MALCOLMX Oluşturma zamanı: Kasım 28, 2006 Paylaş Oluşturma zamanı: Kasım 28, 2006 Sayıları sadece Amerika'da 70 milyona ulaşan, Başkan George W. Bush'un da en büyük takipçisi olduğu Evangelistler, İncil'de yer alan kehanetleri gerçekleştirmek için çalışıyor. Bu koyu Hıristiyanlar'a göre kıyamet 2000'li yıllarda Ortadoğu'da kopacak ve onlar da İsa Mesih sayesinde dünyaya hakim olacak. Evangelistlerin hayallerinde kıyamet var Dünyadaki pek çok insan Amerikan politikalarını artık İncil'deki kehanetlerin şekillendirdiğine inanıyor. Bush'a seçimi kazandıran Evangelistler ise Ortadoğu'da kıyameti hızlandırmak için çalışıyor. Tanrı ve Başkan bize İsa'yı Ortadoğu'ya getirme şansı doğurdu. Bu bana verilen bir emir!"... Bu sözlerin sahibi kan ve ateş altındaki Irak'ta Evangelistler için çalışan misyoner Tom Craig. Evangelistlerin Bağdat'ta şimdiden 9 kilisesi ve yüzlerce müridi var. Amaç Irak'ı Ortadoğu'da Evangelizm'in merkezi yapmak ve tıpkı İncil'de sözü edildiği gibi dünyanın bütün kavimlerini bu Kilisede toplamak. Evangelistlerin "Kilisesi" var ama aslında Protestanlığa ait küçük inanç farklarıyla bir araya gelen büyük bir ittifaktan söz etmek daha doğru. Genel olarak liberal Protestanların ve Baptistlerin dışında kalan tüm Protestanlar Evangelist adını alıyor. Kökleri Yunanca'da "Müjde" anlamına gelen "Evangelion"dan gelen bu isim İncilci tanımına denk düşüyor. Ancak kast edilen elbetteki "Eski Ahit" ve Mesih inancı. Protestanlığın bu yorumunda pek çok şey gizleniyor. Amerikan İsrail ilişkilerinden Büyük Ortadoğu Projesi'ne kadar kimi zaman "komplo" teorilerine boyanan kavramların altında 70'li yıllarda yeniden dirilen "Evangelizm" yatıyor. Evangelistleri bu aralar önemli hale getiren iyi ve kötü arasında kaçınılmaz olarak gerçekleşecek o yıkıcı savaşa, yani Armageddon'a olan inançları ya da insan eliyle yaratılacak kıyamet fikrini destekliyor olmaları ve dünyayı ele geçirmek istemeleri değil. 70 milyonluk nüfuslarıyla ABD seçimlerini etkilemeleri ve bu fikre inanan güçlü politikacılarının Beyaz Saray'da etkili olması. Durum böyle olunca ABD'nin Ortadoğu'daki etkinliği, İsrail sorunu ya da Büyük Ortadoğu Projesi gibi kavramların izi politikanın dinamiklerinde değil, kutsal kitapların satır aralarında sürülüyor. Ve dünya başkentlerinde Amerikan politikalarının, özellikle de Irak'ın işgalinin kaynağını "Eski Ahit"den aldığı şüphesi hızla yayılıyor. Ezici bir üstünlükle yeniden seçilen Bush 1985 yılından beri sık sık diz çöküp dua eden ve "Yaradan" sözcüğünü ağzından düşürmeyen bir Evangelist. Seçimlerde pek çok Amerikalı politik kaygılardan çok, Bush'un yeniden seçilip "İncil'deki kehaneti gerçekleştirmesi" için oy verdi. Özellikle 11 Eylül saldırılarından sonra sık sık "Haçlı Seferi" ya da "İyi-Kötü" gibi kavramları kullanan Bush'un bir politikacıdan çok dünyanın dört bir yanına yayılmış olan Evangelist vaizlerden biri gibi konuşması bu şüpheyi daha da belirginleştiriyor. Önceki Amerikan başkanları Carter ve Reagan da benzer cümleler kullanıyor, İsrail devletinin kutsallığından ve kıyametten söz ediyordu. Ancak Bush açık bir biçimde "Mesihçi" ve "kıyametçi" bir başkan olarak hepsini geride bırakıyor. 11 Eylül saldırısı da Evangelistlerin yükselişinde etkili oldu. ABD'de saldırıdan hemen sonra yapılan kamuoyu araştırmalarına göre kendisini "Evangelist" olarak tanımlayanların oranı yüzde 46'ya yükseldi. Irak'ın işgalinden sonra ise yüzde 50'nin altına düşmedi. Irak'taki Amerikan tanklarının üzerlerine asılan haçlar, çarpışmadan önce vaftiz olan askerler ve birbiri ardına açılan Evangelist Kiliseler işte bu gelişmelerin bir sonucu. Peki nedir Evangelizm? Bu Hıristiyanlık yolunun kökenleri Martin Luther'e ve Protestanlığın kuruluşuna kadar gidiyor. Luther kendi kurduğu kiliseye "Evanjegelik Kilise Hareketi" diyordu. Protestanlık faizi reddeden Katoliklere karşı faizi serbest bırakıyor, "ahiretten" çok