Jump to content

Atonal müzik


pagan

Önerilen Mesajlar

Atonal” kelime anlamı olarak, sesi/notası olmayan anlamındadır. Ancak müziğin notasız ya da sessiz olması beklenemez. Atonal, yani bir diğer deyişle “On İki Nota Müziği”, tüm zamanlarda uygulanan müzik sistemlerinin alt üst olduğu bir durumdur. Bilindiği üzere yapıtlar, özellikle batı müziğinde, sesler ve notalar yardımıyla “gam” (yedi ana notadan seçilen bir notayla başlayıp sırayla devam etmek) adı verilen kalıplar içerisinde ifade edilirdi. Gamlar başladıkları notalara göre farklı isimler alırdı. Bu sayede müzik içerisinde uyum, dinginlik ve denge sağlanması hedeflenirdi. Gamlarda notalar, gama adını veren baskın notanın daha fazla duyulması suretiyle, notaların armonikleri de çalınarak belirli bir düzen içerisine konulurdu.

 

Batıda esas olan kilise müziğiydi. Kilise müziği akılcı ve hatta çıkarcıydı. Dolayısıyla müziğin gelecekteki kullanımını etkilemişti. Zaten müzikte ilk kurumsallaşma, İncil’deki Latince duaların akılda kalması için, halk şarkı ve melodilerine katılmasıyla gerçekleşmeye başladı. Doğu ise müziğe daha farklı yaklaştı. Onlara göre müzik, ibadet için araç değildi; müziğin kendisi bir çeşit ibadetti. Doğuda müzik teknik bilgi yığını olarak görülmez, kurumsallaştırılamazdı; çünkü müzik felsefe, duygu ve düşünceydi. Bu etkileşimler sayesinde, kilise müziğinin kurumsal yapısı artık bestecilere yetmez oldu. Besteciler müziği kalıplara uydurmak istemediler ve her alanda olduğu gibi müziğin de haşarı çocukları vardı. Onlar, müziği gam kalıpları içerisinde yaşatmak, varetmek istemediler. Özellikle bitişlerde dizi dışı yarım tonun, insanlar üzerinde daha fazla etki yaptığı ve bitişleri güzelleştirdiği fark edildi. Bunun sonucunda da, majör ve minör gamlar müzikal hayata taht kurmaya başladı. Bu sayede diyezler ve bemoller hem daha rahat, hem de daha fazla kullanılabilir hale geldi.

 

Müzik kural dışılaşmaya başlamıştı artık. O sıkıcı, zorunlu yapılan ve duygusal ifadeyi kısıtlayan gam kalıpları, yavaş yavaş yerini majör ve minör gamlarına bıraktı. Bu anlamda en önemli adım J. S. Bach tarafından atıldı. Bach’ın müzikal anlamda pek çok takipçisi, hatta taklitçisi oldu. Onun attığı adımı takip edenler, bu yeni müziğe eklemeler yaptılar. Ancak onun müziği tamamıyla ayrıydı. Bestelerinde motifleri ince ince işleyerek çok sesliliği kullandı. Ne yazıktır ki, yine de müzikteki bazı “uygunsuz” olacağı düşünülen notalar, ne Bach tarafından, ne de diğerleri tarafından kullanılmaktaydı. Kilise kalıplarından uzaklaşılmış, yeni ve çok sesli müziğe geçilmiş, ancak majör ve minörler hala bir üst seviyeye çekilememişti. İşte bu bir köşeye atılmış, unutulmuş, uygunsuz notaların kullanılmaya başlanmasıyla majör ve minör gamları bir kademe yükselmişti. Gamlar içerisinde duyguyu, vurguyu artırmak için düzene uygun olmayan notalar kullanılmış ve bu sayede yapıtlar, daha fazla anlamlanmıştır. Az evvel de bahsettiğim üzere; özellikle bitişlerde uygulanan yarım tonluk dizi dışı kullanımlar, yani “atonalite”, artık yapıtların içinde de kullanılmaya başlanmıştır. Bu atonalite durumu, majör ve minör kalıplarını da anlamsız kılmıştır. Eski yapıtlar dahi, bu yeni sistemle tekrar elden geçirilebilir hale gelmiştir.

