raskolnikov Oluşturma zamanı: Haziran 13, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Haziran 13, 2008 Canım kardeşim; Canım yanıyor!... Buraya geleli ne kadar oldu bilmiyorum, hangi zaman diliminden beri buradayım bilmiyorum… o kadar çok sıkmaya başladı ki zaman beni, artık kendimi kaybetmekten korkmaya başladım. Buralar o kadar çok aynı ki, her gün aynı şeyleri yapmaktan, her sabah aynı hareketleri tekrarlamaktan sıkılmaya başladım. Sokaklarda dolaşmayı özlüyorum… Canım kardeşim; Aynı gökyüzü altında olsak da, buradan çıkana kadar aynı olmayacak yaşantımız. Ne kadar çok solusak da aynı havayı, çok kötü buralarda olmak… Her şeyin bir şekli olması, her zaman kurallara uyman gerekliliği beni zorluyor… hayatımın hiçbir anında bu kadar düzenli olmamıştım, hayatımın hiçbir karesinde kendimi bu kadar tertipli, düzenli görmemiştim. Kendimi dağıtmam lazım, her şeyi bir tarafa fırlatıp atmam, istediğim saatte kalkmam lazım… Sarhoş olmak istiyorum, ayık kalmayana kadar içmek, kendimi kaybetmek, bir daha ayılmamak istiyorum… Canım kardeşim; Bana göre değil bu iş… Karanlık!.... Gecenin en güzel, en ürkütücü yanı karanlığıdır bence… zaman kendi içerisinde oyunlar oynarken bize, hiçbir şeyden haberimiz yokmuşçasına, hayat dediğimiz oyuna devam ediyoruz. İçimizde çoğalan, çoğaldıkça bütün vücudumuzu esir alan sıkıntıları görmezden gelip, her şeyi mutlu sayıyoruz… Sokakları görmeyi özledim… Buralar harbiden b.ktan yerlermiş ufaklık!.. En küçük ayrıntıyı bile özlüyor insan burada… Buralar bana göre değil ufaklık!... Kendimi zorla buralara kapatılmış, bir daha çıkamayacakmış gibi hissediyorum. Dışarıda her şey daha da b.ktan bir hal alırken, ben burada olanları sadece izliyorum. … zorlanıyorum… Bana ait olanlar gün gün yitip giderken hayatımdan, buralara hapis olmaktan nefret ediyorum… Geceleri özlüyorum ufaklık!... Sadece bana ait olan geceleri görmeyeli çok oldu, sadece benim olan dolunay’la konuşmayalı uzun zaman oldu. Bana ait hiçbir şey yok buralarda, benim olan hiçbir şey yok bastığım topraklar da… Bir bir yok oluyor etrafımdakiler, yalnızlığın çukuruna kapılmış gidiyorum, kendimi kocaman bir karabasanın ortasında buluyorum… kendimi kaybedeli çok oldu, bulmaya çalıştığım ben miyim yoksa benden arta kalanlar mı bilmiyorum!... Özlediklerimi bulamıyorum… Dayanacak ne kadar gücüm kaldı, bilmiyorum… ne kadar zaman daha sabredebilirim, bilmiyorum… Mutluluk cinleri seni korusun!... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eisenheim Yanıtlama zamanı: Haziran 13, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 13, 2008 Başlıklarını okumaktan inanılmaz zevk alıyorum. Yine çok güzel bir konu teşekkürler:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
phobosORbia Yanıtlama zamanı: Haziran 13, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 13, 2008 Yüreğine sağlık...Çok içten ve etkileyici... Hitap edebilmek, hitap edilen olmak...Bunlar güzel şeyler yalnızlığın ücrasında kaybolmuşlara...Paylaşımlarının devamını beklerim ilgiyle okuyorum... