raskolnikov Oluşturma zamanı: Haziran 21, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Haziran 21, 2008 Bu Bir İlan-ı Aşk Yazısıdır Seninle başlayıp seninle biten. İlk kelimesi de son kelimesi de sen olan bir yazı…. Demiş ya şair “şimdi gittin ya / bana herkes seni anımsatıyor” diye.. öyle olmuyor bana. Sen yokken kimse anımsatmıyor seni bana. Sen yokken hep eksik kalıyor bu şehir, sen varkende soluk kalıyor güzellikleri… Sevgili!.. Dedim ya sana daha önceden ; “sen yokken sana aşkımı anlatmak için seni arıyorum. Seni bulduğumda da kendimi arıyorum” diye.. Mektuplar yazmak istiyorum sana ama korkuyorum sözcükler anlatamaz diye içimdekileri… dünyanın hiçbir alfabesi anlatamıyor sana olan aşkımı, hiçbir cümleye sığmıyor yüreğimden geçenler. Aslında o kadar çok istiyorum ki yüreğimden geçenleri anlatmayı… ama olmuyor işte, ne yaparsan eksik oluyor.. hiçbir sözcük seni anlatamıyor. Ne güzel demiş Nazım “ en güzel söz henüz söylenmemiş olandır” diye. İşte o söylenmeyen sözcükte birikiyor sana olan duygularım… Sözcüklerin bittiği yerde seviyorum seni… Adaklar adıyorum sana, mabedler kuruyorum adına… tek tapan benim sana..Sana yakın olmak için en yüksek yerlere kuruyorum tapınağı… herkese uzak olmak istiyorum sana yakınlaşmak için.. Efendimsin benim.. Bense senin sadece kölen.. Gel bırakma köleni, sakın azad etme beni… Bir hikaye!.. Adam, bir kıza aşık olmuş, onun uğruna bütün servetini vermiş. Kazandığı bütün parayı götürüp ona veriyormuş. Bir gün kız adama demiş ki; “bak sadece sevmek olmuyor, para olmazsa bu hayat çekilmiyor.” Adam kıza bakmış; “al beni o zaman, götür sat. Kazandığın para ile bir süre rahat yaşarsın.Kız almış adamı götürmüş esir pazarına. Bir tabureye oturmuş, adamda yanında ayakta bekliyormuş. Adam da hiç üzüntü yokmuş. Bir adam gelip, kıza “ bunu sahibi sen misin?” diye sorumuş. “evet.” Demiş kız “bunun sahibi benim, bu benim kölemdir.” Adam bayılıvermiş bu sırada.. Neyse, uzatmayalım. Adam kızdan aşığını satın almış mezarlığa gelmişler. Meğer adam onu azad edecekmiş. “bak, benim babam yeni öldü. Bende bir köle alıp azad etmek için adak adadım. Al bu parayı, artık özgürsün. İstersen burada kal, ben sana bakarım, iyi yaşarsın” demiş. Adam, özgür olduktan sonra hemen yola koyulmuş ve kızı bulmuş. “al bu paraları, senin için satılmak benim için en büyük aşktır. Hele de benim kölemdir dediğinde dünyalar benim oldu. Yeniden sat beni, senin aşkın için mezata koy beni” demiş. Sevgili!... Al mezata koy beni… Gece!... Dolunay bütün görkemiyle sarsıyor bu şehri. Karanlık sokaklarda aydınlık oluyor, aşık ruhlara yol gösteriyor. Derler ki; her dolunay çıktığında gökyüzüne, aşık ruhlar çıkarmış sokağa, ararlarmış sevgililerini… bulanlar bir ömür mutlu olurmuş, bulamayanlar bir ömür ararlarmış.. ben sende buldum aradığım sevgiliyi… şimdi bırakır mıyım sanıyorsun seni… “Aşık adam suskun olmalı” demişti Leyla mecnun’a kızarken. “aşkını sadece kendi bilmeli..” Ama ben mecnun değilim ki sevgili, Ferhat değilim ki, kerem değilim ki, mem değilim ki… Ben; Sana aşık olma cüretini göstermiş garip bir fakirim…. Bütün sermayem sana olan aşkımdan ibaret!... Al, mezatta sat beni!.. yaşamım gibi ölümüm de senin uğrunda olsun… Bir hikaye!... Genç kralın kızına aşık olmuş ama ne kral ne de kızı adamı seviyormuş. Kral her gün gence işkence yaptırıyormuş. Kızı bir gün kralın yanına gitmiş “baba, artık yeter bu yaptığın, bitir artık bu işkenceyi.” Demiş. Kralda kararını vermiş, sabah genci uzun saçlarından ata bağlayıp, şehirde dolandırarak öldürecekmiş. Sabah olmuş, bütün halk meydan da toplanmış, kral ve kızı da gelmiş. Askerler genci saçlarından