Nietzsche Oluşturma zamanı: Aralık 6, 2006 Paylaş Oluşturma zamanı: Aralık 6, 2006 Felsefe Nedir? İnsanların türlü türlü hobileri vardır.Bazıları eski para veya pul biriktirir,kimisi el sanatlarıyla ilgilenir, kimisi de bir spor dalıyla uğraşır. Çoğu insan da okumaktan hoşlanır.Ancak okuduğumuz şeyler farklı faklıdır.Kimisi yalnızca gazete ve çizgi roman okur,kimisi roman okumayı sever,bazısı da astronomi,hayvanlar veya teknik buluslar gibi konularda yazılmış kitapları okumaktan hoşlanır. Atlarla veya değerli taşlarla ilgilenen biri,başkalarının da bunlarla ilgilenmesini bekleyemez. Televizyonda hiçbir spor karşılaşmasını kaçırmayan biri,bazı insanların spordan sıkıldıklarını kabul etmek zorundadır. Acaba tüm insanları ilgilendirmesi gereken şeyler var mıdır? Kim olurlarsa ve nerede yaşıyor olurlarsa olsunlar,tüm insanları ilgilendiren birşey var mıdır? Hayatta en önemli şey nedir? Açlığın sınırında bir insana bunu sorarsak,yiyecek der.Soğuktan donmak üzere olan birine sorarsak,sıcaklık der.Kendini yalnız hisseden birine sorarsak,başka insanlarla beraber olmak,diye cevap verir. Ancak bu tür ihtiyaçlar karşılandığında tüm insanların hala ihtiyaç duyduğu başka şeyler var mıdır? Filozoflara göre,evet,vardır.Filozoflar,insanların yalnızca yemek yiyerek yaşayamayacağını söylerler. Elbette tüm insanlar yemek yemek zorundadır.Herkesin sevgi ve ilgiye de ihtiyacı vardır.Ama bunların ötesinde,insanların gereksindiği bir başka şey vardır.İnsanlar,kim olduklarını ve neden yaşadıklarını bilmek isterler. Neden yaşadığımız konusuyla ilgilenmek,pul toplamak kadar "rastlantısal" bir ilgi değildir.Bu gibi sorularla ilgilenen kişiler,insanların dünya varolduğundan beri tartıştıkları bir şeyle ilgilenmektedirler. Evrenin,dünyanın ve yaşamın nasıl ortaya çıktığı,geçen yıl olimpiyatlarda en çok altın madalyayı kimin aldığından daha büyük ve önemli sorulardır. Felsefeyle tanışmanın yolu bazı felsefi sorular sormaktan geçer: Dünya nasıl yaratıldı? Olan bitenin ardında bir güç bir anlam var mı? Ölümden sonra hayat var mı? Niye böyle sorular sormalıyız aslında? Hepsinden önemlisi:nasıl yaşamalıyız? Aslında sorabileceğimiz çok da fazla felsefi soru yok.Bu sorulardan en önemlilerini sorduk bile.Ancak tarih,sorduğumuz her soruya pek çok değişik cevap verildiğini gösteriyor. Yani felsefi soru sormak,bu soruları cevaplamaktan daha kolay. Günümüzde de herkes bu bildik sorulara kendi cevaplarını bulmak zorunda.Tanrı'nın varolup olmadığını,ya da ölümden sonra hayat olup olmadığını bir ansiklopediye bakıp öğreneyiz.Ansiklopedi bize nasıl yaşamamız gerektiğini de anlatmaz.Öte yandan bu güne dek yaşamış başkalarının neler düşündüğünü bilmek,kendi dünya görüşümüzü oluşturmamıza yardım edebilir. Filozofların gerçeği bulma çabalarını bir dedektif romanına benzetebiliriz.Kimine göre katil Andersen, kimine göre Nilsen ya da Jepsen'dir.Gerçek bir polisiye öyküde bir gün gelir polis meseleyi çözüverir veya hiçbir zaman çözemez.Ancak ne olursa olsun meselenin bir çözümü vardır. Bir soruyu cevaplamak güç de olsa,sorunun tek ama bir tek cevabı olduğu düşünülebilir.Ölümden sonra bir tür varoluş ya vardır ya da yoktur. Eskiden sorulan soruların bir kısmını bugün bilim yanıtlamıştır.Bir zamanlar Ay'ın arka yüzünün nasıl olduğu müthiş bir sırdı insanlar için.Bu gibi konular tartışmaya bile gelmez şeylerdi,herkes hayal gücüne göre dilediği cevabı verebilirdi.Oysa bugün biz Ay'ın arka yüzünün nasıl olduğunu tam tamına biliyoruz.Artık Ay'da bir adamın yaşadığına veya Ay'ın aslında peynirden oluştuğuna inanamayız. Bundan ikibin yıl önce yaşamış Yunanlı bir filozofa göre,felsefe insanların hayretinden doğmuştur. Ona göre,insanlar kendi varoluşlarına şaşarlar;felsefi soruların çoğu da böylelikle kendiliğinden ortaya çıkar.Bir sihirbazlık seyreder gibidir insanlar:sihirbazın numarasını nasıl yaptığını anlayamayız. Sihirbazın bir çift beyaz ipek mendili nasıl tavşana dönüştürdüğünü bilmek isteriz. Bir çok insan için dünya,sihirbazın beş dakika önce bomboş olan bir silindir şapkadan tavşan çıkarması kadar akıl almaz birşeydir. Tavşan meselesinde sihirbazın bizi kandırdığını biliriz.Merak ettigimiz şey bunu nasıl becerdiğidir. Dünya'dan söz ederken ise durum biraz farklıdır.Dünya'nın hokus pokus birşey olmadığını biliriz,çünkü biz de Dünya'da