 

İşte tam bu noktada -yani notalar, gamlar, düzen, tertip ilişkisinin bittiği yerde- A. Schönberg devreye girer. O, Atonal Müzik’in adını ilk kez zikreder. Artık majör ve minör gamları da ortadan kalkmıştır. İkisi birarada kullanılmış, gam sistemlerine uymayan bemol, diyez ve diğer sesler müziği ele geçirmiştir. Schönberg bunun için “İki tür birleşip daha üstün bir nesil yaratmıştır.” der.

Yedi ana nota artık müziğin efendisi değildir. Diğer notalar da en az onlar kadar önemli, onlar kadar çok kullanılır hale gelmiştir. Yapıtlar içerisinde tek bir notanın baskın olduğu dönem sona ermiştir. Zaten bu sistem, ancak tonal yapılar içerisinde uygulanabilirdi. Atonal yapıda ise 12 ayrı notadan oluşan dizi boyunca hiçbir notanın yinelenmemesi, yani dizideki notalar bitmeden aynı notanın yinelenemeyeceği ortaya çıkmıştı. Böylece Atonal Müzik kendi kendisini formülize etti. Müziğin içerisindeki uyumu artırmak için dizi ters çevrilip tersten çalınabilir ya da farklı notalardan başlayarak farklı kombinasyonlarla çalınabilir. Asıl amaç, müziğin içinde hiçbir notanın baskın olmamasıdır. Nota yinelenmesine şiddetle karşı çıklır. Böylece hem çok seslilik, hem de çeşitlilik sağlanabilir. Atonal Müzik alanındaki ilk örnekler, bu sistemin kurucusu A. Schönberg’e aittir. Almanya’da bir müddet bu sistemle müzik yapılması yasaklansa da, günümüze kadar Litzt, Mahler ve Strauss’un katkılarıyla, Shönberg’in öğrencileri olan Anton Berg ve Anton Webern’in eserleriyle gelmiştir.

Alıntıdır.

.

on iki toncuların hedefi de tıpkı empresyonistler gibi aynıydı: tonaliteye bağlı klasik armoni kalıplarını yıkmak. ancak, sonuca ulaşmak için 2 farklı yoldan ilerlediler:

 

empresyonistler; dikey armoni yazma yolunu kullandılar, hemen her ses üzerinde suni 7lilerden yararlanarak fonksiyonları sarstılar.

 

schönberg yalnız dikey yazı * değil, özellikle yata yazı * tekniğine yöneldi.

 

ayrıca bir diğer önemli fark ta, empresyonistlerin müzikle bir tablo çizmek, en azından bir tablo ya da görüntünün müzikle anlatımını hedeflemesinin yanında, schönberg'in müziği alabildiğine yalınlaştırarak evrendeki ilk ilkel güce dönüştürmek ya da en azından alabildiğine yaklaştırmak istemesidir. schönberg bu isteği doğrultusunda geleneksel armoni kalıplarını tamamen terketmiştir.

 

schönberg'in anlayışına göre, akorlar tesadüfen oluşuyorlardı. tüm tonik-dominant * egemenliği kalkmıştı. ancak tümüyle kuralları reddeden bu armonik tablonun sonunda esetiği inkar eden ve hiçbir düzene girmeyen bir geleceğe yönelme tehlikesi schönberg'i ne olursa olsun bir yeni-düzen kurmaya itti.

 

bu yeni düzenin adı seriel kuram ya da reihenbildung dur. bu sistem şöyle gerçekleşiyordu:

 

- 1 oktavın içindeki 12 adet yarım yon (bildiğimiz kromatik gam) tüm fonksiyon ve tonalite bağlantılarından kopartılıp her biri tek başına-bireysel bir nota/ses olarak düşünülmeliydi.

 

- disonanslar mild * ve scharf * diye ikiye ayrılmıştı. örneğin majör 2li ve minör 7 li (do,re,sib) mild bir akorken, 2li minör ve 7li majör (do-reb-si) scharf bir akordur.

 

- 2 minör üçlünün (do-mib-solb) üstüste gelmesinden doğan akor ise konsonans bir akordur. aynı şekilde 2 majör üçlüden oluşan (do-mi-sol#) bir akor da konsonant olarak kabul edilir. halbuki klasik armoni kurallarına göre yukarıdaki iki akor (birincisi eksik 5, ikincisi +5) disonant akorlar olarak kabul edilir.

