phobosORbia Oluşturma zamanı: Mayıs 16, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Mayıs 16, 2008 Özgür müyüz biz gerçekten_? Ne kadar özgürüz ya da_? Yani özgür olabilmemiz için kendi ayaklarımız üzerinde durabilmemiz gerekiyor, kendi ayaklarımız üzerinde durabilmemiz için çalışıp para kazanmamız…Yani bir dolap düşünün, ceketler asılı içinde..Hepsi bir mesleği temsil ediyor.. ‘ Bu ceketi giyersen bu kadar özgür olursun , şunu giyersen şu kadar..’ gibi bir derecelendirmeye bağlanmış özgürlüğün…Hem her zaman ihtiyaçların kazandığından fazla geleceğine ve kazandıkça insan güdülerinle daha fazlasına acıkacağına göre, yani bir bebeğin eline oyuncak verirmiş gibi eline göstermelik özgürlükler veren bu lanet sistemin – hiç istemesen bile – kuklası olacağına göre ‘özgür dünya’ bir ütopya olmuyor mu_? Maddiyatı kenara bırakıp maneviyatı ele aldığımızda durum değişiyor mu peki_? Size hayatlarını vermiş ve iyiliğinizi isteyen aileleriniz aynı sistem kadar hoyratça kalıplara sokmaya çalışmıyor mu sizi_? Vefanın ve duyduğunuz saygı,sevginin çizdiği –yine- çerçevede onları da kırmadan aynı zamanda sistemin de kalıplarını zorlayarak kendi yolunuzu bulma çabasında- üstelik yorulduğunuzda soluklanmak için yaslandığınız o duvarda bile sülük gibi yapışıp sıkarken bu çerçeveler sizi- ne kadar başarılı olabiliyorsunuz_? Aldığınız nefesten ne kadar tat alabiliyorsunuz_? Nefes almak sizin için yalnızca hayati fonksiyonları sürdürmek için bir işlem mi yoksa soyut bir anlamı da var mı_? Tüm bunları hiç sorguladınız mı yoksa çoktan koyverip kendinizi- belki kendiniz bile fark etmeden gözlerinize inen perdenin ardındaki gerçek dünyayı- çoktan bir parçası oldunuz mu bu hoyrat, adaletsiz sistemin_? –evet belki ağır olacak ama- çoktan kukla mı oldunuz yoksa_? Ya da sorgulayıp alabildiniz mi bir cevap_? Ne kadar insanız tüm bu olaylar çerçevesinde_? Ne kadar özgürüz_? Yoksa özgürlük tüm her şeyi reddedip-özgürlüğün bedeli buysa- vefasız olup alıp sırt çantanı gitmek mi insanlığını hissedebildiğin sürece insanlığını hissedebildiğin –varsa- bir yere_? Yoksa yavaş yavaş sert kayalara çarpmaya devam edip –ponza misali- sana biçilen çerçeveye sığana kadar sorgulamayı yavaş yavaş unutarak bir parçası olmak mı gerek bu sistemin_? Yani bedeninin bile rahat çürümesine izin vermeyecek olan sıkı bir kefenle gömülüp yıllar sonra senden eser kalmayacak olan o taşın altındaki toprağa edilen dualar mı huzur verecek sana_? Ölümden sonraki hayatın kesinliği sunulamazken sana huzuru öbür tarafta diye nitelendirip erteleyerek belki de harcıyoruz hayatı_? Ben şu anda bu sistemin bir parçası olmayı reddediyorum. Peki nereye kadar devam edebilecek direnişim_? Özgürce ölebilecek miyim_? Özgür müsünüz gerçekten_? Ne kadar özgürsünüz ya da_? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mezzaluna Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 düşünebildiğimiz kadar özgürüz bence Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
phobosORbia Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Yani demek istediğin yalnızca düşüncede özgür olduğumuz mu_? Biraz daha açabilirmisin fikrini arkadaşım_? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
salyangoz Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 söylemeliyimki sözlerinden çok etkilendim. Tüm bu sorulara senin verdiğin yanıtları verebilirim ama sorun şu ki bu soruları soran sen neden harekete geçmedin? neden özgürlüğü tatmıyorsun nede alıp çantanı çekip gitmiyorsun, daha ne kadar bekleyeceksin bu sistmin seni çürütmesini, daha ne kadar göz yumacaksın bu kalıplaşmış kısır döngüye? BELKİDE gidemiyorsun çünkü seninde bağların kuvvetli gidmiyorsun çünkü sen de bu sistem içinde doğup onun öğretileriyle büyüdün, gidemiyosun çünkü (belki) sende cesart edemiyorsun, gidemiyorsun çünkü (belki).... -------------------- şunuda söylemeden geçemiycem imzan çok sağlam umarım fikirlerinde varolduğun sürece bu kadar sağlam our Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
