raskolnikov Oluşturma zamanı: Temmuz 9, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Temmuz 9, 2008 Çocuktuk, bildiklerimiz bize gösterilenlerden ibaret, yaptıklarımız bize söylenenlerden menkuldü. Esmer olanlar kürt, pis olanlar çingene, çekik gözlü olanlar japondu. Çocukken başlamıştı aslında ayrılmalar, herkes kendine benzeyen çocuklarla oynardı. Ben, esmerdim ve oturduğumuz sokakta benden başka esmer çocuk yoktu. Uzun zaman tek başıma oynadım sokakta, kendi arkadaşlarımı oluşturdum hayalimde ama hiçbiri gerçek olmadı ve babam yoktu yanımda. Aslında vardı da yok demek zorunda kalmıştım hayatta.. Doğdum, köydeydim ve babam yoktu yanımda. Altı ay geçti doğumumdan, darbe oldu, babam hala yanımda değildi. Bilmiyorduk neden yanımızda olmadığını. Devrimciydi babam, annem derdi. Ve darbe devrimcilerin hepsini tutukladığından, babam gelmiyordu. Uzun zaman gelmedi babam yanıma, uzun zaman da alışamadım geldiğinde.. Gün döndü, zaman döndü. Babam arada bir gelmeye başladı ama uzun aralardı onlar ve ben yine göremiyordum babamı, görsem de tanıyamıyordum. Çünkü babam aranıyordu, yakalanmaması gerekiyordu. Zaman geçti!... Ben büyüdüm, birgün köyden ayrılıp bu ülkenin başkentine geldik. Babam geldi. Babamı gördüm. Doyasıya gördüm, her gün gördüm. Artık hep yanımızda olacaktı, hep bizimle olacaktı ya da bana öyle söylüyorlardı. Ama yine de temkinliydi herkes, dikkatli davranıyorlardı. Her sokağa çıktığımda “sakın söyleme, abanın burda olduğunu” diyorlardı ve ben her sokağa çıktığımda yalan söylüyordum. Yalan söylemek kötü bir şeydi ama ben yalan söylemesem babam gidecekti. Her akşam kitap okurdu babam, her gördüğümde bir şeyler yazar, bir şeyler okurdu. Sonra arkadaşları gelirdi eve, şeker getirirlerdi bana, bazen de çikolata… Sabaha kadar konuşurlar, tartışırlardı anlamadığım şeyleri. Bende hep yanarlında olmak isterdim ama dayanamaz uyurdum hemen. Kitaplarını karıştırırdım babamın, okuma bilmediğime kızar, hemen öğrenmek isterdim okumayı.. Zaman geçti!.. Okula yazıldım. Artık bende okuyacaktım, bende yazacaktım babam gibi. Babamın götürmesini istedim ilk gün okula ama babam aranıyordu ve ben hala yalan söylüyordum ev dışında.. Birinci sınıf bitti. Okumayı öğrendim ama hala okuyamıyordum babamın kitaplarını. Yaz geldi, babam yine bizden ayrıldı. Başkente yağmur yağıyordu ve ben babamı uğurlayamadığım için ağlıyordum. Aradan birkaç hafta geçti bütün eşyalarımızı toparlayıp bir kamyona yerleştirdik. Gidiyorduk!... Babam gitmişti, biz ise, onu beklemeden şehirden ayrılıyorduk. Nereye gittiğimizi soramadım anneme, sormakta istemedim zaten. Korkuyordum vereceği cevaptan. Uzun bir yolculuktan sonra İstanbul’a geldik. Hiçbir yeri tanımıyordum, hiç kimseyi bilmiyordum. Tanımadığım, bilmediğim bir şehirdeydim, korkuyordum. Bir evin önünde durdu kamyon, ürkerek açtım kapıyı, indim kamyondan ve karşımda babamı gördüm… Zaman geçti, ortaokula başladım. İlk gün okula gitmeden önce anneme baktım. - ana, artık babam geldi diyebilir miyim?... anlamsızca baktı suratıma, uzunca baktı. İlk anda anlamadan, sonra hatırladığı halde baktı. - söyleyebilirsin!.. O gün koşarak gittim okula. Mutlu gittim. Gözlerimin içi gülerek gittim ve kim sorduysa babamı “evet” dedim. - benim babam var ve hep yanımda olacak!.. .................................. bu yazı, yazdığım anılar arasında çıktı, biraz toparlayıp, kısaltarak size sunmak istedim:) 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
delycochuk Yanıtlama zamanı: Temmuz 9, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 9, 2008 çok güzel yazı ellerine sağlık... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Kalpsiz Yanıtlama zamanı: Temmuz 9, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 9, 2008 Süper ötesi, teşekkürler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.