Jump to content

Evlilik Öncesi, Müstakbel Eşinizle Beraber Yaşar Mısınız?


aris

Evlilik öncesi, müstakbel eşinizle beraber yaşar mısınız?  

330 üye oy kullandı

  1. 1. Evlilik öncesi, müstakbel eşinizle beraber yaşar mısınız?

    • Evet, evlilik öncesi iyi bir deneyim olur.
      216
    • Hayır, evliliğin büyüsü bozulabilir.
      48
    • Bu durum örf ve adetlerimiza aykırı.
      28
    • Bir fikrim yok.
      38


Önerilen Mesajlar

Eşlerin en çok cinsel sorunlar yüzünden ayrıldığını veya birbirini aldattığını düşünürsek, cinsel yönden de birbirlerini tanımaları gerekir bence. Belki diğer yönlerden çiftler çok uyumlu olabilirler ama cinsel yönden uyum sağlayamazlarsa ileride ciddi sorunlar yaşarlar.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Evlilikte cinsellikten öte bir ihtiyaç var. Deyim yerindeyse iki tarafın da birbirinin sırtını kaşıyabilmeleri gerekiyor :) Eşlerin arasındaki cinsel uyumu bozan şey de aslında bu konudaki dengesizlik oluyor. Bu nedenle evlilik öncesinde taraflar bir arada yaşarken öncelikle dikkat edilmesi gereken şey bu uyum var mı yok mu konusu olmalı bence. Ama ne kadar dikkat ederseniz edin, önceleri kaldırabildiğiniz şeyler zamanla büyük yüklere dönüşüyor. Ya da hayat ciddileştikçe, hayattan beklentileriniz de değişiyor ve aynı uyumla adımlar atılmıyorsa taraflar arasında dengesizlik yine ortaya çıkabiliyor.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

ben evli biri olarak evlilik için deneme amaçlı kocamla yaşamak istemezdim.yaşarsam evlenmezdim heralde.çünkü "berkara karı boşamak kolay" (deyim erkekler açısından olsada kadın versiyonunu de düşünüyorum)deyiminden yola çıkarak imzayı atıpta hakkını vermek daha cazip geliyor.sevgililik bitince ne acılar çekilirse çekilsin küstüm oynamıyorum modunda oluyor her iki cins içinde.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Tensel ,Mental ,duygusal ve Kültürel açıdan birbirleriyle ne kadar uyuşabiliyorlarsa o kadar iyi . Tensel çekimin büyüsüne kapılmadan belli bir süre o insanla yaşamaları ve objektif bir biçimde ne kadar yapabiliyorlarsa o kadar gözlem yapmaları gerektiğinin kanaatindeyim . Dion Fortune nın Aşk ve Evliliğin Ezoterik felsefesi adlı kitabı . Erkekler marstan kadınlar venüsten adlı bir kitap daha vardı yazarını unuttum onları okumaları . Ve Astrolojinin Eşleşim yani Sinastri haritalarından yararlanmalarını tavsiye ederim ....

 

Bir insanla evlendiğinde onun ailesi , İşi , Kültürü ve Ruhu herşeyiyle evleniyorsun ....

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kesinlikle kültürel, duygusal, mental ve tensel uyum önemli. Bunun yanında bence eşlerin birbirini tamamlaması lazım. Mesela ben ağırkanlı ve evcimen bir insanım. Eşimin girişken olması lazım ki beni harekete geçirebilsin. Yani benim eksik olduğum yönlerimi tamamlaması ve beni geliştirmesi lazım.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ben sahsen evlilik ve aile kavraminin cok degerli oldugunu savunan biriyim. Hatta bu Bati toplumunda da böyledir. Yasalar AvrupadaAile birligini bizzat Devlet eliyle korumakta. Evli bir calisanla, evli olmayan bir calisanin maasindan yapilan vergi kesintisinde dahi dudak ucuklatacak Kadar fark görmemiz mümkün. Sirf bu nedenle bile evlenen insanlar var :))

Haa birde burada konu edilmis olan tanima, tasnisma vb. olay icin her iki cinsin de birbirine verecegi Zaman nedir? 1ay, 3 ay, 1 sene?

