SCARRED Oluşturma zamanı: Mayıs 13, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Mayıs 13, 2008 Nefret ederim sonunda "gününüz güzel geçsin, ışıkla bakın hayata" mesajı olan e-maillerden, ama bunu sevdim, paylaşacağım: Meşhur piyanist Arthur Rubinstein konserlerinden birinde küçük bir kızın hatıra defterini imzalamak istememiş. Ellerinin çok yorulmuş olduğunu ileri sürerek küçük kızı başından savmaya çalışmış. Kız hiç tereddüt etmeden şöyle demiş: "Ellerinizin ne kadar yorgun olduğunu biliyorum ama inanın benim ellerim de sizinkiler kadar yorgun." Arthur Rubinstein anlayamamış ve nedenini sormuş. "Alkışlamaktan" demiş küçük kız. Karşınızdaki size değer veriyorsa eğer, siz de ona değer vermekten hiç korkmayın... (düzeltilmiş alıntıdır) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Geceyuruyen Yanıtlama zamanı: Mayıs 13, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 13, 2008 Karşımdakinin bana değer verdiğini anladıgım ve hissettiğim an ona 2 katını vericek kadar cömert birisi olabilirim.Tesekkurler SCARRED bu iyi e-maillerden:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
tinn Yanıtlama zamanı: Mayıs 22, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 22, 2008 Eğer çok alkışlanan biriyseniz kulağınız sadece ellerin sesini duymaya başlamıştır,kalbin teşekkürü;elini tuttuğu,yanaklarından öptüğü,kollarıyla sardığı veya duygularını anlatıldığı yazının çizgilerinden anlamına ulaştığı an ile ilettiği enerji,ruha,beden yoluyla farklı ulaşır.yakınlaşıp gözlerini daha iyi görebilmek,alkışlayan ellerin ritimleriyle tek tek ilgilenmek ve kalbinle o ritimlere seni yalnız bırakmadığı için minnetinle başka bir tin vermek.teşekkürler ''scarred'' bu duyarlı hikayeye değer verdiğin için...ben beni alkışlayanı alkışlayabildiği için alkışlarım,o alkışları kuşlar gibi havaya salar,bir sabah dünyanın öbür ucunda uyuyan bir cocuğun kulağında çoşku yaratacak kadar uzağa yollar,alkışların uzaklardan bana doğru kulağımı doldurana kadar dünyayı saracak faydalarla çalışmaya devam ederim.sonra da alkışlarla dolmuş kulağımı toprağa çürümesi için bırakıp ordan cıkacak ağacın ruhuna neşe katmasını dilerim.bu dünyada her maddenin ruhu olduğuna ve ruhun değerli bir algı olduğuna inanırım.bu ruh insan duyularıyla ''leş'' (ölmüş,çürümüş) bir madde de olsa.çünkü artık oksijen veya karbondioksit almadığı için ruhun da yaşam enerjisini terk ettiğine bir türlü inanamamışımdır.sen değerlisindir çünkü değersiz görebildiğin bişey yoktur ve herşeyle bir arada aynı koku altında hep yaşamışsındır.böylece,kim bilir rüyalarında kimin yaptığı kekin kokusu senin yaşam enerjini bir nebze de olsa ısıtmıştır.başarmak alkışa layıktır insan ise başarmaya ,bu da son sözüm olsun daha siteye bu kadar yeniyken fazla duygusallığa dalmayayım bari...(konu dikkatimi çekti çünkü bende çocukluğumda gittiğim ve çok sevdiğim bir tiyatro oyununda ellerim morarana kadar alkışlamıştım ama Türklüğün duygusal sanat anlayışındanmıdır bilemem çıkışta oyunculardan biri beni görüp 'sende bizim kadar yoruldun ama çok da eğlendik afferim bize'demişti,sonrada gülüşüp ayrılmıştık.)Tekrar teşekkürler Scarred bu duyguları paylaşmama iştahlandıran bir yazı başlığı açtığın için,çok hoş.bende rastlarsam böyle bir manaya söz paylaşıcam, sende rastladıkça paylaşmaktan cekinme lütfen çok memnun oldum.sevgiyle kal ) 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.