Jump to content

Kürk Mantolu Madonna..


Kinyas

Önerilen Mesajlar

http://www.ilknokta.com/img/Metas/k/9753638027.jpg

 

 

Kürk Mantolu Madonna

 

'Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor; rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum 'Kürk Mantolu Madonna'yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum.' Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına (?) dair, yanıtlanması zor sorular soruyor. (Arka Kapak)

 

 

Eserde ; kendi dünyasına çekilmiş , insanlarla arasına duvarlar örmüş , adeta yaşamak için yaşayan Raif Bey ' in suskunluğunun altındaki benliğini ve onun insanlara ve duygulara olan güvensizliği sonrasında , bir resimden başlayarak gittikçe büyüyen tutkulu aşkı , bir günlükten anlatılıyor.. Boşlukta yaşatılan duyguların, gizlenen heveslerin, karakaplı bir defterden gün ışığına çıkardığı tutkulu bir maceranın yansıması bu roman...Eşsiz anlatım, ruha dokunuş, kaybediş, umutsuzluk…

 

Meçhul bir şekilde öldürülmüş , edebiyatımız usta yazarı Sabahattin Ali ' nin en güzel romanıdır bana göre.. Türk Edebiyatı ' nda da son derece değerli ve önemli bir kitaptır.. Okuyun , okutun..

 

Kitaptan İnciler..

 

"İnsanlar nedense daha ziyade ne bulacaklarını tahmin ettikleri şeyleri araştırmayı tercih ediyorlar. Dibinde bir ejderhanın yaşadığı bilinen bir kuyuya inecek bir kahraman bulmak, muhakkak ki, dibinde ne olduğu hiç bilinmeyen bir kuyuya inmek cesaretini göstecek bir insan bulmaktan daha kolaydır."(s.11)

 

"İnsanlara ne kadar çok muhtaç olursam onlardan kaçmak ihtiyacım da o kadar artıyordu." (s.12)

"Mühimce mevkilere geçen adamların esaslı adetlerinden biri de galiba eski- ve kendilerinden geri kalmış- arkadaşlarına karşı gösterdikleri bu biraz da şuurlu dalgınlıktı. Sonra, o zamana kadar 'siz' diye hitap ettikleri dostlarına birdenbire ahbapça 'sen' diyecek kadar alçakgönüllü ve babacan oluvermek, karşısındakinin sözünü yarıda kesip rastgele manasız birşey sormak ve bunu gayet tabii olarak, hatta çok kere şefkat ve merhamet dolu bir tebessümle birlikte yapmak..."(s.14)

 

"Nedense, hayatta bir müddet beraber yürüdüğümüz insanların başına bir felaket geldiğini, herhangi bir sıkıntya düştüklerini görünce bu belaları kendi başımızdan savmış gibi ferahlık duyar ve o zavallılara, sanki bize de gelebilecek belaları kendi üstlerine çektikleri için, alaka ve merhamet göstermek isteriz."(s.15)

 

"İnsanları, kendi cinslerinden biri üzerinde kudret ve salahiyetlerini denemek kadar tatlı sarhoş eden ne vardır?" (s.20)

 

"Bütün teessürlerimiz, inkisarlarımız (düş kırıklıklarımız), hiddetlerimiz, karşımıza çıkan hadiselerin anlaşılmadık, beklenmedik taraflarıdır. Her şeye hazır bulunan ve kimden ne gelebileceğini bilen bir insanı sarsmak mümkün müdür?"(s.23)

 

"İnsanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rastgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar."(s.32)

 

"Dünyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir!... Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz? Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatıyla öteye geçiveriyoruz?" (s.38) ''

 

 

 

Yazarı : Sabahattin Ali

Sayfa Sayısı : 160

Yayınevi :Yapı Kredi Yayınları (YKY)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

ensinin de dedigi gibi Sebahattin Ali'nin en unlu ve en iyi eserlerinden biridir Kürk Mantolu Madonna...Raif ile Maria Puder aslında birbirlerine zıt karakterlerdir ve romanda bu iki zıt karakterin arasında gecen ask hikayesi ve yıllar sonra Raif'in dustugu durum anlatılmaktadır...