Bence evlenmek isteyen bir cifitn elbette daha önceden kendilerine karsilikli cok iyi tanimak icin firsat vermesi iybr düsünce. Fakat bu gercekten yeterli mi? Cevremizde yillarca evli kaldigi halde ayrilan örnekler yok mu? Tüm yönleriyle irdelenecek bir baslik.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kendi fikrim,evlilik kumar gibidir karşına ne çıkacağını bilemezsin şanstır.Evleneceğin insan diyebiliyorsak eğer zaten enine boyuna düşünülüp de alınmıştır o karar.Onu tanımaya çalışırsın zaman geçirirsin onunla ve duygularının yanında mantığına uyup uymamasına da bakarsın.Mesleği,ailesi,çevresi,kültürü vs.Ama ne kadar uyuşsanızda bir zaman sonra yeterince tanıyamadığınızı anlayabilirsiniz en azından gördüğüm evliliklerde durum bu.Yada başından görürler evleneceği insanın nasıl birisi olduğunu bazı beğenmediği davranışları olur ve değiştirebileceğine inanırlar evlenirler ama yoktur öyle bir dünya.Yedisinde neyse yetmişinde de odur diye boşuna dememişler kimsenin değişmesini beklemeyeceksin kararlıysan onu olduğu gibi kabul edip evleneceksin.

Dünyaya yeniden gelsem yine onunla evlenirim diyecek insan sayısı az ama var.Ve ben de öyle diyenlerden olurum diye dua ediyorum.

Bazı kültürel değerlerimiz var.Eskiden yapılan evlilikler daha güzel daha sıcak ve daha mutlulardı,ayrılıklar daha azdı,daha samimilerdi gerçek bir evlilikte olması gerektiği gibi..Evliliktir deyip en güzel zamanlarında da en kötü zamanlarında da birbirlerine destek çıkan evlilerden bahsediyorum çıkarsız hesapsız kurulan evliliklerden,en basit tartışmalarda o zaman dava açalım ayrılalım denilmeyen evliliklerden(şiddet,aldatma vs. hariç bunlar basit sayılmaz zaten).Bu yola çıktık ölene dek birlikteyiz denilen evliliklerden..O insanlar zaten evlenmeye karar vermiş ve evlenmişlerdir öncesinde birşeyleri yaşamadan test etmeden.Ve bence en doğrusunu onlar yaptılar,en uzun süreli evlilikler o zaman yapıldıysa demekki..

Düşünki evlenmeye karar verdin ve hadi bir deneme yapalım dediniz ama aşıksınız ve her konuda uyumlusunuz o yaşadığınız süre boyunca anlaşmazlıklarınız oldu sonra hadii biz ayrılıyoruz mu diyeceksiniz yada evlilik öncesi böyle bir şeyi test edelim olursa olur olmazsa ayrılırız diyip mi çıkacaksınız yola?Bu bana hiç samimi gelmiyor.Evleneceğim adam ya valla evlenirim ama önce bi test etmem denemem gerekecek diyecek bana.Ben yıkılırım gerçekten bunu doğal karşılayıp tamam hadi deneyelim diyecekler de karşısındaki gibi düşünenlerdendir onun için anlayışlı olabilirler.Araba mı alıyor test sürüşü yapıyor yada karpuz mu seçiyor?Evlilik bu.Kesinlikle büyüsü bozulmadan yapılmalı.Tabiki bu benim şahsi fikrim.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kendi fikrim,evlilik kumar gibidir karşına ne çıkacağını bilemezsin şanstır.Evleneceğin insan diyebiliyorsak eğer zaten enine boyuna düşünülüp de alınmıştır o karar.Onu tanımaya çalışırsın zaman geçirirsin onunla ve duygularının yanında mantığına uyup uymamasına da bakarsın.Mesleği,ailesi,çevresi,kültürü vs.Ama ne kadar uyuşsanızda bir zaman sonra yeterince tanıyamadığınızı anlayabilirsiniz en azından gördüğüm evliliklerde durum bu.Yada başından görürler evleneceği insanın nasıl birisi olduğunu bazı beğenmediği davranışları olur ve değiştirebileceğine inanırlar evlenirler ama yoktur öyle bir dünya.Yedisinde neyse yetmişinde de odur diye boşuna dememişler kimsenin değişmesini beklemeyeceksin kararlıysan onu olduğu gibi kabul edip evleneceksin.