 

- geleneksel müzikte olduğu gibi 12 ton sisteminde de akorlar arasında gelen gerilime yer veriliyordu. ancak burada bir disonant akor bir konsonant akora karar vermek zorunda değildir.

 

- bu sisteme göre en küçük birim "reihe" yani seri idi ve her bestelenen eser için bir grundreihe * lazımdı. bu seri kromatik gamın 12 sesinden oluşturulurdu. ikili veya üçlü aralıklar tercih edilir, 4lü tam 5li tam veya artmış 4lü aralıklar bir kereden fazla kullanılamazdı .

 

- on iki ton müziğinde anarmonik diye bir kavram mevcut değildi (do#-reb), ilgili gamlar veya majör-minör gibi ayrımlar da yoktu.

 

yukarıda anlatılan grundreihe (temel seri)'ye schönberg grundgestalt yani temel biçim adını veriyordu. grundgestalt sadece melodik bir şemaydı. bu temel şemaya göre yazılacak eserdeki melodik, armonik ve ritmik oluşumlar elde edilirdi, eser boyunca çeşitli ritimler kullanılarak oynanabilir ve dolayısıyla yeni motif ve temalar oluşturulabilirdi. ayrıca grundgestalt her zaman aynı şekilde gelmek zorunda da değildi, kontrapunkt tekniğiyle başaşağı edilebilir, çevrilebilir * veya tersine yazılabilirdi * ya da çevrilmiş şekli tersine kullanılabilirdi.

 

reihe mutlaka yatay yazılmak zorunda değildir, dikey de olabilir. schönberg'in dediğine göre reihentechnik, grundgestalt'in değişik ritimlerle ve kontrpuan kurallarıyla işlenerek sürekli tekrarlanmasından ibarettir.

 

on iki ton müziğinde matematik egemenliği kendini gösterir. özellikle schönberg ve webern son derece entelektüel ve duygusallıktan uzak görünüşte eserler verdiler. alban berg'e gelince, o schönberg'e göre konstrüksiyon egemenliğinden ziyade lirik ve duygusal olmaya daha çok yer veren bir besteciydi.

 

ayrıca schönberg on iki ton müziğini icat ederken şu iddiada da bulunmuştu: kendisi birden bire ortaya çıkan bir teori geliştirmemişti. başlıca etkisi altında kaldığı ve yöntemlerinden faydalandığı besteciler bach, mozart, wagner ve brahms'tı.

 

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Peki bu atonal denilen tarza belirli bir tona bağlı kalmadan müzisyenin doğaçlama olarak tondan tona dolaşması denilebilirmi? Örneğin tonun majörden minöre dönüşmesi, farklı modların ya da gamların uyumsuz fakat gene de uyumlu bir biçimde dolaşılması gibi... Tıpkı caz müzisyenlerinin ve klasik rockcuların sıkça yaptıkları gibi... Yani bir çeşit deneysellik... Öyle mi?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Deep Purple'ın Orgcusu John Lord sanırım günümüzde bu işi en iyi kıvıranlardan biri. Bakıyorsun parça pentatonik tonda başlıyor, minör tonda devam ediyor arada barok, folk, caz, blues tınılar, rastgele basılan uyumsuz fakat genede uyumlu akorlar 3 5 de dorian lydian vs mod dolaştıktan sonra (ve bu arada dinleyiciyide allak bullak edip uçurduktan sonra) Bir de bakmışsın parça başladığı tona geri dönmüş... Bkz Space Trucking, Mandrake Root, Wring that neck vs. live versiyonları...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

György Ligeti ve Iannis Xenakis de atonal müzik açısından önemli eserler vermiş değerli sanatçılardandır. Ne yazık ki, ikisi de artık "gübre" evrelerini tamamlamış ve "ağaçtaki mevyenin vitamini" haline gelmiş, hatta o meyvelerden yiyen kişilerin vücutlarına yerleşmiş, belki de o meyvelerden yiyen kişilerin çocuklarına geçmiş bile olabilirler. Kısacası, saçmalayarak anlatmaya çalıştığım şey ölmüş olduklarıdır.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...