 

sadece bir tablo...Kürk Mantolu Madonna...Maria Puder...tesekkurler kinyas...:D:D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bu kitabı az önce bitirdim. Çok güzel ve etkileyici bir kitaptı. Muhtemelen pek çok kişi benimle aynı fikirde olmayacaktır ama Umut Sarıkaya'nın hikaye anlatma tarzının aynı bu kitaptaki anlatıma benzediğini düşünüyorum, özellikle ilk 40 sayfada hem bu kadar yalın ve kısa cümlelerle hem de çok net bir şekilde ayrıntıları tarif etmesi beni aynı şekilde gülümsetti. "Muhakkak ki dünyanın en lüzumsuz adamıydım" cümlesi gibi...

Sonunda da gözlerim baya sulandı. Biraz zaman geçsin tekrar okumalıyım.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

"Dünyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir!... Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz? Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatıyla öteye geçiveriyoruz?"

Kim bilir , belki etrafımızda Raif abiler vardır.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Lise yıllarında bir tanıdık tarafından Maria Puder'e benzetilmiş olmak sebebiyle okuduğum, sonucunda hakaret mi övgü mü olduğunu anlayamadığım bir romandı. Şu an için net şekilde canlanmıyor zihnimde ama elimden bırakamamıştım okuduğum sıralarda... Tekrar okuyup bol bol fotoğraf çekip sosyal medyada lanse etmek için doğru zaman :p

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yapı Kredi Yayınlarında sabit 11 tl fiyatla satılmaya devam eden, bu yıl ilk ve orta okullarda MEB tarafından okunması şart konulmuş, işlek bir kitapçının rafında en az 10 adet bulundurması gereken Yosun'unsa bir türlü ısınamadığı fakat bol bol sattığı kitap.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Tavsiyeler üzerine okudum ve henüz bitirdim önyargının ne kadar yanlış olduğunu tecrübelerden başka ney anlatabilirki baya hüzünlenerek okudum fakat ben o çocuğu pek bağdaştıramadım acaba okurken kaçırdığım noktalar mı var diye düşündüm :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Okuldan istenen ve önümüzdeki hafta kitap sınavım olduğundan okumak zorunda olduğum kitap. Oysa ben elimdeki kitabı bırakıp kendisini okumak istemiyorum. Hem zorunda olduğumdan, hem yazarın yine zorla okutulmuş Kuyucaklı Yusuf kitabının ardından vaktimi boşa harcamış hissedip yazardan soğuduğumdan okuyasım gelmiyor. Ha şuan böyle dememe rağmen okuduktan sonra çok beğendim yaa süperdi diyeceğimi de biliyorum. Bir de son bir kaç gündür her yerde karşıma çıkmaya başladı az önce başlığı gördüğümde olduğu gibi. Sanki bana "hadi artık oku şunu, az zamanın kaldı" mesajı veriliyor :D neyse, görüşlerimi bildiririm burdan, okuduktan sonra.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Okuldan istenen ve önümüzdeki hafta kitap sınavım olduğundan okumak zorunda olduğum kitap. Oysa ben elimdeki kitabı bırakıp kendisini okumak istemiyorum. Hem zorunda olduğumdan, hem yazarın yine zorla okutulmuş Kuyucaklı Yusuf kitabının ardından vaktimi boşa harcamış hissedip yazardan soğuduğumdan okuyasım gelmiyor. Ha şuan böyle dememe rağmen okuduktan sonra çok beğendim yaa süperdi diyeceğimi de biliyorum. Bir de son bir kaç gündür her yerde karşıma çıkmaya başladı az önce başlığı gördüğümde olduğu gibi. Sanki bana "hadi artık oku şunu, az zamanın kaldı" mesajı veriliyor :D neyse, görüşlerimi bildiririm burdan, okuduktan sonra.

 

Ne tesadüf,bizim başımızdada aynı ödev derdi var.Bende bir yerden Yeşil Geceyi bulacağım...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Az önce bitirdim. Kurgu hoştu, zekice kurgulanmış, sürükleyici ve merak uyandırıcı. Okurken kalbiniz küt küt oluyor. Kitabın başından sonuna kadar yaşadığım duygu karmaşası okadar çoktu ki... Raif bey ve Maria'nın birbirine karşı olan hislerini kavramak, bahsedilen her mimiği, hareketi, duyguyu hissetmeden olamayacağından tatlı tatlı yoruyor kitap sizi. Ama iyi de oluyor, siz de o koşuşturmacının içinde hissediyorsunuz.

Kitap kafamdaki bazı sorulara cevap kazandırdığı kadar kafamın içinde yeni sorular da belirdi...

Oldukça duygusaldı. Kitaptan alınan ise pek tam olarak dillendirilecek bi şey değil de, daha çok bi his gibi. Çok güzeldi. Okuyunuz...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...