bu dünya ile ilgili düzenlemelere vurgu yapıyor, çalışmayı, ticareti ve üretimi kutsuyordu. Protestanlığın bu görece modern girişimleri bir reform hareketi olarak değerlendirildi. Ancak Protestanların en önemli farkı ilk beş kitabını Tevrat'ın oluşturduğu 39 kitaptan oluşan Eski Ahit'e inanmalarıydı. Eski Ahit, özellikle ABD'nin kuruluşunda farklı yorumlara ve anlayışlara yol açtı. Bu, bakış açılarında "kıyamete" ve "Mesihçiliğe" ayrı bir değer vermelerini sağlıyordu. Özgür iradenin "Tanrı" tarafından çizilen kaderin dışına çıkamayacağını öngören Evangelistler, bu kaderi hızlandırmak için Hıristiyanların ellerinden geleni yapması gerektiğini savunuyor. Ve Armageddon'la, yani "iyi" ile "kötü" arasındaki o büyük savaşla gelecek olan kıyameti ve Mesih'i hızlandırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Seçilmiş insanlar olduklarına inandıkları Yahudilerin, bir kıyamet koşulu olarak desteklenmesi gerektiğini düşünüyorlar. 70'li yıllardan itibaren yeniden dirilen ve muhafazakarlaşan Evangelizm aradan geçen otuz yıl içinde Hıristiyanlığın en hızlı büyüyen "Kilisesi" oldu. Ve Ortadoğu'da yaşanan gelişmeler pek de yabana atılmamaları gerektiğini gösteriyor. 2004 yılında toplam sayıları 500 milyona ulaştı. Hıristiyan nüfusun 4'te birini oluşturuyorlar. 2050 yılında tüm Hıristiyan nüfusunun yarısı olacakları tahmin ediliyor. 70 milyon kişilik nüfusla en çok Amerika'da yaşıyorlar. Amerika'nın ardından en yoğun bulundukları ülke Brezilya (30 milyon). Evangelistlerin şu anki güçlü durumu 1970'li yıllarda ortaya çıkan yeni-Evangelizm akımıyla oldu. Şili'de Hıristiyanlar'ın 4'te biri Evangelist. Fas'ta halkı Evangelist yapmak için çalışan 150 misyoner var. Kaliforniya'da ünivesitede ders olarak okutuluyor. Onlara göre İncil Tanrı'nın kitabı, İyi ve Kötü arasındaki savaş (Armageddon) dünyanın dengesini oluşturuyor, dünyanın sonu geliyor, dünyada yaşanan her şey, yapılan her savaş Tevrat'taki efsanelerde, İncil'de anlatılıyor, İsrail vadedilmiş toprak ve günün birinde tüm Museviler İsrail'e dönüp Evangelist olacak... Onlar protestanlığın Evangelist mezhebine bağlılar... Irak Savaşı aslında hiç de görüldüğü gibi değil, ardında birçok dini etken olan bir savaştı. Ve olup bitenleri sadece Evangelistler anlıyordu. Evangelistler Amerika'yı tamamen ele geçirdikten sonra asıl hedefe yani dünyayı evangelistleştirmeye yönelmişti. Bu da onların inanışına göre durdurulamaz bir dönemdi. Bu dönem tamamlanacak, bu uğurda ölünerek de İsa'nın yanına yükselinecekti. ( Sabah :03.07.2004 ) BUSH ABD Başkanı George W. Bush, sabahın erken saatlerinde kalkıp dini kitaplar okuyor. Kabine toplantıları da dualarla başlıyor. Bush kendisine sorulan basit soruları bile İncil'den örnekler vererek cevaplıyor. "Yaradan" kelimesini dilinden düşürmeyen Başkan, görevinin kendisine Tanrı tarafından verildiğine inanıyor.Fransız Le Nouvel Observateur Dergisi Amerika Başkanı George W. Bush'un dünya üzerinde yaşayan 500 milyon "Evangelist"in en önemli dini liderlerinden biri olduğunu yazdı. ( SABAH : 7-11 Mart 2004 ) ... Vallik dönemlerinde Bush'u tanıyanlar onun kendisi hakkında "kutsal bir görev aldığını" söylediğini anlatıyorlardı. Zaten konuşmalarından bir kısmı da Evangelist kilisesinin ateşli savunucularından Michael Garson tarafından yazılıyordu. Vali olarak başarı kazanan Bush için yeni adımlar atma zamanı gelmişti. "Yaratan beni seçti" diyen Bush, Evangelist kilisesinin desteğiyle başkanlık yarışına da büyük bir hızla geldi. Başarısız olması hemen hemen imkansızdı çünkü Bush'a yapılan maddi yardımların dışında medya desteği de inanılacak gibi değildi. Evangelist televizyon kanalı "The Family Channel" (Aile Kanalı) da rahipler, "Yaratanın bana 2004 seçimlerinin tam bir patlama olacağını söylediğini duyuyorum. Bush çok kolay bir şekilde seçimleri kazanacak... Yaradan onu destekliyor çünkü o iyi bir Hıristiyan. Yaratan