Ayrılık...Behiç Ak...

Oyunun Adı: AYRILIK

Yazar: BEHİÇ AK

Yazar Bilgisi:

1956 yılında Samsun'da doğdu. Yıldız Üniversitesi ve İTÜ'de mimarlık öğrenimi gördü. 1982'den beri Cumhuriyet gazetesinde çiziyor. Çizerliğinin yanı sıra çocuk kitabı yazarlığı ve çizerliği, oyun yazarlığı ve belgesel film alanında da çalışmaları vardır. Bina adlı oyunu 1983 yılında Kültür Bakanlığı Özel Ödülü'nü aldı ve bir yıl sonra Devlet Tiyatrosu'nda sahnelendi. Ayrılık adlı oyunu Harbiye Şehir Tiyatrosu'nda 1996 yılında sahnelenmiştir. Karikatür bant kitapları Türkiye'de ve Almanya'da yayımlananBehiç Ak'ın çocuk kitapları yine Türkiye'nin yanı sıra Japonya'da da yayımlanmıştır. 1994 yılında gerçekleştirdiği Türk Sinemasında Sansürün Tarihi- Siyahperde adlı belgesel film çalışması aynı yıl Ankara Film Festivali'nde "En İyi Belgesel Film"ödülünü kazandı. Yayımlanan kitapları şunlardır: Was Kümmert's Mich (Almanya, Migro), Kimkime dumduma (Metis), Ben Yapmadım Öğretmenim (Afa), Korkma Ben Hümanist Değilim (Afa), Galiba Seni Seviyorum (Afa), Dikkat Su! (Çocuklar için öğretici kitap), İstanbul'un Suyu Nereden Geliyor? (Çocuklar için öğretici kitap), Yüksek Tansiyonlu Çınar Ağacı (Kagyuşa - Japonya; YKY - Türkiye), Gökdelene Giren Bulut (Gakken - Japonya; YKY - Türkiye), Uyurgezer Bir Fil (Gakken - Japonya), Kedi Adası (Gakken - Japonya), Büyükannem ve Miyop Ejderha (Fukuınkan Shoten - Japonya), Rüzgârın Üzerindeki Kent (Gakken - Japonya), Doğum Günü Hediyesi (YKY), Bina (Boyut - Mitos

Oyunun Türü: Komedi

Sayfa Sayısı: 70

Oyunun Özeti:

Boşandıktan bir yıl sonra erkeğin telefon etmesi sonucu kadın ve erkek yeniden karşılaşırlar. Sohbet boşanma sonrası nasıl kendi tek kişilik hayatlarını kurduklarından başlar. Her iki taraf da evliyken karşı tarafın bencil, kendinden asla taviz vermeyen kişiler olduğunu düşünmektedir. Kadın boşandıktan sonra derdinin dermanını bir yemek kitabında, adamsa trafik kuralları kitabında aramıştır. Birbirini otomobillere, sebzelere benzeterek çıkış yolu bulmaya çalışmışlardır. Evliliklerinde yolunda gitmeyen şeyleri sorgularken evliyken asla yapmam dedikleri şeyleri yapmaya, empati kurmaya başlarlar. Mesela erkek burçlarla ilgilenir, kitap okur, spor yapar, sigarayı bırakır, hatta nefret ettiği step dansına bile gitmiştir. Kadınsa İspanyolca, İngilizce ve tango kurslarına gitmiştir, diyet yapar, sevmediği gece hayatını bile sevmiştir. Adam üstü başı sökük pantolonu gömleği kırışık haldedir. Kadın pantolonu ütüler, sökükleri diker. Erkek evde kadınsız olmanın zorluğundan dert yanar, kadının şefkatinden hoşlanır. Aralarında bir zamanlar çok büyük kavgalara neden olan konuları anımsayıp esprili yaklaşım göstererek eğlenmeye başlarlar. Sonra birbirlerinin özel hayatlarını merak ederler, önemsiz durumları abartarak birbirini kıskandırmaya çalışırlar. Birbirlerini bu bir yıl içinde merak edip başkalarına sormuşlar ve dedikoduya varacak komik durumlar ortaya çıkmıştır. Sonunda konuşurken aslında birbirlerini sevdiklerini ve küçük şeyleri büyüttükleri ve hoş görülü olmadıkları için ayrıldıklarını fark ederler.

Kaç Perde: 1

Kaç Kişi: Bir kadın, Bir erkek

Karakter İsimleri: Kadın, Erkek

Ana Tema:

Evliliklerdeki sorunlar

Boşanma sonrası süreç

Kadın erkek ilişkilerini mercek altına alma

Ana Fikir:İlişkilerde empati kurmak çok önemlidir.

