armstrong Oluşturma zamanı: Haziran 4, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Haziran 4, 2008 BBC’nin Washington temsilcisi olarak görev yapan deneyimli gazeteci Gregory Palast Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası’na ait gizli belgeleri ortaya çıkarınca kıyamet koptu. Bu iki kurumun kredi isteyen ülkeleri gizli anlaşmalar yapmaya zorlandığını ortaya koyan belgeler tüm dünyada şok etkisi yarattı. Palast'ın açıkladığı belgelerin önce sahte olduğunu iddia eden Dünya Bankası Başkanı James Wolfenshon daha sonra belgelerin gerçek olduğunu kabul edince skandal yeni boyut kazandı. Gregory Palast, 1980 sonrasında IMF ve Dünya Bankası tarafından yapılan anlaşmaların önemli bir kısmının çok özel taahhütler içerdiğini ve bu taahhütleri yerine getirmeyen hükümetlerin askeri darbe yoluyla iktidardan uzaklaştırıldığını belgelerle ortaya koydu. “Gelişmekte olan ülkeler IMF'den kredi alabilmek için stratejik kurumlarını satmaya zorlanıyor. İktisadi açıdan kendi yapılarını ve sosyal dokularını olumsuz etkileyecek bu kararların dışında 101 farklı iyilik daha isteyen IMF ve Dünya Bankası ancak bu yolla kredi verebileceklerini söyleyerek şantaj yapıyor" diyen Palast Arjantin'le yapılan gizli anlaşmaları örnek veriyor. Palast'ın açıklamalarına göre ABD'de de bile özelleştirilmesi yasak olan içme suyu dağıtımı işi bile çokuluslu şirketlere ihale edildi. “Ekvator ve Arjantin konusunda görüştüğüm Dünya Bankası eski başekonomisti Joıseph Stiglitz bana kamu varlıklarının satışı konusunda inceleme için bu ülkelerde ülkenin özelleştirmeyi savunan partilerinin satışlar için komisyon aldığını anlattı. Mesela Arjantin'in en büyük kamu bankalarını alan Citibank bu işi oldukça kolay gerçekleştirdi çünkü gereken yardımı ilgili kişiler yapmıştı." diyen Palast batan Enron şirketinin de benzer yollarla çok sayıda ihale kazandığını vurguluyor. ENDONEZYA AYAKLANMASI IMF'IN ESERİ Palast sözlerini şöyle sürdürüyor: "Joseph Stiglitz'in Dünya Bankası'ndan kovulma nedeni işte bütün bunları sorgulaması oldu. Stiglitz'e göre IMF ülkeler her istediğini yapsa bile hükümetleri ayaklanma çıkaracak tedbirler almaya zorluyor. Bir ülkede halk sokaklara dökülüyor buna ‘IMF ayaklanmaları’ deniyor. IMF bütün yabancı sermayenin kaçmasının ardından onlar için daha iyi ortamı yaratacak yeni tedbirler için yeri şartlar koyarak geri geliyor." Endonezya'da geçtiğimiz yıl yaşanan halk ayaklanmaları ve ayrılıkçı hareketlerin IMF, Dünya Bankası ve uluslararası sermaye destekli olduğunu söyleyen Palast, Venezüella darbesinin öncesi IMF yönetiminin yaptığı ilginç açıklaya dikkat çekiyor. "ABD karşıtı Chavez'e darbe yapılmadan önce IMF yönetimi, 'Başkan yönetimden uzaklaşırsa IMF'nin geçiş hükümetine destek vereceğini açıkladı. Bu ne demektir? Yani Başkanı devirirseniz masraflarınızı biz ödeyeceğiz anlamına geliyor. Çünkü Popülist lider Hugo Chavez IMF ve Dünya Bankası denetçilerini ülkeden kovmuştu" GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE DAYATMA Gregory Palast, yapılan gizli anlaşmalar ile ülkelerin uygulayacağı ekonomik programlar üzerinde büyük hâkimiyet kuran bu iki kurumun halkın temel ihtiyaçlarının karşılandığı kurumların satışını öncelik haline getirmesinin sosyal yapıyı bozduğunu vurguluyor. " Arjantin nüfusunun yüzde 20'si aç ve işsiz iken siz kakıp onlara sosyal 'yardım fonlarını kapatacaksınız, emeklilik fonlarını küçültecekseniz' diyorsunuz zaten uygulanan ekonomik programla durgunlaşan ekonomiyi bunları yaparsınız ancak mahvedersiniz" diyen Palast, aynı dönemde ABD ekonomisinin canlaması için ABD yönetiminin 100 milyar dolar harcayacaklarını açıkladığına işaret ediyor. GİZLİ BELGELER RAHATSIZLIK YARATTI 'The Best Democracy Money Can Buy' -(Paranın satın alabileceği en iyi Demokrasi) kitabıyla tanınan İngiliz gazeteci Gregory Palast'ın bu açıklamaları Dünya Bankası ve IMF yönetiminde büyük rahatsızlık yarattı. Daha önce küreselleşme ve uluslararası sermaye konusunda olumlu açıklamalar yapan Dünya Bankası Başkanı James Wolfenshon'un son olarak İtalya'nın başkenti Roma'da dün başlayan 1. Global Forum konferansında yoksulluktan bahsetmesinin de son gelişmelere bağlı olduğu iddia ediliyor. Mustafa Aydın Gregory Palast, 1980 sonrasında IMF ve Dünya Bankası tarafından yapılan anlaşmaların önemli bir kısmının çok özel taahhütler içerdiğini ve bu taahhütleri yerine getirmeyen hükümetlerin askeri darbe yoluyla iktidardan uzaklaştırıldığını belgelerle ortaya koydu. 3-4 ay öncesine kadar asker-hükümet gerilimi ve öncesinde ard arda gelen imf yetkililerinin yaptığı açıklamalar size bir şeylerin olacağını ve sonrasında yapılan planların tutmadığını sezdirdimi?? Gelişmekte olan ülkeler IMF'den kredi alabilmek için stratejik kurumlarını satmaya zorlanıyor hangi birini sayalım ki:tüpraş,türk telekom 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
earendur Yanıtlama zamanı: Haziran 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 4, 2008 vala bu imf den kurtulan ülkeler düzlüğe çıkıyo zaten Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
SCARRED Yanıtlama zamanı: Haziran 5, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 5, 2008 “Ekvator ve Arjantin konusunda görüştüğüm Dünya Bankası eski başekonomisti Joıseph Stiglitz bana kamu varlıklarının satışı konusunda inceleme için bu ülkelerde ülkenin özelleştirmeyi savunan partilerinin satışlar için komisyon aldığını anlattı. Mesela Arjantin'in en büyük kamu bankalarını alan Citibank bu işi oldukça kolay gerçekleştirdi çünkü gereken yardımı ilgili kişiler yapmıştı." Şu kısım da ayrıca güzelmiş... Nee? Çocuğun kabuksuz yumurta işi mi? Kaçak villalar mı? Hayali ihracat mı? Naylon fatura geçmişi mi? Hangi biri... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.