Dolunay Oluşturma zamanı: Aralık 4, 2006 Paylaş Oluşturma zamanı: Aralık 4, 2006 Bir doktor neden öldürür? 38 kişinin katili Dr. Harold Shipman, Nazi "Ölüm Meleği" Josef Mengel, savaş suçlusu psikiyatrist Dr. Rodovan Karadzic ve tarihteki diğer örnekler.Seri cinayete eğilimli kişiler neden doktorluk mesleğini seçiyor? Doktorlar ve tüm sağlık personeli, toplumun en popüler ve güvenilir kesimini oluşturuyor. Doktorlar, toplum içinde en üst düzeyde saygı görürken, toplumun melekleri hemşireler çok seviliyor. Ancak, eski bir aile hekimi olan Harold Shipman'ın geçen şubat ayında 15 hastasını öldürdüğü gerekçesiyle müebbet hapse mahkûm olması ve bu sayının, kanıtlarla birlikte 38'e yükselmesi, tüm dünyada şok etkisi yarattı. Benzer bir örneğe 1990'lı yıllarda da rastlanmıştı. Hemşire Beverly Allitt, 4 çocuğu insülin vererek öldürmüş, diğerlerini de öldürmeye teşebbüs ederken yakalanmıştı. Tarihte doktorların ve sağlık personelinin işlediği cinayetlere göz atıldığında, ister istemez zihinlerde şu soru yankılanıyor: Bir doktor, bir hayata nasıl son verebilir? Tarihteki doktor cinayetlerinin bir kısmının, Shipman örneğindeki gibi saldırgan güdülerini kontrol edemeyenlerce, diğer bir kısmının ise, sistemli şekilde ırkçı politikalara alet olan ya da toplumsal baskılar altında ezilen kişilerce işlendiği görülüyor. III. Reich döneminde, Nazi doktorlar toplumdaki zihinsel ve fiziksel özürlüleri, ırkçı kaygılar nedeniyle öldürdüler. Dahası, Yahudiler ve Çingeneler üzerinde insanlıkdışı tıbbi deneyler gerçekleştirdiler. Günümüz batı toplumlarında bile, kimi zaman doktorlar bir ölümün yöneticiliğini yapabiliyorlar. Örneğin, ABD'de idam cezası almış bir suçluya zehir, doktor kontrolünde enjekte ediliyor. Kuşkusuz bu, yasanın getirdiği bir zorunluluk, ancak nasıl oluyor da bir doktor, tıbbi bilgisini bir hayata son vermek doğrultusunda kullanabiliyor? Hawley Harvey Crippen Böyle talihsiz örneklere her çağda rastlandı. 19. yüzyılda seri cinayetler işleyen Karındeşen Jack'ın tıbbi eğitim görmüş olduğu anlaşıldı. Çünkü kurbanlarını öldürme biçimi, anatomik bilgisinin tam olduğunu ortaya koyuyordu. 1910'da Dr. Hawley Harvey Crippen, önce karısını zindana kapattı. Daha sonra da, bedenini parçalara ayırdı. Metresiyle birlikte ülkeyi terk etmek üzereyken yakalandı. Tıbbın cinayete alet edilmesi, savaş dönemlerinde daha da kolaylaşabiliyor. Buna en somut örnek, "Ölüm Meleği" lakaplı Nazi Dr. Josef Mengele... Bosnalı Sırplar'ın lideri psikiyatrist Dr. Rodovan Karadzic’in etnik temizlik adı altında işlediği cinayetleri de unutmamak gerek... Doktor cinayetlerinde Shipman kadar sabıkalı bir başka isim de, Eastborne'da aile hekimliği yapan John Bodkin Adams... 1957 yılında tıbbi teknikler kullanarak dul bir kadını öldürmek suçundan yakalanan Adams'ın, 400 hastanın ölümünden sorumlu olduğu açıklanmıştı. Bazı psikologlar, katil ruhlu kişilerin doktorluk mesleğini kullanarak çok daha rahat cinayet işleyebileceklerini belirtiyorlar. Psikolog Ian Stephen bu durumu şöyle açıklıyor: "Shipman örneğini ele alalım. Kişisel tatminsizlikte doktor olmak ona büyük avantajlar sağlıyordu. Sorumluluk, güç ve statü..." Tıp eğitiminde öğrencilere tüm duygularından arınmaları öğretiliyor. Örneğin, bir ameliyat sırasında hasta, yaşayan, nefes alan, hisseden bir insan gibi değil de, kalp, beyin gibi sadece organ olarak değerlendiriliyor. Kuşkusuz ameliyatın başarısı için böyle bir konsantrasyon gerekli. Ancak, şaşırtıcı