Dünyaya yeniden gelsem yine onunla evlenirim diyecek insan sayısı az ama var.Ve ben de öyle diyenlerden olurum diye dua ediyorum.

Bazı kültürel değerlerimiz var.Eskiden yapılan evlilikler daha güzel daha sıcak ve daha mutlulardı,ayrılıklar daha azdı,daha samimilerdi gerçek bir evlilikte olması gerektiği gibi..Evliliktir deyip en güzel zamanlarında da en kötü zamanlarında da birbirlerine destek çıkan evlilerden bahsediyorum çıkarsız hesapsız kurulan evliliklerden,en basit tartışmalarda o zaman dava açalım ayrılalım denilmeyen evliliklerden(şiddet,aldatma vs. hariç bunlar basit sayılmaz zaten).Bu yola çıktık ölene dek birlikteyiz denilen evliliklerden..O insanlar zaten evlenmeye karar vermiş ve evlenmişlerdir öncesinde birşeyleri yaşamadan test etmeden.Ve bence en doğrusunu onlar yaptılar,en uzun süreli evlilikler o zaman yapıldıysa demekki..

Düşünki evlenmeye karar verdin ve hadi bir deneme yapalım dediniz ama aşıksınız ve her konuda uyumlusunuz o yaşadığınız süre boyunca anlaşmazlıklarınız oldu sonra hadii biz ayrılıyoruz mu diyeceksiniz yada evlilik öncesi böyle bir şeyi test edelim olursa olur olmazsa ayrılırız diyip mi çıkacaksınız yola?Bu bana hiç samimi gelmiyor.Evleneceğim adam ya valla evlenirim ama önce bi test etmem denemem gerekecek diyecek bana.Ben yıkılırım gerçekten bunu doğal karşılayıp tamam hadi deneyelim diyecekler de karşısındaki gibi düşünenlerdendir onun için anlayışlı olabilirler.Araba mı alıyor test sürüşü yapıyor yada karpuz mu seçiyor?Evlilik bu.Kesinlikle büyüsü bozulmadan yapılmalı.Tabiki bu benim şahsi fikrim.

Tanımadığı halde, bir kız benle evlense şansına küserdi.Aklınıda kaçırabilirdi.Ona bu kötülüğü yapmaya ne hakkım var ki.Bu kültürün yaşandığı zamanlar, insanların çoğu standart ve aynı yapıdaydı.Cumhuriyet ve medyacılık, tohumları ekti.İnternet son noktayı koydu.Dünyaya açıldık.Artık binbir kafada insan var.Herhangi bir ayrılık olduğunda, kadına olduğu kadar, erkekte kullanılan taraf olamaz mı.Kadın ve erkek eşit değilmi.Bütün kaygı bu yüzden mi.

İyi kalpli arkadaşım bilmediğim veya bulamadığım bir fikir varsa öğrenmek istiyorum.Tartışma çıksın diye, söylemedim yanlış anlama.Sadece merak ediyorum.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İyide ben tanımadığı halde evlenenlerden bahsetmiyorumki eskiden olan görücü usullerini de kastetmiyorum.Senin kastettiğin birbirlerini görmeden görücü usulü yapılan evlilikler sanırım.Bak o evlilikler için bile iyi derler ama ben böyle bir şey olmasını doğru bulmuyorum.Benim bahsettiğim bambaşka birşey yani eskiler derken onu kastetmiyorum,evliliklerini kastediyorum nasıl evlendiklerini değil.Yazımda gayet açık birbirlerini seven insanların evlilik kararı almasından bahsediyorum.O kararı zaten kolay kolay almazlar aldıklarında ise öncesinde bi deneme sürüşü yapalım dememeliler.Belki yıllar süren ilişkileri vardır belki yıllarca nişanlı kalmışlardır ama o zaman birbirlerini tanımaları için yetmese bile ben bu adamla/kadınla evlenirim hayatımı geçirebilirim diyebilirler en azından belli bir fikirleri olur.