atın ayaklarına bağlarken genç kurtulmuş ve kralın karşısına gelmiş. "sizden bir ricam var" demiş. Kral sinirlenmiş, hiddetlenmiş. “ eğer benden aman dileyeceksen çok geç, eğer kızımı bir saniye dahi görmek isteyeceksen buna izin vermem, eğer beni hemen öldür diyeceksen bu da olmaz. Seni atlarımın altında ezip, toprağı kanınla sulayacağım” demiş. Genç hiçbir tepki vermeden krala bakmış. “aman dilemeyeceğim, kızınızı da göstermeyeceğinizi biliyorum. Ölüm şekline de itirazım yok” demiş. Kral bunun üzerine iyice sinirlenip ayağa kalkmış ve bağırmış “ ne istersin o zaman?” “kralım” demiş genç, “ sizden bir ricam var. Beni kızınızın bindiği atın ayaklarına bağlayın da onun yolunda can vereyim.” Bu bir ilan-ı aşk yazıdır!... Seninle başlayıp seninle biten. İlk kelimesi de son kelimesi de sen olan bir yazı… Sevgili!.. Seni düşünmek bir ömre bedel!.. Peki, ya sevmek?... ……………………………………… Hikayeler İskender Pala’nın kitaplarından alıntıdır. ………………………………………… Bu yazı yeni başlayan bir aşkın ilanı için yazılmıştır. Sevgili kadınıma armağan olsun…. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eisenheim Yanıtlama zamanı: Haziran 21, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 21, 2008 Eyvallah hocam... Sevdiğim olsa da versem, bunu okutsam... Çok güzeldi.. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ChEEkYkiTTy Yanıtlama zamanı: Haziran 22, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 22, 2008 Bu Bir İlan-ı Aşk Yazısıdır Bu yazı yeni başlayan bir aşkın ilanı için yazılmıştır. Sevgili kadınıma armağan olsun…. ne kadar romantiksin yaa...çok güzeldi paylaşım..kadın şanslı bence..umarım bunun farkındadır... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
felidae Yanıtlama zamanı: Haziran 22, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 22, 2008 helal raskolll:clapping: böyle marifetlerindemi vardı senin:P:rofl: bizede kimse böyle bi yazı yazmazki:p ahh ahhhhhh:D .... Bir organ nakli gibi sevmiştim seni; Çürük gözlerine bağışlanan ellerim, Yırtık dudaklarına bağışlanan şiirlerim. Darmadağın kadınların, darmadağın ettiği erkekler gibi Sevmiştim seni... Çok eskitilmiş bir aşkın hatırlanması, Sevgilinin resmi karşısında çocuksu bir iç kanaması Aslında isin açıkçası; Rüzgarın fırtınaya dönüşmesi gibi Hayatına yönelik bombalı bir saldırı gibi Geriye çekilirken herkesi öldürmek gibi Sevmiştim seni... Ruhum kan kaybederken nasıl tutarım seni simdi deniz gibi, Neticesi olmayan herhangi bir sebep gibi Ortalık yerde durup dururken Sevmiştim seni... Atlara kalırsa çoktan kaybettik savaşı, Mızraklar kırıldı, kalkanlar delindi, ganimetler paylaşıldı. Kasaba meydanında birbirini dövmekten Yorulan iki kovboy gibi, Bir tabancanın namlusuyla tetiğiyle, Kendisinden farklı, Kendisinden ayrı, Bir silahın şarjöründe tanışan iki soğuk mermi gibi, Ayni bedene sıkılan iki el kursun gibi, Katille kurban arasında o birkaç saniyelik telaşla Sevmiştim Seni... KUCUK ISKENDER 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
justy Yanıtlama zamanı: Haziran 22, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 22, 2008 harika bir kalp Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lorelei Yanıtlama zamanı: Haziran 22, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 22, 2008 Gerçekten çok beğendim.. Yüreğine sağlık:) 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