phobosORbia Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 söylemeliyimki sözlerinden çok etkilendim. Tüm bu sorulara senin verdiğin yanıtları verebilirim ama sorun şu ki bu soruları soran sen neden harekete geçmedin? neden özgürlüğü tatmıyorsun nede alıp çantanı çekip gitmiyorsun, daha ne kadar bekleyeceksin bu sistmin seni çürütmesini, daha ne kadar göz yumacaksın bu kalıplaşmış kısır döngüye? BELKİDE gidemiyorsun çünkü seninde bağların kuvvetli gidmiyorsun çünkü sen de bu sistem içinde doğup onun öğretileriyle büyüdün, gidemiyosun çünkü (belki) sende cesart edemiyorsun, gidemiyorsun çünkü (belki).... -------------------- şunuda söylemeden geçemiycem imzan çok sağlam umarım fikirlerinde varolduğun sürece bu kadar sağlam our ...Vefanın ve duyduğunuz saygı,sevginin çizdiği –yine- çerçevede onları da kırmadan aynı zamanda sistemin de kalıplarını zorlayarak kendi yolunuzu bulma çabasında- üstelik yorulduğunuzda soluklanmak için yaslandığınız o duvarda bile sülük gibi yapışıp sıkarken bu çerçeveler sizi- ne kadar başarılı olabiliyorsunuz_?... Şu anda ben yolumu bulma çabasındayım evet , beni bağlayan içinde bulunduğum maddiyatçı sistemden çok yazımda vefaya bağladığım şu aile bağları... Biliyorum ki bu bahsettiğim alıp sırt çantasını gitmek bile bi noktaya kadar özgürlük ve bir noktaya kadar sistemin dışına çıkmak demek..ama aklıma gelen en uç nokta bu olduğu için bunu deneme kararı aldım öyle ki şu durumumda yapmam gerekenler var henüz üzgünüm ama ben sorumsuz bir insan olamıyorum küçük yaşta üzerime yıkılmış bazı sorumluluklarım var ve hala bunların altında debeleniyorum artık tek uğraşım sorumluluklarımı sırtlanmanın yanı sıra onları en aza indirgeme çabası...çünkü gittiğimde hiçbir yanımın ardımda kalmaması lazım ki bir bütün olarak tadabıleyım özgürlük diye adlandırdığım bu şeyi...zaten bütün bunları yazıp sormamın sebebı de bu ben gitme zamanım gelene kadar bütün bu hazırlık evresının içindeyken ne kadar daha dirayetli olabileceğim gitmek konusunda, ne kadar daha sıyrılmaya çalışıcam bu sistemden ... Yoksa yorulup belkı de zafere çok az kalmışken bırakıp kendımı batıcam bataklığın dibine...Bu sorunun yanıtını ararken zaten paylaşmak istedim hislerimi ve düşüncelerimi...İşte bu arkadaşım hala burda olmamın sebebi, seni tatmin eddebildi mi bilemeyeceğim ama burda söyleyebileceğim bu kadar hala burda oluşum hakkında... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
salyangoz Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 anladım fakat aslında demek istediğim şu. Sorumluluk duygusu dediğin sey, her sabah hayat kavgası için kalkıp gittiğin iş, eğitim için okuduğun okul vs. bunların hepsi zaten bu sistemin parçası, yani bu sistemden kurtulmak istiyorsan öncelikle bunlardan kurtulman gerek. Açıkcası benim özgürlük anlayışım şu; türünün hakkını vermek yani bi anlamda insan olmak. insan gibi yaşamak insan gibi ölmek ve herşeyden uzaklaşmak bi bakıma nirvanaya ulaşmak, bundan dolayıda,a herşeyden kopmak, dur şu okuluda bitireyim, aman şu tatilede gideyim, şu sorumluluğumuda üzerimden atayım ondan sonra özgür olurm derksek ancak rüyamızda görürüz, ama malesef bunu yapıyoruz Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
phobosORbia Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 BEnim sorumluluktan kastettiğim okul ya da iş değildi bu biraz benim burda anlatamayacağım bir özelim olduğu için genel olarak sorumluluk kelimesini kullandım...Beklediğim ya da sorumluluk olarak nitelendirdiğim şey okul ya da iş olsaydı bence bu konuyu açmak yalnızca laf salatası olurdu, yani haklısın benim de demek istediğim bi bağlamda buydu, sürekli erteleyerek nereye kadar yaşayabiliyoruz insanlığımızı_?Bu az önce kurduğun cümleler de tanıdık geldi bir an daha önce de duymuştum..İnsan gbi yaşamak ve insan gibi ölmek...İşte bende bunu istiyorum zaten ama şu konumumda aldığım nefesin bile insanlığımı tatmin etmediğini ve böyle devam ettikçe de edemeyeceğini düşünüyorum...PEki sen salyangoz_? Sen birşeyler yapıyormusun özgürlüğün ya da insanca yaşama arzun için_? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mezzaluna Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Yani demek istediğin yalnızca düşüncede özgür olduğumuz mu_? Biraz daha açabilirmisin fikrini arkadaşım_? insan kendi ufkunun genişliği kadar harekete geçebilir kendi özgürlüğünü kendi yaratır bence mesela at gözlükleriyle ne kadar geniş ufka bakabiliriz ama gözlükleri kaldırırsak zekamızın yaratıcılığı ve bakış açımız doğrultusunda özgürlüğümüzdede sınrı tnaımyaız ayrıca mesela diledğim kadar yüksek sesle müzik dinlemem komşumun özgürlüğünü kısıtlayabilir ama beynimde düşündüğüm düşünceler kimsenin özgürlüğüne zarar vermez ve dilediğimce özgür bir çocuk olurum:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
