Giorgios Stylianou Seferiades ) 13 Mart 1900'da İzmir'de doğdu, 20 Eylül 1971'de Atina'da öldü. Yaşamının ilk on dört yılı İzmir'de geçti. 1914'te ailesi ile Atina'ya göç etti. Paris'te hukuk okudu. İkinci Dünya Savaşı'na kadar İngiltere'de dış işlerinde çalıştı. Savaş sırasında sürgündeki Yunan hükümetinde yer aldı. Arnavutluk, Güney Afrika, Mısır, Türkiye, Lübnan, Suriye'de elçi müsteşarlığından büyükelçiliğe dek çeşitli kademelerde görev aldı. 1947'de Atina Akademisi Ödülü'nü, 1963'te Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandı. Yunan edebiyatından Simgeciliğin öncüsü, 1930 kuşağının önde gelen temsilcisidir. İncelikli lirizmi ve canlı doğal söyleyişi ile halkının ve çağdaş insanın trajik durumunu yansıtmıştır.

 

 

DENİZE YAKIN MAĞARALARDA

Denize yakın mağaralarda

bir susuzluk duyarsın, bir aşk,

bir coşku

deniz kabukları gibi sert

alır avucuna tutabilirsin.

 

Denize yakın mağaralarda

günlerce gözlerinin içine baktım,

ne ben seni tanıdım, ne de sen beni.

 

 

 

 

Çeviren : Cevat ÇAPAN

 

 

DESTANSI ÖYKÜ'DEN

 

I

Üç yıl boyunca

hiç durmadan haberciyi bekledik

gözlerimizi dikip

çamlara, kıyıya ve yıldızlara.

Bir olup sabanın demiriyle, omurgasıyla geminin,

İlk tohumu arıyorduk

eski oyun yeniden başlasın diye.

 

Yaralarla döndük yurdumuza,

elimiz kolumuz tutmuyordu, ağzımız

tuz pas içinde.

Kuzeye doğru yol aldık uyandığımızda,

lekesiz kanatlarıyla bizi sislere salan

kuğuların yaraladığı yabancılardık.

Uluyan gündoğusu çıldırttı bizi kış gecelerinde,

yazları, ölmeyen günün acısında yitirdik kendimizi.

 

Birlikte getirdik dönüşte

Bu oyma kabartmalarını saygılı bir sanatın.

 

 

II

Yeniden bir başka kuyu bir mağara içinde.

Bir zamanlar kolaydı

Putlar, süsler çıkarıp derinliklerinden

Sevindirmek bize bağlı kalan dostları.

İpler kopmuş artık; yalnız kuyu ağzındaki izleri

Ansıtıyor bize, bizi koyup giden mutlulukları:

Kuyu ağzında parmaklar, ozanın deyişiyle.

Bir an taşın serinliğini duyuyor parmaklar

Ve taşa geçiyor gövdenin sıcaklığı,

Her kıpı, sessizlik dolu, damla akmadan

Ruhunu oyuyor mağara sanki kumarda ve yitiriyor.

 

 

III

"İçinde hançerlendiğiniz hamamı unutmayın."

Ellerimde bu mermer başla uyandım

Dirseklerimi yoran, nereye koyacağımı bilemediğim.

Bir düşe yuvarlanıyordu baş, ben düşten uyanırken,

Böylece birleşti yaşamlarımız, şimdi ayırması güç.

Bakıyorum gözlere, ne açık ne kapalı,

Konuşmağa çalışan ağıza konuşuyorum,

Tutuyorum derinin ötesine çökmüş yanakları.

Gücüm fazlasına yetmiyor.

Ellerim kayboluyor, sonra dönüyor,

Sakatlanarak.

 

IV

ARGONOTLAR

Ruha gelince,

tanıyacaksa kendini,

bir başka ruhun

derinliklerine bakması gerek:

hem yabancı, hem düşman, aynada gördük onu.

