birunsatan Oluşturma zamanı: Mayıs 5, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Mayıs 5, 2008 Henüz on iki yaşında! Çalışmak zorunda... Tabii çalmak istemiyorsa. Ama siz eminim ona kıyamayacaksınız... Bir fabrikanın havasız bölümlerinden birinde, hiç yiyemediği salamura etleri konserve kutularına durmaksızın dolduruyor olmasına seyirci kalamayacak, ne yapıp ne edip onu okutmaya çalışacaksınız. Zaten okumayı seven bir çocuk o. Ülkemizdeki benzerleri gibi okulu bırakmak zorunda kalmış, tanımadığı bir babası ve çok yağmur yağınca kartondan evleri yıkılan ve zatürreeden ölen bir annesi var. Onun yaşadığı yer Brezilya'nın Rio de Janerio kenti Oysa Copacobana isimli, şarkılardan duyup da biz de sadece romantik çağrışımlar yapan bir plajda yaşam mücadelesi veriyor Nino. Sabahları erkenden kutusunda uyanıp kendini sulara bırakıyor. Sadece azıcık temiz olabilmek için yapıyor bunu; üstündekilerse hep aynı paçavralar... Annesinden erdemli bir çocuk olmayı öğrenmiş. Dilencilik yapmaktan başka çaresi yok, çalmak ona göre değil... Zenginlerin son model arabalarıyla turladıkları, meyve suyu dükkânlarının, lokantaların ve mağazaların adeta başka bir dünyaya aitmiş gibi durduğu Rio'da, Nino'yu sanki gören kimse yok. Kimi zaman 'açım' diye bağırsa da o artık üstündeki paçavralarla, kimsesizliği ve yoksulluğuyla var, bu yüzden işte onu kimse görmüyor... Belki iyiliksever bir bey... Hani arada sırada karnını doyuracak kadar para veren, verebilen, iş bulsun diye giysi ve ayakkabı getiren biri. Bazen, Nino'nun efendiliğinden, okulda öğrendiklerinden etkilenen bir restoran sahibi... Bir kızla buluşmak Nino işte bu yüzden hep uyumak istiyor. Uyuyunca herkes eşit, uyuyunca karnı acıkmıyor çocukların, uyuyunca kimseyi umursamayan bir 'rock star' bile olabiliyorsun ya da her gün gördüğün ama konuşmaya bir türlü cesaret edemediğin bir kızla buluşabiliyorsun. Nino kadar iyi kalpli olmak, Nino kadar erdemli olmak sokaklarda yaşamak zorundaysanız zor. Size iş bulan birini düşünün, adı Roberto olsun. Bu Roberto sizin maaşınızı alsın, vergi kessin, kalanını da kendi saklasın... Sonra da siz şöyle düşünün, işte o zaman Nino'nun nasıl bir çocuk olduğunu anlarsınız; "Bazen Roberto'nun hasta olduğu günler gece mesaisinde de çalışmak zorunda kaldım. Yoksa onun maaşını keserlerdi. Roberto bana bunun için teşekkür etmedi, ama onun için yaptığım şeyin değerini bildiğinden eminim. Sanırım arkadaşlık böyle bir şey: Birbirini anlamak için her şeyi söylemen gerekmiyor." (s. 70) Bu kitabı alıp Nino'yu bağrınıza basın önce. Sonra da bizim sokaklarımızdaki çocuklara, her biri birer Nino'ymuşçasına bakın, yapılacak bir şeyler mutlaka vardır... UYUMAK İSTEYEN ÇOCUK Michel Brule, Çeviren: Canan Coşkan, İmge Kitapevi Yayınları, 2006, 99 sayfa, 6 YTL. http://www.radikal.com.tr/veriler/ekler/kitap/2006/02/10/arar.gif okumadıysanız, kesinlikle okuyun, çocuk kitabı, küçükler için demeyin, hayallerin ne demek olduğunu, yaşamın ne demek olduğunu öğrenmek için küçük nino'nun hayatına konuk olun... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cinn Yanıtlama zamanı: Mayıs 6, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 6, 2008 paylaşım çok güzel.teşekkürler.) malesef etrafımız "nino"lardan geçilmiyor.çok fazla var.üzülmekten başka yapabildiğim, eğer nino dilenciyse para vermem.bilirim başkaları zorla alacak.istediği bir şeyler alırım.ama sonradank eder para kazanamazsa ceza alacak,lanet olsun yaşama diyip veririm. eğer nino çalışansa muhakkak görmüş olduğum hizmet bedeline yakın bir bahşiş veririm..bu bir berber çırağı,bir tamirci,yada bir yıkamacıda küçük elleriyle araba kurulayan bir nino..((((((((( Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.