Benim yazımın başında evlilik bir şanstırdan kastım evlendikten sonra da karşınızdaki kişinin bilmediğiniz yönlerini görebilirsiniz çıkabilir ki çıkıyor da diyorlar.Yani belli olmaz aşkından ölürsün evlenirsin ama yine mutlu olamayabilirsin hiç belli olmaz şans işte.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bir çift, evliliklerinin ilk 4 yılında ayrılmazlarsa bir daha ayrılmaları zordur. Ayrılanlar olabilir ama onlar azınlıkta.

Eskiden ayrılıkların az olmasının nedeni çok farklı. Eskiden ayrılan kadınlara kötü gözle bakıldığından ve erkekler kadınlara eşlerinden ayrılmaması için çok baskı yaptığından boşanmalar azdı. Ama zamanla o baskı azaldığı için boşanmalar fazlalaştı.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kendi fikrim,evlilik kumar gibidir karşına ne çıkacağını bilemezsin şanstır.Evleneceğin insan diyebiliyorsak eğer zaten enine boyuna düşünülüp de alınmıştır o karar.Onu tanımaya çalışırsın zaman geçirirsin onunla ve duygularının yanında mantığına uyup uymamasına da bakarsın.Mesleği,ailesi,çevresi,kültürü vs.Ama ne kadar uyuşsanızda bir zaman sonra yeterince tanıyamadığınızı anlayabilirsiniz en azından gördüğüm evliliklerde durum bu.Yada başından görürler evleneceği insanın nasıl birisi olduğunu bazı beğenmediği davranışları olur ve değiştirebileceğine inanırlar evlenirler ama yoktur öyle bir dünya.Yedisinde neyse yetmişinde de odur diye boşuna dememişler kimsenin değişmesini beklemeyeceksin kararlıysan onu olduğu gibi kabul edip evleneceksin.

Dünyaya yeniden gelsem yine onunla evlenirim diyecek insan sayısı az ama var.Ve ben de öyle diyenlerden olurum diye dua ediyorum.

Bazı kültürel değerlerimiz var.Eskiden yapılan evlilikler daha güzel daha sıcak ve daha mutlulardı,ayrılıklar daha azdı,daha samimilerdi gerçek bir evlilikte olması gerektiği gibi..Evliliktir deyip en güzel zamanlarında da en kötü zamanlarında da birbirlerine destek çıkan evlilerden bahsediyorum çıkarsız hesapsız kurulan evliliklerden,en basit tartışmalarda o zaman dava açalım ayrılalım denilmeyen evliliklerden(şiddet,aldatma vs. hariç bunlar basit sayılmaz zaten).Bu yola çıktık ölene dek birlikteyiz denilen evliliklerden..O insanlar zaten evlenmeye karar vermiş ve evlenmişlerdir öncesinde birşeyleri yaşamadan test etmeden.Ve bence en doğrusunu onlar yaptılar,en uzun süreli evlilikler o zaman yapıldıysa demekki..

Düşünki evlenmeye karar verdin ve hadi bir deneme yapalım dediniz ama aşıksınız ve her konuda uyumlusunuz o yaşadığınız süre boyunca anlaşmazlıklarınız oldu sonra hadii biz ayrılıyoruz mu diyeceksiniz yada evlilik öncesi böyle bir şeyi test edelim olursa olur olmazsa ayrılırız diyip mi çıkacaksınız yola?Bu bana hiç samimi gelmiyor.Evleneceğim adam ya valla evlenirim ama önce bi test etmem denemem gerekecek diyecek bana.Ben yıkılırım gerçekten bunu doğal karşılayıp tamam hadi deneyelim diyecekler de karşısındaki gibi düşünenlerdendir onun için anlayışlı olabilirler.Araba mı alıyor test sürüşü yapıyor yada karpuz mu seçiyor?Evlilik bu.Kesinlikle büyüsü bozulmadan yapılmalı.Tabiki bu benim şahsi fikrim.

yeliss evli biri olarak diyebileceğim şu ne kadar özene bezene seçsende kimse 4-4lük değil.senin karşındakini gıcık edecek kadar huya sahipsin o da,sen onunla ne kadar anlaşamıyorsan o da seninle okadar anlaşamıo.sen ne kadar tahammül gösteriyorsan.sana göre öyle olmasa da o da sana o kadar tahammül gösteriyor.biraz burunda tabak çevirmeye benziyor bu iş.fakat çevirmeyeceksen o yola küçük hesaplarla girmeyeceksin.her zaman bağırıp üste çıkmak diğer ilişkilerde de evlilikte de seni haklı üstün yapmıyor.çok susmakta evliliği yada kötü bir süreci düzeltmiyor.belkide eskrim evlilik :D bir birini şişlemeden kılıçlaşmak.biri diğerini üzdüğünde mutlu olmuyor. hatta normal evliliklerde olmamalı.insanoğlunun çabuk bıkan sıkılan yapısı nedeniyle evlilik öncesi yaşaması kendi görüşüme göre ters.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

insanoğlunun çabuk bıkan sıkılan yapısı nedeniyle evlilik öncesi yaşaması kendi görüşüme göre ters.