bir gerçek, seri cinayetler işleyen katillerde de bu özellik var. Cerrahlar hastayla kişisel ilişkilerini nasıl kesiyorlarsa, katiller de kurbanlarıyla aynı süreci yaşıyor. Bu, ikinci aşamada insanlıktan uzaklaşmaya kadar varıyor. "Ölüm Meleği" Josef Mengel Karındeşen Jack adıyla ün salan Peter Sutcliffe'den, hemşire Beverley Allit'e kadar seri cinayete eğilimli kişiler incelendiğinde, bunların sağlık merkezi, hastaneler ya da bakımevleri gibi yerlerde çalışmayı tercih ettikleri dikkat çekiyor. Bu bağlamda, Amerika'da yapılan bir araştırmanın sonucu çok ürkütücü. Çünkü, seri cinayetler işleyen 5 kadından birinin hemşire olarak çalıştığı tespit edilmiş. Kimse katil doğmuyor, beklenmeyen çevre faktörleri, çocukluktan kalan etkiler kişiyi bu yola sürüklüyor. Psikolog Stephen, Shipman'ı katilliğe iten nedenin, henüz 17 yaşındayken annesinin göğüs kanserinden öldüğü güne kadar uzandığını ileri sürüyor. "Shipman'ın her cinayetinde, annesinin ölümünü yeniden yaşadığına inanıyorum. Aslında o geçmişiyle hesaplaşıyordu. Bu kompülsif, yani içten gelen itici bir zorlamaya dayanan bir davranış tarzı. Her öldürdüğü kişide, annesinin kanserden çektiği acıyı dindiriyordu. Çünkü 17 yaşında genç bir çocukken, onun acıları karşısında çaresiz kalmıştı." Shipman'ın neden kurbanlarını hep kadınlardan seçtiği, onlarla ilk başta güven ilişkisine girdiği ve sonunda onları eroinle öldürdüğünün yanıtı burada yatıyor olabilir. Psikiyatrist Dr. Richard Badcock seri katilleri güdüleyen diğer bir özelliğin, kontrol etme arzusu olduğunu belirtiyor. Kimin yaşayıp kimin ölmesi gerektiğini kontrol etmek, bu kişilerin kendilerini tanrılaştırmasını da sağlıyor. Badcock, Shipman örneğinde bunun da dikkate alınması gerektiğini vurguluyor. Uluslararası tıp kuruluşları, doktorların insan hakları ihlali yapan rejimlerde görev almalarını yasaklıyor. Ancak engelleyemedikleri örnekler de var. Örneğin, savaş suçlusu Dr. Rodovan Karadzic bunlardan biri. Shipman örneğinden farklı olarak, onun cinayeti kendi başına işlediği söylenemez. Ancak, onu harekete geçiren güdü yine aynıydı: güçlü olma arzusu... Bilgilerini insanları etkilemekte, soykırımı haklı göstermekte ustaca kullandı. İnsanlarda yıkıcılık ve yapıcılık özellikleri mevcut. Yapıcılığın ağır bastığı kişilerde istenmeyen davranışlar daha kolay önlenebiliyor. Belki Josef Mengele farklı bir dönemde yaşasaydı, çok başarılı bir doktor olarak adını duyuracaktı. Ancak toplumsal koşullar, otorite baskısı ondaki yıkıcılığı kamçıladı. Böylece binlerce insanın ölümünden sorumlu "Ölüm Meleği"ne dönüştü. Yaşadığı hastalık nedeniyle içine kapalı bir çocukluk dönemi geçirmiş; katı bir anne ve baskıcı bir baba tarafından büyütülmüştü. Bu olaylar çerçevesinde Nazizm, Mengel'deki sadist duyguları ortaya çıkarmaya yetip artmıştı bile... Bu örnekler, doğaldır ki tüm tıp dünyasına mal edilemez. Çünkü büyük bir çoğunluğu insan hayatını kurtarmak için alın teri dökerken, istisnalar bu kutsal dünyayı zedeleyemez. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Deaths_Expulsion Yanıtlama zamanı: Aralık 4, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 4, 2006 ilginç.yani bütün bunlar büyüdükleri çevreden ve yetiştirilme tarzından oluyor.bu kendilerinin okadarda suçu yok mu demek oluyor yani iyi bir ortamda yetişselerdi belkide adları tarihe çok daha iyi şekillerde yazılmış kişiler olabilirlerdi... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.