boynuzsuzgeyikler Oluşturma zamanı: Temmuz 11, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Temmuz 11, 2008 (düzenlendi) Lemuria, bir zamanlar Hint veya Pasifik okyanusunda bulunduğu varsayılan kayıp bir kıta için kullanılan varsayımsal terimdir. Teori olarak ortaya atılmasının nedeni biyolojik coğrafyadaki kopukluklardır. Lemur maymunları bugün sadece Madagaskar ve çevre adalarda yaşamaktadır. Fakat Pakistan ve Malezya gibi ülkelerde lemur fosilleri bulunmuştur. Buna karşın Afrika ve Ortadoğu’da hiçbir lemur izi yoktur. İşte bu durum, Lemuria adı verilen kayıp kıta teorisine yol açmıştır. Jeolojist Philip Sclater, Madagaskar ve Hindistan’ın bir zamanlar aynı kıtanın parçaları olduğunu öne sürmüştür. Daha sonra pek çok Darwinci biyolog, fosil zincirindeki eksiklikleri Lemuria’ya ya da benzeri kayıp kıta veya kıtalara bağlama eğilimi göstermişlerdir. Modern tektonik plakalar ve kıtaların sürüklenişi teorileri Lemuria varsayımını büyük ölçüde geçersiz kılmıştır. Fakat buna rağmen teori gizemci akımlar içinde yaşamını devam ettirmektedir. Ayrıca Tamiller ve bazı Hint topluluklarında da böyle bir inanış bulunmaktadır. Lemuria, yazılı pek çok kayıtta geçmekle birlikte hepsinde içeriğin niteliğine göre farklılıklar göstermektedir. Ortak olan tek yön, bu kıtanın antik zamanlarda var olup sonradan bir afet sonucunda okyanusun sularına gömüldüğüdür. Lemuria’nın okült ve gizemci yazına ilk girişi Helena Blavatsky’nin vasıtasıyla olmuştur. Blavatsky, 1880’lerde kendisine Mahatmalar tarafında Dzyan Kitabı (Book of Dzyan) adında Atlantis öncesi döneme ait antik bir kitabın gösterildiğini iddia etmiştir. Blavatsky’nin karmaşık kozmolojisine göre yedi adet Kök Irk’tan üçüncüsü Lemuria’da yaşamaktaydı. Bu ırk hermafroditti, yani fertler hem eril hem de dişil özellikler gösteriyor ve yumurtlarayak çoğalıyorlardı. Lemurialılardan önceki ikinci kök ırk ise Hyperborea adı verilen efsanevi kuzey ülkesinde yerleşikti. Blavaktsy’ye göre, memelilerin yaratılışından sonra Lemurialılardan bazıları canavarlaştılar. Buna kızan tanrılar Lemuria’yı yerin dibine batırarak Atlantis üzerinde akıl sahibi dördüncü kök ırkı yarattılar. 1894 yılında Frederick Spencer Oliver, İki Gezegende Yerleşik Bir Adam (A Dweller on Two Planets) adlı kitabında Lemuria adı verilen batık bir adadan kalan canlıların Kaliforniya’daki Shasta dağında yaşadıklarını iddia etti. Beyaz kıyafetler giyen bu insanlar dağın içindeki tünellerde yaşıyor ve çok nadir yüzeye çıkıyorlardı. Bu görüşü savunmaya devam eden çok okült akım olmuştur. Tamil inanışında geçen batık krallık Kumari Kandam’ın Lemuria ile ilişkilendirilmiştir. Tamil kültüründeki Cilappatikaram ve Manimekalai efsanelerinde güneyde yer alan ama şu an sular altında olan ülkelerden gelmiş Dravidyenlerden bahsedilmektedir. Alıntıdır. Mart 11, 2011 boynuzsuzgeyikler tarafından düzenlendi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AnDMe Yanıtlama zamanı: Temmuz 12, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 12, 2008 çok ilginç en çok ilgimi çeken uygarlıktır..paylaşım için tşk... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
spectrumate Yanıtlama zamanı: Temmuz 13, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 13, 2008 Kryon bir açıklamasında şu anda indigo frekansıyla uyumlanıp gelen bir kısım insanın lemuryadan yükselmiş olduğunu söylüyor Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
IBRUUM Yanıtlama zamanı: Temmuz 13, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 13, 2008 Kryon dediyse doğru mudur?...Ayrıca orijinal yaradlış olası iken,neden "yükselmeye" gereksinim duyulsun?... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
vegeta Yanıtlama zamanı: Temmuz 13, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 13, 2008 Paylaşım için teşekkürler.Bu yazıyı ilk okuduğumda kayıp kıtalar hakkındaki kaynaklara bakmaya yeni başlamıştım ve de lemurya ile ilgili yazıları yaklaşık olarak 1-2 hafta mu uygarlığı hakkında verilen bilgiler olarak algılamıştım. Bu arada hyperborea kuzeyde karlı dağların arasında jeolojik faaliyetler sonucu tropikal bir ortam halini alan ve de bilmem kaçıncı doğan çocuklarının kız, sarışın ve de gelişmiş psişik yeteneklere sahip olduğu uygarlık değil mi?Yoksa ben mi yanlış hatırlıyorum? 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