Çabuk bıkan insan zaten evli olduğu eşinden de ayrılmaz mı? Diyelim ki çocuklar yüzünden ya da başka nedenlerden ayrılamıyorsa nasıl mutlu olacak? Bu arada çabuk bıkan yapı bence insan olmakla değil kişilikle ilgili.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bağlanma sorunlarım ve evliliğe ilişkin çeşitli korkularım olduğu için zamanında imza atarak boynuma tasma takıldığını düşündüğüm evliliğe karşıydım ve 4 sene birlikte yaşadıktan sonra erkek arkadaşımla evliliğin o kadar ürkütücü olmadığını hissettiğim için evlendim. Yani benim için oldukça işe yaradı birlikte yaşamak... 2,5 - 3 sene sonunda da ilişkimizi daha fazla devam ettiremediğimiz için burada uzun uzun anlatmak istemediğim kişisel nedenlerle boşandık. Dolayısıyla buradaki konuya konunun her iki tarafından da bakabilecek deneyime sahibim sanırım.

 

İnsanlar arasındaki ilişkiler oldukça zor ve bunları herhangi bir kaba koymak mümkün değil. İnsanoğlunun her şeyden sıkılan aç gözlü yapısı olgunlaşmamış insanlar için geçerli ve onların evlenmiş ya da evlenmemiş olmaları fark etmiyor benim boşanma davalarında da sık sık gördüğüm kadarıyla. Bu tür sıkılan insanların aldatmaya meyletmesi boşanmadan daha sık rastlanan bir durum hatta... Öncelikle bilinmesi gereken, evlenseniz de evlenmeyip beraber yaşasanız da, yanınızdaki insanın tapusunu cebinize almıyorsunuz. O insan her an bu ilişkiyi bitirme hakkına sahip, en az sizin kadar... Evlendikten sonra elbette boşanmak daha zor oluyor ve arada çocuk olması vs gibi durumlar elbette tarafların göze alması gereken konuları daha da zorlaştırıyor. Ama inanın gerçekten boşanmak isteyen insanlar bunların hepsini göze alıp yine boşanıyorlar...

 

İnsanın en kötü özelliği sürekli mutlu olma arayışıdır. Oysa hayat sadece gülerek ve güzel şeyler yaparak geçmez. Aksine bana göre önemli olan dengede ve huzurlu olmaktır. Gülmek - eğlenmek, sürekli mutlu hissetmekten öte, dengede olan birbirlerini anlamaya çalışma isteğini kaybetmemiş, saygı dolu birliktelikler hiç zorluk çekmeden ayakta kalır. Bu dengeyi tanımlamak için de "her şeyi beraber yapmalılar" ya da "birbirlerine boş zaman bırakmalılar" ya da "aynı kültüre sahip olmalılar" veya "bambaşka kültürlere sahip olsalar da karakter olarak birbirini tamamlamalılar" şeklindeki varsayımların hepsi yanlıştır çünkü bu konu objektif yaklaşılabilecek bir şey değildir. Taraflar birbirleriyle yaşadıkları süre boyunca birbirlerinden ve dış çevreden etkilenerek değişim yaşarlar ve her an dengede kalabilmenin ana unsuru her iki taraf için de sürekli değişkendir. Zaten ülkemizdeki mozaiğe baktığınızda rahatça görürsünüz, insanların yaşama dair tutumları ve beklentileri, hayattan olan beklentileri birbirinden çok farklı... Dolayısıyla evlilikten olan beklentiler de aşırı farklılıklar gösteriyor... Benim rastladığım ve bana uyan tek ortak şey aradaki saygının korunması ile çoğu sorunun atlatılabildiğidir.