phobosORbia Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 insan kendi ufkunun genişliği kadar harekete geçebilir kendi özgürlüğünü kendi yaratır bence mesela at gözlükleriyle ne kadar geniş ufka bakabiliriz ama gözlükleri kaldırırsak zekamızın yaratıcılığı ve bakış açımız doğrultusunda özgürlüğümüzdede sınrı tnaımyaız ayrıca mesela diledğim kadar yüksek sesle müzik dinlemem komşumun özgürlüğünü kısıtlayabilir ama beynimde düşündüğüm düşünceler kimsenin özgürlüğüne zarar vermez ve dilediğimce özgür bir çocuk olurum:) Özgürlük anlayışımız çok çok farklı...Sağol yorumun için... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mezzaluna Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Özgürlük anlayışımız çok çok farklı...Sağol yorumun için... herkesinki farklıdır bence bakış açısıyla alakalı önemli olan her bireyin kendi düşüncesi doğrultusunda mutlu olabilmesi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
phobosORbia Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Tabikide öyle kendi düşünce tarzınla mutluysan ne mutlu sana Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mezzaluna Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 :):):):):):):):) ama en büyük özgürlük aşk bence ya başta Allah aşkı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
phobosORbia Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Aman aman konu nolur o boyuta gelmesın duymak ıstedıgım son şeyler bunlar Tabi ki saygı duyuyorum düşüncelerine yanlış anlama bu arada Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mezzaluna Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 neden o boyutta ne gibi bir sakınca olabilir ki sonsuz mutluluk ve özgürlüğü savundum sadece:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
phobosORbia Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Genelden çok şahsi konuştum ben tabıkı o boyutta da bır sakınca yoktur bu senın ve senın gıbı dusunenlerın fıkrı...Yalnızca bana uygun değil onu söylemek istedim...Bu sölediğin sana sonsuz mutluluk ve özgürlük getiriyor demekki yalnızca bana göre değl Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mezzaluna Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 evet senin bakış açın nedir tam net olarak Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
phobosORbia Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Ya görüşümün öğrenilmesini istediğim kısmı zaten ılk yazımda mevcut ama konuyu aşk Allah aşkı durumuna getırınce ben susmayı yeğliycem en azından forumda.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
salyangoz Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 demek istediğimi yanlış anlamışsın ben örnek verdim ve bi genelleme yaptım yani genel olarak okul iş güç hayat kavgası şu problem bu problem gibi. bende bişeyler yapmaya çabalıyorum o nedenle zaten yapıyosun ediyosun yerine yapıyoruz ediyoruz şeklinde kelimeler kullandım anlayacağın bende senin gibiyim sadece biraz kararlılık gerek benim için Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
phobosORbia Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Eleştirel yaklaşmadım sana cumlelerım yanlış anlamana yol açtıysa kusura bakma..senı anlamaya calışıyorum bende her turlu fıkrede açığım zaten...bende sorumluluktan kastımın okul ıs olmadıgını belırttım yalnızca bu durumla sınırlandırılmamak ıcın...kararlılık zaten kesınlıkle gereklı benım korkum da bı gun bu kararlılığımın elımden kayması nereye kadar dırenebıleceğım dıe bu yuzden sordum zaten... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Geceyuruyen Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Özgürlük,şu meşhur kelime,tüm çağlara yer edinmiş...Aslında gerçekten var mı?Özgürlük nasıl yorumlanır?Bu yoruma gore kavramlar değişir.Herkesin kendince bir yorumu vardır belli sabit bir yorumu olacağını düşünmüyorum.Ben özgürmüyüm hic sanmıyorum...Peki sen hic sanmıyorum...Para kazanıp kendi geçimini sağlamak özgürlük değildir bende...Topluluk olan bir yerde,devlet yonetiminin bulundugu bir ortamda perdeli özgürlük vardır...İlk insanlar özgürdür...Ne zaman ki yonetim sistemleri çıkmıştır Özgürlük kavramı hayalet bir yapıya bürünmüştür...Şimdiki yaşam buna sistem içinde özgür olduğunu sananların dünyası diyebiliriz... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
salyangoz Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 o halde bizde ilkel insanlar gibi olmalıyız:S çekip giderek ya bi ormanda ya antartikada bi yerde yalnız başımıza yaşıyalım Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Geceyuruyen Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Yazılanlar herhangi bir şekilde yorumlanabilir...İstediğini yapmakta özgürsün diyeceğim ama yalan söylemeyi sevmiyorum:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
salyangoz Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
phobosORbia Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2008 Özgürlük buysa neden olmasın... Özgürlük yolu diye bir film var kesinlikte tavsıye edıyorum arkadalar... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.