zeera Yanıtlama zamanı: Haziran 22, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 22, 2008 Hayran kaldım :) aşkın bende tarifi yoktur...sevenler kavuşamazsa adına aşk denirmiş...:( Kavuşamayan tüm aşıklara benden selam olsun 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boogee Yanıtlama zamanı: Haziran 23, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 23, 2008 yuregine kalemine saglık rass..seviyorum senin kalbinden dökülenleri 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Haziran 23, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 23, 2008 rasko büyüksün 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raskolnikov Yanıtlama zamanı: Haziran 23, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 23, 2008 bir not... gözlerime kar yağıyor buralarda, sensiz uzaklarda.. gece.. uzun sakin bir gece bekliyor beni, gözümde senden başka birşey yok.. uykusuzluk seni düşünmeye döndüğünden beri hiçte zor gelmiyor artık... dolunay gideli bi kaç gün oldu ama olsun be, gelir ya yeniden, ben her gece çıkıyorum artık sokaklara... adı kutsal olan sevgilim.... tutunuyorum ellerinden hayata,,, bırakma beni... bırakma bu aciz bedenimi kör sokaklara.... aç pencereni.. bulutlara koydum gönderiyorum sana kalbimi.. al ister koy yüreğinin yanına... istersen at kör bir kuyua... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
justy Yanıtlama zamanı: Haziran 24, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 24, 2008 seni bırakabileceğini hiç sanmıyorum tutundu mu bırakmaz bir daha Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
felidae Yanıtlama zamanı: Haziran 25, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 25, 2008 belli olmaz o işler... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raskolnikov Yanıtlama zamanı: Haziran 25, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 25, 2008 sevgili.. şimdi daha başlangıcında duran bu işlerin geleceği konuşulmaz hiçbir yerde... zamanı var daha söylenen sözlerin tutulmasının... sevgili... tutunuyorum diyordun ya bana... al elimi, bırakma... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raskolnikov Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2008 Bir hikaye!... Genç kralın kızına aşık olmuş ama ne kral ne de kızı adamı seviyormuş. Kral her gün gence işkence yaptırıyormuş. Kızı bir gün kralın yanına gitmiş “baba, artık yeter bu yaptığın, bitir artık bu işkenceyi.” Demiş. Kralda kararını vermiş, sabah genci uzun saçlarından ata bağlayıp, şehirde dolandırarak öldürecekmiş. Sabah olmuş, bütün halk meydan da toplanmış, kral ve kızı da gelmiş. Askerler genci saçlarından atın ayaklarına bağlarken genç kurtulmuş ve kralın karşısına gelmiş. "sizden bir ricam var" demiş. Kral sinirlenmiş, hiddetlenmiş. “ eğer benden aman dileyeceksen çok geç, eğer kızımı bir saniye dahi görmek isteyeceksen buna izin vermem, eğer beni hemen öldür diyeceksen bu da olmaz. Seni atlarımın altında ezip, toprağı kanınla sulayacağım” demiş. Genç hiçbir tepki vermeden krala bakmış. “aman dilemeyeceğim, kızınızı da göstermeyeceğinizi biliyorum. Ölüm şekline de itirazım yok” demiş. Kral bunun üzerine iyice sinirlenip ayağa kalkmış ve bağırmış “ ne istersin o zaman?” “kralım” demiş genç, “ sizden bir ricam var. Beni kızınızın bindiği atın ayaklarına bağlayın da onun yolunda can vereyim.” ........................ bu yazıyı uzun bir zamandır arıyordum, bulamadım ama bulana çok teşekkür ederim... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
amy_ Yanıtlama zamanı: Ekim 14, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 14, 2008 :( çok güzeldi ya.... bu kadar anlayışlı kişiler yok ama.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mezzaluna Yanıtlama zamanı: Ekim 14, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 14, 2008 aşk.... insana neler yazdırır Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.