 

Birlikte yaşamak ya da evli olmak fark etmiyor bir insanı yanınızda tutmak için. İnsanlar bir arada oldukları sürece, gerçekten çok büyük derin uçurumlar olmadığı sürece yanlarında bulunan kişiye alışıyorlar ve alışkanlık sevgiden - sevgisizlikten - cinsellikten ya da diğer çoğu konudan daha büyük bir ayrılma engeli oluşturuyor insanlar arasında. Çünkü ayrılmaya ya da boşanmaya dair verilen karar insanın bütün hayatını değiştirmeye yönelik bir karar oluyor ve çoğu insan için hala oldukça ürkütücü...

 

Bence birlikte yaşamak hala sorun değil. Evlenmek de artık sorun değil. Ama çocuk dünyaya getirmek için tarafların çok iyi düşünmeleri ve birbirlerini tartmaları gerektiği ya da kadının bu çocuğu yetiştirmek için sadece kendisine güvenebilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

"Benim rastladığım ve bana uyan tek ortak şey aradaki saygının korunması ile çoğu sorunun atlatılabildiğidir."

"Bence birlikte yaşamak hala sorun değil. Evlenmek de artık sorun değil."

"kadının bu çocuğu yetiştirmek için sadece kendisine güvenebilmesi gerektiğini düşünüyorum."

yukardaki fikirlerine katılıyor ve ekliyorum.insanın evlat,ebeveyn,bekar,sevgili,nişanlı,evli hali birbirinden farklı bu yüzden sevgili iken mükemmel olan çiftler evlenince birbirini tanıyamıyorlar.aslında sevgililiğinde niyet ciddiyse uzatılmasından yana değilim.bazen değişim süreci bizden bağımsız olabiliyor.istisnalar hariç evlendikten sonra illa değişiyor insan kabul etsekte etmesekte.önemli olan değişmek değil değişimlerin bizim ve karşımızdaki insan için hayırlı olması. herkesin uyumunu koruyarak olumlu olarak değişmesi.bu şekilde giden ilişkiler uzun süreli oluyor.eğer değişim seyir değiştirip,kötüye doğru gidiyorsa o zaman ayrılıklar oluyor.ne yazıkki kurtarmak için kendimizi yırtsak bile sonuç ayrılığa götürecekse engel olamiyoruz.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Çabuk bıkan insan zaten evli olduğu eşinden de ayrılmaz mı?

Umarım öyle biriyle evlenmem yoksa hayal kırıklığımı düşünmek bile istemiyorum.Ben baya sarsılırım herhalde.

 

Kısacası evlilikten korkmamamız için hiçbir neden yok yeterince ürkütücü en azından benim için.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

"bambaşka kültürlere sahip olsalar da karakter olarak birbirini tamamlamalılar" benden alıntı sanırım ama ben başka kültürdeki insanlardan bahsetmemiştim, birbirini tamamlayan kişilik özelliklerinden bahsetmiştim. Biri çekingense diğerinin girişken olması gibi ya da biri asosyalse diğerinin sosyal olması gibi. Benim deneyimlerime göre bu çiftler birbirini geliştirebilir. Ama farklı kültürlerin anlaşabileceğini sanmıyorum. Benim sevgilim Amerikalı ama ailelerimiz kültürel yapı olarak çok farklı değil. Tabiki farklılıklar var ama ailem baskıcı değil, uyumlu insanlar. Ama dayımın eşinin ailesi muhafazakar olduğundan uyumlu bir evlilikleri yok. Yani hep bir taraf özveride bulunmak zorunda kalıyor.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

"bambaşka kültürlere sahip olsalar da karakter olarak birbirini tamamlamalılar" benden alıntı sanırım ama ben başka kültürdeki insanlardan bahsetmemiştim, birbirini tamamlayan kişilik özelliklerinden bahsetmiştim. Biri çekingense diğerinin girişken olması gibi ya da biri asosyalse diğerinin sosyal olması gibi. Benim deneyimlerime göre bu çiftler birbirini geliştirebilir. Ama farklı kültürlerin anlaşabileceğini sanmıyorum. Benim sevgilim Amerikalı ama ailelerimiz kültürel yapı olarak çok farklı değil. Tabiki farklılıklar var ama ailem baskıcı değil, uyumlu insanlar. Ama dayımın eşinin ailesi muhafazakar olduğundan uyumlu bir evlilikleri yok. Yani hep bir taraf özveride bulunmak zorunda kalıyor.