yaşamakta olup onun bir parçasıyızdır.Aslında sihirbazın silindir şapkasından çıkarılan bizizdir.Tavşanla aramızdaki tek fark,tavşanın bir sihirbazlık oyununa dahil oldugunun farkında olmayışıdır.Biz ise gizemli bir şeylerin bir parçası olduğumuza inanır,şeylerin arasındaki ilişkiyi bulmaya çalışırız. Tavşanı tüm evrenle karşılaştırmak daha yerinden olur belki.Burada yaşayan bizler,tavşanın tüylerinin dibinde yaşayan minicik böcekler gibiyiz.Filozoflar ise tavşanın ince tüylerine tırmanarak tepeye çıkıp koca sihirbazın gözlerinin ta içine bakmaya çalışırlar Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2006 son cümleler sanki sophıe nın dunyasındakıne benzer seyler felsefe hep ugrasmmak ıstedıgım,gerektıgınde kıtaplar aldıgım ama içine hic giremedıgım bir alan su sıralar ancak cevresınde dolanabılıyorum ,icine girebılsem tatmın olucam bir cok seyde 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sensizim Yanıtlama zamanı: Aralık 16, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 16, 2006 lisedeyken bayılırdım felsefe dersine saol paylaşım için Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Deaths_Expulsion Yanıtlama zamanı: Aralık 16, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 16, 2006 flames saol deneme sınavlarında ful yaptıgım tek ders Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
PrOmAkHoS Yanıtlama zamanı: Aralık 16, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 16, 2006 Flames bana pas atmışsın.sağ ol. basit ve güzel olmus.sonuda sophienin dünyasından evet. felsefe hayatımı mahvetti belkide ama beni kurtaracak tek sey de yine felsefe! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Geceyuruyen Yanıtlama zamanı: Mart 11, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 11, 2008 felsefe hayattır cozen yasamıda cozer guzel yazı arkadasım;) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Haziran 10, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 10, 2008 yazı çok güzel ama felsefenin tarif edilebilirliğine inanmıyorum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
hyles Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2008 felsefe düşünsel ve dilsel boyutta bir diyalogtur.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sevgisu Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2008 felsefe merakla bir tutkudur bence... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Demian Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2008 Felsefe yapmak; hiç gelmeyeceğini bildiğiniz bir konuğu beklemeye benzetilebilir... ---Oruç Aruoba Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sevgisu Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2008 felsefe mutluluktur..cesaretli bir tavşan olmaktır...olanla bilinenle yatinmemektir...meraklı bir arayıştır..sonuç gelmese de huzurlu bir yolculuktur... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2008 kavranabilir fakat asla açıklanamaz deneyimlenir fakat sadece soyutlarla Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ametist_ Yanıtlama zamanı: Mart 10, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 10, 2009 felsefenin bi tanımı yoktur demek bile saçma ama vardırda diyemeyiz işte felsefe budur (olmayadabilir) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
OkanTag Yanıtlama zamanı: Ekim 30, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 30, 2009 Sofi'nin Dünyasından alınmış sankim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Adramelech Yanıtlama zamanı: Ekim 31, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 31, 2009 Bence "Felsefe" yoktur. "Hitabet" vardır... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