Yan Fikirler ve Çıkış Episodları:

Kendine yeni ilgi alanları bularak ayrılık sonrası dönemi aşmaya çalışma

Teknolojik ilerlemelerin insanları otomatikleştirmesi

Üçüncü şahısların ikili ilişkilerdeki negatif rolleri

Toleransın önemi

Yalnızlık duygusu

Günümüzde ilişkilerin yozlaşması

Geneli İçin Yorum:

Modern toplum kurallarının kişileri nasıl etkilediği, çiftlerin ayrıldıktan sonraki sosyalleşme çabaları güzel bir şekilde ele alınmış. Beraberken farklılıkları kabullenmemek ancak ayrıldığında karşıdakinin toplumda bir birey olduğunu kabul etmek ironik bir dille anlatılmış. Tüm eski alışkanlıkların acı çekmemek için, savunma mekanizması oluşturmak üzere terk edilişi gözler önüne serilmiş. Eğer temelde sağlam bir sevgi varsa ayrılığın aslında birbirini anlamak için belki de olumlu bir adım olabileceği başarılı bir biçimde irdelenmiş.

Ana Karakterler İçin Tahlil:

Kadın

Fizyolojik Özellikleri

30'lu yaşlarında, toplu, orta boylu

Psikolojik Özellikleri:

Şefkatli, öğrenme heveslisi, titiz, ikili ilişkilerde kıskanç, hamarat,iradesi kuvvetli, sevecen, inatçı

Sosyolojik Özellikleri

Sigara kullanıyor, üniversite mezunu olabilir, çalışıyor olabilir( mesela

bankacı yada şirket çalışanı

Erkek

Fizyolojik özellikleri

30'lu yaşlarında, uzun boylu, göbekli

Psikolojik Özellikleri

Çocuksu, kıskanç, tipik Türk erkeği denilebilir, naif, inatçı

Sosyolojik Özellikleri

Geleneksel bir aileden gelme, üniversite mezunu(avukat olabilir), maddi

durumu iyi, sanatla yakından ilgili, teknolojik ilerlemelere meraklı

Alıntıdır...

...

Kalıplarının dışına çıkan bir yazar

Behiç Ak, oyunlarında kurguladıklarına hiç kuşkum yok ki karikatürcü gözüyle bakmasını bilen bir yazar. Popüler kültür ve karikatür arasındaki yakın ilişkiyi iyi bildiğinden olsa gerek, anonim kalıplar kullanıyor, bu da onun geniş kitlelerle ilişki kurmasına yarıyor. Mizahın kendine dönebilmesi, yani bazı gülme biçimlerini de alay konusu yapabilmesi, karikatüründe olduğu gibi oyunlarında da önemli yer tutmakta. Bu tavır, anonim bir dil kullansa bile onun, kalıpların dışına başarıyla çıkmasını sağlıyor.

Bir çöküşün öyküsü

“Ayrılık”, iki kişinin bir araya gelerek “kurum” çatısı altında birleşerek kurdukları ortaklığın çökme öyküsü. Her evlilik; yani iki insanın bir araya gelerek oluşturdukları “kurum”, her keresinde dört başı mamur olacak değil ya! Bu oyunda da tanıklık ettiğimizce, olmayanları da oluyor elbette. Oluyor da; içinden çıkamadığım, Behiç Ak’ın bu oyununda genç çiftin evliliğinin nerede doğru orantılı olmadığı, neresinin yanlış olduğu… Behiç Ak, çiftlerden birinin “klasik rock”, diğerinin “coll jazz” sevdiğini, bu yüzden kulaklarında sürekli “wolkmen”leriyle dolaştıklarını, dolayısıyla sağır-dilsiz abecesi öğrenmek zorunda kaldıklarını; çamaşırdı, bulaşıktı, ütüydü derken sürtüşme nedenlerinin çoğaldığını; sigara, alkol, spor, yemek pişirme konularından sürekli tartışma yarattıklarını güzel güzel anlatıyor. Sonuç itibariyle, her iki tarafın da evliliğin kendine özgü kurallarına, koşullarına uyma özverisinde bulunmadığının, bencilliklerinin altını çiziyor.

Evrensel Gazetesi'nden alıntıdır.

lady katkıların için cok tesekkurler...:D...ilgilenen arkadaslardan da katkı olursa ne güzel olur...:D