 

Sana atıfta bulunmamıştım aslında :) bambaşka kültürlerde olmasalar da insanlar kendilerini tamamlayan insanla anlaşamayabilir. Bu kişilerin daha çekici geldiği kesin ama bende işe yaramadı mesela. Bununla ilgili Jung'un yazısı vardı sanırım siteye atmıştım. İçe dönük ile dışa dönük birbirlerini çekerler ama anlaşmaları zordur diyordu. Ama tabi bunlar çok ince işler olduğu için üstte de dediğim gibi herkeste farklı işler bana göre...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Çabuk bıkan insan zaten evli olduğu eşinden de ayrılmaz mı? Diyelim ki çocuklar yüzünden ya da başka nedenlerden ayrılamıyorsa nasıl mutlu olacak? Bu arada çabuk bıkan yapı bence insan olmakla değil kişilikle ilgili.
her insanda bir miktar var tabi bıkma huyu.evlilik imzası sevgililiğe oranla "oturup neyi tamir edeceğimizi düşünelim"payı oluyor.onun harici sevgililer evliler kadar iki kere düşünmüyor "bitti mi bitti" oluyorlar kimi istisnai kişilikler hariç çözüm üretmeye heveslı değiller.o dedikleriniz bıkmada mastır yapıp her yazı farklı insanlarla geçirmeyi sevenler.
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ben evlenmeden önce birlikte yaşanılmalı veya yaşanılmamalı gibi bir yargıda bulunamam ama evlenmeyi istemediğimden ve sevdiğim insanı yanımda istediğimden birlikte yaşadım bir kaç ay eşimle sonra evlendim. Baktım çok aşığım evlenmek istiyorum ben de dedim öyle paldır küldür evlendik. Daha önce bir nişanlım oldu onu sevmiyordum mantık evliliği yapacaktım, o ve kardeşimle beraber aynı evi paylaştık ev arkadaşı gibi. Buradan şu sonuç çıkıyor, ben yaşarım :p Açıkçası aşık olana kadar pek umursamıyordum kim var hayatımda kim yok, birinden ayrılıp hemen başkasını hayatıma alıyordum pek sağlıklı ilişkilerimin olduğunu söyleyemeyeceğim bu yüzden. İnsanları umursamıyormuşum ben eskiden ondan dolayı hayatıma dahil olup sonra bitiyordu her şey. Ben duygusal olarak tatmin olduktan sonra bitişe doğru yokuş aşağı atıyordum birlikteliklerimi. Çok bencil biriymişim :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sevdiğin kişiyle beraber yaşamak da evlenmektir aslında. Yuva kurmak için o imza şart değil, hukuki açıdan avantajları olabilir ama bu "o imza olmadan yuva kurulamaz, buna evlilik denmez" anlamına gelmiyor. Ayrıca asla o imzayı atamayacak insanlar da var; eşcinsel ve biseksüel bireyler. Bu insanlar evlenemezler, yuva kuramazlar demek çok yanlış. Zaten "yuva" dediğimiz kavram sadece anne-baba-çocuk üçlüsünden oluşmaz. Azımsanmayacak sayıda bekar anneler, bekar babalar var. Yeğenlerine bakan teyzeler-dayılar, torunlarına bakan büyükanne ve büyükbabalar da var. Annesini babasını kaybetmiş kardeşlerine bakan ablalar-abiler var. Yuva kavramına çok dar pencerelerden bakıyor toplum malesef.

Aynı çatı altında beraber yaşayan, yaşamın sorumluluğunu birlikte üstlenen insanlar "evlenmiş" sayılırlar ve onların hayatına laf söylemek ve müdahale etmek hadsizlik olur.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bu soru yavaşça karanlık dönemlere gömülür umarım .

 

Bitmedi şu karanlık aşkı :D şu forumdaki heryerde kendini karanlık olarak gösterip bunla övünen,sanki yıllar yılı karanlık işlerle uğraşmış gibi davranan insanların karanlık enerjisini toplasak benim odanın karanlığından daha az edicek.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...