 

İyi çocuklardı yoldaşlarımız, hiç yakınmıyorlardı

yorgunluktan, susuzluktan, soğuktan,

ağaçlar ve dalgalar gibi dayanıklıydılar

rüzgârla yağmuru kabul eden,

geceyle güneşi,

onca değişim içinde hiç değişmeden.

İyi insanlardı, günlerce başlarını eğip

hep birden soluyarak

küreklerde ter döktüler,

kanlarıyla kızardı uysal derileri.

Kimi zaman türküye durdular, başlarını eğip

hintincirlerinin bittiği ıssız adadan geçerken,

köpeklerin havladığı burnun ötesinde,

batan güne doğru.

Kendini tanıyacaksa ruh, diyorlardı,

bir başka ruhun derinliklerine bakması gerek

Ve kürekler vuruyordu denizin yaldızına gün batarken.

 

Nice burunlar geçtik, nice adalar,

deniz bir başka denize karışıyordu,

martıları, ayı balıkları başka.

Gün oldu, mutsuz kadınlar yas içinde

dönmeyen çocuklarına ağladılar,

öfkeyle Büyük İskender'i sordu başkaları

ve Asya'nın derinliklerine gömülen kahramanlıkları.

Gecenin kokularıyla yoğun kıyılara demirledik gemiyi,

kuş cıvıltıları, suları elimizde büyük bir mutluluğun

anısını bırakan.

Ama hiç sonu gelmiyordu bu yolculukların.

Ruhları bir olmuştu küreklerle, ıskarmozlarla,

asık yüzlü pruvasıyla geminin,

dümen suyuyla bir,

yüzlerinin görüntüsünü kıran sularla bir.

Birer birer öldüler

başları eğik yoldaşlarımız.

Kürekleri belirtisi kıyıda yattıkları toprağın.

 

Kimseler yok adlarını anacak. Alın yazısı.

 

 

 

Çeviri : Cevat ÇAPAN

 

 

IX

Liman yaşlıdır, artık bekleyemem

Çamlı adalar için çekip giden arkadaşları

Çınarlı adalar için çekip giden arkadaşları

Açık deniz için çekip giden arkadaşları.

Okşarım paslı gemileri, kürekleri okşarım

Ki bedenim canlansın ve güçlensin.

Yelkenler tuz kokusu verir yalnız

Öteki fırtınadan.

 

Yalnız kalmak isteseydim, sessizlik

Olurdu aradığım, yoksul ufukta

Bu çizgilerin, bu renklerin, bu suskunluğun

Ruhumu parça parça edeceği umudu değil.

 

Gecenin yıldızları yeniden getirdi bana

Ölümü bekleyen Odysseus'un güvenini, çiriş otları arasında.

Burda çiriş otları arasında demirlediğimiz zaman

Adonis'in yaralandığını bilen boğazı bulalım istedik.

 

 

Çeviri : Melih Cevdet ANDAY

 

 

 

YADSIMA

 

Bir güvercin gibi ak

o gizli kıyıda

susadık öğle üzeri:

ama tuzluydu sular.

 

Sarı kumların üstüne

adını yazdık onun,

ama bir rüzgâr esti denizden

ve silindi yazılar.

 

Nasıl bir ruh, bir yürek,

nasıl bir istek ve tutkuyla

yaşadık:yanılmışız!

Değiştirdik öyle yaşamayı.

 

Çeviri : Cevat ÇAPAN

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

YAPITLARI

I strofi (Dönüm Noktası, 1931)

I sterna (Sarnıç, 1932)

Mithistorima (Destansı Öykü/Mitolojik Tarih, 1935)

Poiimata (Şiirler, 1940)

Himerologio Katastromatos I-IV (Seyir Defteri I-IV, 1940-1955)

Tetradhio Gimnasmaton (Alıştırma Defteri, 1940)

Kikhli (Ardıç Kuşu, 1947)

Tria Krifa Poimata (Üç Gizli Şiir, 1966)

ÖDÜLLERİ

 

Atina Akademisi Ödülü (1947)

Nobel Edebiyat Ödülü (1963)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...