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raskolnikov Yanıtlama zamanı: Haziran 14, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 14, 2008 canım kardeşim... şimdi benden uzakta, bu uçsuz bucaksız gökyüzünün altında ne yapıyorsun acaba... nasıl geçiyor zamanın, nelerle uğraşıyorsun.. seni görememek nasıl bir duygu bilir misin... elini tutamamak, saçlarını okşayamamak, büyüdüğünü görememek nasıl bir duygu!... sahi, saçlarını uzatacaktın en son, nasıl oldu, şimdi çok uzadılar mı... saçlarının kokusunu özledim senin.. birlikte çıktığımız gezmeleri, benim yanımda ilk içtiğin birayı... saçları orman ufaklık... daha önce demiştim ya, ayrıntıları özlüyor insan burada... en basit, akla hiç gelmeyecek ayrıntıları... sen sakızı özledin mi hiç?... ya da unuttuğun oldu mu meyve suyunun tadını... burada oluyor, burada insan her şeyi unutuyor... canım kardeşim... herşey unutulur da, seni unutmamak için bütün uğraşım, günlerim gecelerim seni bi daha görme fırsatı için... bu duvaralr arasında gün geçtikçe alışıyor insan, insanlıktan çıkmaya.. zaten ne yapabilirsin ki başka. bütün günün eski dökülmüş mavi renkteki duvarları izlemekle geçiyor... canım kardeşim... şimdilik bu kadar söyleyeceklerim... yoo sakın yanlış düşünme, artık kısa kesiyorum diye.. kısa kesmem seninle konuşmak istemememden değil, kağıdın bitmesinden... defterim bitti, paramda yok... gözleri deniz ufaklık!... demitim ya geceleri özlüyorum diye... geçen gün uzun zaman sonra ay'ı gördüm burada.... o heybetiyle duruyordu üstümüzde... ne kadar garipsedim ilk zaman ama sonra son anına kadar baktım gözlerimi ayırmadan... canım kardeşim... benim yerime gez parkları, yaprakları topla benim için, ağaçlara dokun... yıldızlara bak... mutluluk cinleri seni korusun.... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
blackpearly Yanıtlama zamanı: Haziran 14, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 14, 2008 güzelmiş... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raskolnikov Yanıtlama zamanı: Temmuz 15, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 15, 2008 canım kardeşim... şimdi, benden yüzlerce kilometre uzaklıkta, başka bir gökyüzü altında duruyorsun. sesini unutalı çok oldu. yüzünü hafızama kazısamda bir süreden sonra kendi kendini yenileyip, eski görüntüleri arşive kaldırıyor hafıza... boşuna söylememişler zaten, gözden ırak olan gönülden de ırak olur diye.... burada, bu masanın üzerinde sana kaçıncı mektubu yazıyorum bilmiyorum. sayıalrını çoktan unuttum, neler yazdığımı hatırlamıyorum bile..sana gönderecek cesareti ne zaman bulurum bilmiyorum, hangi vakitte gelir eline bu yazdıklarım bilmiyorum. aslında her sabah, sana göndermek için kalkıyorum yataktan, her kalemi elime aldığımda " bu sefer gönderecem" diyorum, "bu sefer kesin gidecek yazdıklarım.." olmuyor işte.. yapamıyorum... içimden geçenleri hala sana söyleyemiyorum... çok uzun zaman oldu sana göndermeyeli yazdıklarımı... çok zaman geçti sesini duymayalı.... canım kardeşim.... senin yanına ne zaman gelirim bilmiyorum, hatta gelebilir miyim, onu da bilmiyorum... bir daha görmedim ay'ı... güneşi unutalı çok zaman oldu zaten... günler nasıl geçiyor, bilmiyorum. hangi ayın hangi günündeyiz bilmiyorum..... sadece seni görmediğim günleri sayıyorum, seni göreceğim güne ne kadar kaldığını hesaplıyorum.... canım kardeşim... ellerinden, gözlerinden, saçlarından öperim...güneşi izle benim için... ay'a öpücük gönder.... mutluluk cinleri seni korusun.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.