onun dünyanın başına gelmesini istiyor..." şeklinde konuşuyorlardı. Dedikleri de oldu ve ülkede yaşayan yaklaşık 70 milyon Evangelist Bush'a destek verdi, Bush da Beyaz Saray'ın kapılarını fazla zorlanmadan aralamış oldu. Fakat Bush'un başkan seçilmesi onun söylemini değiştirmedi, aksine daha da belirginleştirdi. Fransa'yı "iyi-kötü" savaşı için yanında isteyen Bush, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'a yazdığı mektupla Cumhurbaşkanı'nı tam anlamıyla şoke etmeyi başarmıştı! "Magog ve Gog" kavramlarından yani İyi-Kötü savaşından bahsetmişti. Chirac, bu felsefeyle bir savaş başlatılamayacağını söyleyip Bush'un yanında yer almayacağını kati bir dille ifade etti. Bush daha gün doğmadan kalkıyor. Tek başına Beyaz Saray'ın sakin bir köşesine çakiliyor. İstihbarat raporlarını ya da haber özetlerini okuduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. O dini kitaplar okuyarak güne hazırlanıyor. En çok okumayı sevdiği kitap ise İskoç asıllı gezici rahip Oswald Chambers'in "Dini Nasihatler" isimli kitabı. Chambers din dünyasında Haçlı düşüncesini öven düşünceleriyle tanınıyor. Peki Beyaz Saray'daki kabine toplantıları sizce nasıl geçiyor? Kabine toplantıları tahmin edeceğiniz gibi dualarla başlıyor. Kabine üyeleri Eski ve Yeni Ahit'ten seçtikleri pasajları okuyup, tartışıyor. Toplantılarda sigara ya da içki kullanılmıyor. Güne bu şekilde başlayan Bush, kendisine sorulan basit devlet konularına bile verdiği cevapları İncil'den verdiği örneklerle destekliyor. Bush ve Evangelist düşünceyi medyada ilk inceleyenlerden biri hiç kuşkusuz Amerikan Newsweek Dergisi oldu. "Bush ve Yaradan" isimli bir dosya hazırlayan dergi, Bush'un vaaz kitapları okuduğunu, en çok sevdiği kitabın yazarı Oswald Chambers'ın "1917 yılında Mısır'da Türk askerlerine karşı savaşan Anzak 'lara moral verdiğini yazmıştı. Bush'un aldığı politik olsun ya da olmasın tüm kararlarının ardında Billy Graham ve oğlu Frank Graham'ın olduğunu belirten dergi, "Bush, Başkan olmasını da, Irak Savaşı'nı da Allah'ın iradesine bağlıyor. Bu görevleri yerine getirmek için Başkan olduğuna inanıyor" diye yazmıştı -alıntı- Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lospichos Yanıtlama zamanı: Kasım 28, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 28, 2006 bu bilgiyi paylaştığın için çok saol..geçen bir yerde geçiyordu . bilgi sahibi olamamıştım. şimdi gerçekleri daha iyi görüyorum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Wahsi Yanıtlama zamanı: Ocak 27, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 27, 2007 ortadogudaki savasın nedeni baska türlü acıklanamaz zaten saol malcomx Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MALCOLMX Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2007 eyvallah siz saolun...bunlar radikal fanatikler ve bugün ortadoğuyu ne hale getırdıklkerını görüyoruz....ancak amaçları daha da ileri gitmek... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rimmon-ex Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2007 Neden hala daha bu konu dünyada "komplo teorileri" kategorisinde tartışılıyor bu kadar açık deliller varken anlamıyorum..... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MALCOLMX Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2007 çünkü onlar bu olayı komplo teorisi kapsamına çekerek kendi çaplarında bazı şeylerin üstünü kapamak istiyorlar...ve ellerinde ki ekonomik gücü ve medyayı kullanarak olayın farkında olanların çabalarınıda bu yöntemle engelliyorlar...şimdilik güç onların elinde ve istedikleri gibi at koşturabiliyorlar.ancak hazırladıkları kendi kıyametlerinden baska bir şey değildir.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rimmon-ex Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2007 Sence güç hükmetmek için yeterli midir?Bizim zekamızla alay ediyorlar ve ben buna katlanamıyorum.