HERAX Yanıtlama zamanı: Nisan 23, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 23, 2010 FELSEFE ; sorun çözme etkinliğidir.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Adramelech Yanıtlama zamanı: Nisan 23, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 23, 2010 Bence "Felsefe" yoktur. "Hitabet" vardır... Katılmıyorum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Nisan 23, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 23, 2010 insanlık tarihinin en eski düşünüş şekillerinden birini sorgulayan sorudurbu. felsefe günümüzde aktif olarak varolmayan şeydir. düşünürler her dönem bir olguyu tartışmışlar. ilk önce doğa filozofları varmış misal. doğayı tartışmışlar. sonra sokrates gelmiş, esas olan insandır demş. bir dönem insanı tartışmış durmuş. arada geçen karanlık dönemde pek bir düşünen olmamış. günümüzde ise bilim almış başını gitmiş. şimdilerde maddenin özü nedir diye düşünen kalmadı azizim. insan 21yyda düşünse düşünse politik düşünür. siyasi kavramları alır tartışır düşünür sonuca varamaz. devlet denen şey iyi midir değil midir bunu konuşur ki bunu yapanlara günümüzde aydın kimseler diyoruz. aymış oluyorlar çünkü insanlarla konuşmak yerine kitap yazıp köşeyi dönmeyi tercih ediyorlar nedense bunun adı da filozofluk olmuyor tabi . felsefe bilimin öncüsüdür ama bilim sunduğu kanıtlanabilir dellillerden dolayı felsefeyi ezip geçmiştir . günümüzün kapitalist dünyasında elma ağacının altında osura osura düşüneyim dersen ya havadaki karbondioksik miktarından dolayı zehirlenir ya da açlıktan geberir gidersin. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
persephone Yanıtlama zamanı: Nisan 23, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 23, 2010 düşünebildiği için kendisini evrendeki tüm canlılardan ayrı tutan ukala insan türünün bu özelliğinin birebir ispatı olan bir sonuçtur felsefe.ama biyolojisi izin verdiği için her ağızdan çıkan ses birlikteliklerini nasılki anlamlı bulmak gibi bir zorunluluğumuz yoksa felsefe yapabilmek içinde biyolojisinin zorunlu ortak kıldığı her zihinden fırlayan fikir(imsi) de felsefe tanımını alamaz diye düşünüyorum.yaşamın içinde ilkelilikle biçimlenen ortak kabullerle oluşan davranış kalıplarının altında yatan uzlaşma noktaları felsefe değildir mesela kanımca. (tıp felsefesi,hukuk felsefesi vs. ) ve şahsi kabulum felsefenin bir sanatsal etkinlik alanı olduğudur. (yaratı,özgünlük,terminoloji zorunluluğu vs. kriterlerle )ancak günümüzün pragmatik dünya kurgusunda bu özellik çok kolay göz ardı edilebilmekte ve bu küçük es geçme aslında altında bilgi türlerinin birbirinden ayrılığını düşünememe gibi büyük bir hatayla birleşince ne olduğu belli olmayan zayıf temellendirmelerle (çoğu zaman inanç keskinliğinde yargılarla) bir fikir çöplüğüne dönüşüyor bence. bilgi türlerini birbiri içinde eriterek bir birine indirgeyerek "anlama" mümkün olmaz gibime geliyor..eş ölçülmezlik kuralını burayada kolayca oturtabilirim mesela, elmalarla armutları toplayamazsınız.bilim yada din düşünme biçimine hükmetmeye çalışırken her ikisi de muhtemelen farkında olunmadığı için değil bizzat farkında olarak amaç ile aracı birbirine karıştırıyorlar ki bence buda pragmatik beklentilerin zorunlu sonucudur.sonuç ? ne zaman mozaiğin tümünü görmeyi hedeflersiniz orda felsefe yapabilir olma ihtimalinizi yükseltirsiniz..diye düşünüyorum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paperina Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2011 Bence felsefe nedir diye bir başlık doğru değil, felsefenin kendisine tecavüz kanımca. Belirli bir tanımı olamaz, kişinin bakış açısı, yaşamı, hissettikleri, bilgileri tanım oluşturur. Bu da binlerce tanım çıkarır ki subjektif bir yapıya yol açar. Zaten önemli olan cevaplar değil sorulardır Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
xteksus Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2011 unutmuş olduğunu anımsamaktır Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MuazK Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2011 Felsefe doğrunun peşinde tabanların yanana kadar koşmaya denir Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
TheSonsOFOdin Yanıtlama zamanı: Eylül 28, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 28, 2011 Tam da adamı açmış konuyu paylaşım teşekkürler.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
blackmax053 Yanıtlama zamanı: Kasım 1, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 1, 2012 Abaelardus: ' Felsefe inanılanın inanılmaya değer olup olmadığını araştırmaktır' Bende Katılıyorum Bu Görüşe.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
HiDDeTxLG1 Yanıtlama zamanı: Aralık 3, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 3, 2012 Konuyu açan arkadaş son cümleleri neredeyse Sofinin Dünyasından alıntı yapmış. Bu arada Felsefe ''Neden'' sorusunun cevabını aramaktır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.