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MALCOLMX Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2007 düşünen insanlara hükmedemezler ancak onların insanları uyandırmak için yaptığı çalışmaları engelleyebılırler yada dediğimiz gibi komplo teorisi yaftası yapıştırarak insanlara önemsiz paranoyak bılgıler diye sunabılırler.ve de ellerınde kı guçle bugun bunları yapabılıyorlar.güç olarak özellikle bunu belırtıyorum.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest 3ni6w4tic Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2007 Allah(c.c.)'a kavuşacakları zaman gerçekten onlar cennete gideceklerini mi sanırlar,,nasıl da yanlışlıklarla peydahlanan bi din bu kadar youn kitle haline gelebiliyor,,dünyanın sonu gerçekten yakın,,, Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
whitepower Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2007 Dünya o kadar bktan bi hal aldı ki yakında evanjelikleri desteklemeye başlıcam kıyamet kopsun diye:)Paylaşım için saol... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rimmon-ex Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2007 Bitse de gitsek diyosun yani white Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
whitepower Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2007 Tüm bu rezillikler sürüp gideceğine...Birileri çöplükte ekmek ararken birileri reynada gecede milyarlar harcayacaana...Ve daha bööle bi ton örnek warken...Harbi en azından benim için "kopsa da gitsek":) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rimmon-ex Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2007 Tüm bu rezillikler sürüp gideceğine...Birileri çöplükte ekmek ararken birileri reynada gecede milyarlar harcayacaana...Ve daha bööle bi ton örnek warken...Harbi en azından benim için "kopsa da gitsek":) :clapping: :clapping: :clapping: :clapping: :clapping: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cambaz Yanıtlama zamanı: Ocak 31, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 31, 2007 Evanjelist ve Evanjelik kelimeleri farklı anlamlara gelmektedir. Evanjelist kelimesi en basit anlamıyla "Hristiyanlık bildirisini vaaz eden, yayan kişi" anlamına gelir. Evanjelik kelimesi ise daha çok Protestan Kilisesi'nin muhafazakar kesimini nitelemek için kullanılır. Evanjelizm merkezli bu akımın mensuplarına ve zamanla liberal Protestanlar haricindeki tüm Protestanlara Evanjelik denmeye başlanmıştır (20. yy'ın sonları, 21. yy'ın başı). Ayrıca Martin Luther, reformları esnasında kurduğu kilise hareketi için bu ismi kullanmıştır. Bu nedenle Kıta Avrupası'nda Evanjelik kelimesi, Protestan veya Lutherci olarak algılanır. yunancada iyi haber anlamina gele evangelion kelimesinden turemisitir kisaca amaci hristiyan olmayanlari bu dine cagirima bu dine cevirme,davet etmektir... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
delycochuk Yanıtlama zamanı: Ocak 31, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 31, 2007 kıyamet kopmasın yahu daha yaşancak ne çok şey var benim bir sürü planım var aaa olmazki canım nerden çııkarırlar böle şeyleri bindik alamete giidiok kıyamete:D Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nihatkutlu Yanıtlama zamanı: Şubat 21, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 21, 2007 Malcomx'e teşekkür ederiz. Çok aydınlatıcı bir yazı olmuş.Sadece bir şeyi eklemek istiyorum. Yazıda bir kaç yerde geçiyor: 70 milyonun destek verdiği Bush yazısı ki doğru ama şunu hepimiz biliyoruz ki bugüne kadar bütün başkanlara evangelistler destek vermiştir. Ve bütün başkanlarda Evangelist idi...(biri hariç ) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Aikon Yanıtlama zamanı: Nisan 5, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 5, 2011 Sitenin eski haline bakayım derken buldum:D İlk konulardan bu paylaşımda.Teşekkürler paylaşım için.Arkadaş hala yaşıyo dmi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.