spectrumate Yanıtlama zamanı: Temmuz 13, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 13, 2008 Kryon dediyse doğru mudur?...Ayrıca orijinal yaradlış olası iken,neden "yükselmeye" gereksinim duyulsun?... Haklısın benim içinde bu günün dersi buydu zaten msjınla karşılaşınca bu tohum düşüncenin farkına vardım.Teşekkür ediyorum.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Temmuz 14, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 14, 2008 Kryon dediyse doğru mudur?...Ayrıca orijinal yaradlış olası iken,neden "yükselmeye" gereksinim duyulsun?... çünkü yükselmek içgüdüseldir.Daha doğrusu bazı inanç sistemlerinde yaratılan belli bir içsel yüksekliğe yükselmelidir.Aksi halde ruh tekrar yükselebilmesi için dünyaya gönderilir gibi........ Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
spectrumate Yanıtlama zamanı: Temmuz 14, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 14, 2008 Yükselmenin toplu halde yaşanıcağını sanmamdan dolayı insanlara bu boyut algısı frekansı deneyimlemelerinin anının geldiği yönünde bildirimlerde bulunuyordum ve gördüğüm gibi özgür seçimlere dayalı yükselmek. İstemezsen yükselmezsin. Bir son olarak görüyorsan senin için bir son olarak tezahür eder. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 yükselip yükselmemek değil konu inançla ilgili birşey tartışmaya gerek yok kaliforniya daki varsayım bana kybele rahibelerini anımsattı...tapınakçıların da amerika ilk keşfedildiğinde yeni dünya diye tanımlamaları ve fraternisin kybele öğretisi uzantısı ve tapınakçıların da fraternis bağlantılı olduğu düşünüldüğünde bir dönem bu bilgeliği yeniden canlandırmak için yapılmış birşey veya son kalan bilgelerin gerçekten kaliforniya dağlarında bulunmuş olabileceği bir muhtemel olasılık.Fakat gerçekliği tartışılabilir diye düşünüyorum....... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Demian Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 Belirtmek isterim ki Mu ve Lemuria aynı kıtadır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 bazı kaynaklara göre evet bazılarına göre ayrı kıtalar kesin bir kaynak belirtemezsin bu kıta mudur diye ama buna inanabilirsin Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Demian Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 Dediklerine katılıyorum ama lemuria'nın da pasifik üzerinde olmasası Mu ve Lemuria nın aynı kıta olma ihtimalini güçlendiriyor. Karşıt görüşte araştırmacılar varsa da genel kabul her ikisinin de aynı kıta olduğu eğiliminde. Yani insanlığın anavatanı Mu. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fotonkedi Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 lemuria-atlantis- mu- maya diye söyleyen medyumlar var... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Demian Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 Maya adı bildiğim kadarıyla Mu'dan Kuzey Amerikaya göçen kolonicilere verilen genel bir ad! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fotonkedi Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 evet(ünlem) bunların hepsi zaten aynı yerde değildi farklı yerleşim yerleri ben sırasını yazdım(nokta) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Demian Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 Tüm veriler bütün insanlığın çıkış noktasının Mu olduğunu gösteriyor bir kısım Atlantis Mısır üzerinden, bir kısımda kuzey Amerika ve Uygur koloni imparatorluğu üzerinden dünyaya yayılmış. Bizler Ergun Candana göre kuzey göç yolunu izlemiş bir milletiz. Örneğin Mu dilinde 'Hun' bir demek. Hun imparatorluğunun adı Mu'dan gelmesi dikkat çekicidir. Ayrıca maya diliyle türkçe arasında ki benzerliklerle başka nasıl bağ kurulabilir ki? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fotonkedi Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 munun olduğu gibi amerika olduğunu söylemiyorlar zaten... bence de bizim kutsal topraklarla etkileşimimiz ve en güzel ruhaniyete sahip olmuş olanlardan biri mu topluluğuyla bağımızın olduğudur... atatürk ün büyük bir devlet adamı olmaszının ve diğer güzel özelliklerinin yanında iyi bir araştırmacı olduğunu da biliyoruz ... bu konuyu da araştırmıştır kendisi ve bence kökenimizi bulmuştur ve ona göre bu ülkeyi kurmuştur... kökenimiz bence de mu hatta lemuria ya dayanmaktadır... zaten mu nun da kökeni lemuria dır... ve grilerin de sonu yakındır. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Demian Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 Kutsal kitaplarda bahsi geçen nuh tufanı'da zaten Mu'nun okyanusun dibini boylamasının üzeri örtülerek sembolik bir dille anlatılmasından başka birşey değil. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fotonkedi Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 onunla ilgili de söylenenleri aslında 2012 ve diğer ilgili başlıklarda yazmıştım ...kısaca bahsedersem , önceleri dünyanın 2 ayı olduğu ve atlantislilerin bir süre sonra insanın hayvani doğasına teslim olmalarıyla 2. ayı manyetik güçler ve dünyadışı varlıkların yardımıyla parçalamış ve dünyayı bir göktaşı bombardmanına maruz bırakmış olmaları gösteriliyor... bunun amacı lemuriayı batırmaktı çünkü lemuria atlantis gibi hayvani davranmanın insancıl olmadığını düşünüyordu... diye devam eden bir açıklamalar serisi. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Demian Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 Evet haklısın dediğin gibi yazılıp çizilmiş zaten. Ayrıca kutupların defalarca yer değiştirdiğinden, güneşin günde 2 kez doğup battığından sözediliyor. birşey dikkatimi çekti Atlantislilerin ve Mu'lu ların güneş ritüeli bizim namazla çok benzerlik gösteriyor (Kaynak:Murry Hope, Atlantis Bilgeliği) 2012 başlıklı yazını okumadım fakat maya hesaplarında ki 21 aralık 2012 dünyanın sonu kehanetine sonuna kadar inanıyorum. yalnız mayalardı değil diğer birçok kültürde benzer kehanetler var. İnsanlığın büyük kısmı 2012de elenecek ve başa dönülecek gibime geliyor. hermes trimegistus'da son Druid Merylin de bile benzer kehanetler görülüyor. Çok heyecan verici bir dönem yaşıyoruz bakalım nolacak... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fotonkedi Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 katılıyorum yaşadığımız dönemin özel oluşuna ve bu beni de heyecanlandırıyor umarım ben de kendimi geliştirmeyi başarıp boyut geçişini yaşayabilen eteriklerden biri olabileceğim... kutupların yer değiştirme konusunda ise, hiç bir dini ibadetin kötü olmadığını önemli olanın içteki sevgi ve niyet olduğunu düşünüyorum... yoksa yapmış olduğun 5 vakit namaz ve kul hakkı yemekse islam için sevap olmaz... ateş yak ayinler yap dualar et minnet et ama git biri için kötülük iste o zaman da iyi olanı yapmış olmazsın ve bunun sana dönmesini bekleme... dinin ne olursa olsun hepsi aynı amaçlıdır kökünde benim için : iyi olana ulaşmak! uygulayanlar hatalıysa bu amacın da kötü olduğunu göstermez... hem bütün evren kutsal değil mi zaten ha mekke ha mu ha diğerleri...yaratanı 1 hükümdarı 1 ... son 1600 küsür günümüz kalmışken kötülüğün ne anlamı var ; ) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Demian Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 Bütün dinler aynı kaynaktan çıkmış gibi görünüyor. Her ne kadar dejenerasyona uğrasalarda hepsi içlerinde kutsallıktan bir ışın demeti barındırıyor kimi daha az, kimi ise daha fazla. Boşuna dememişler ezoterizmin dini de dili de birdir diye. Ya da arifin dini yoktur diye. Hepimiz O'nun tecellileriyiz... Aslında yapmamız gereken çok basit. Bize davranılmasını istediğimiz gibi, başkalarına davranmak. Bu söz İsa'ya atfedilir ama gene kökeni Mu'ya dayanır. Mu'ya ait tabletlerde bir söz dikkatimi çekmişti. Mu'nun batışının Mu'luların üstünlüğün almakla değil vermekle olduğunu unutmalarından kaynaklandığından dem vuruluyordu. Bu gerçekten çok doğru üstünlük almakla değil vermekle olur. Bu gerçeği hepimizin farketmesi gerekir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fotonkedi Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 evet ... mayalar da bundan kaybetmediler mi... unuttular doğaya saygı duymayı ve tüketmeleri çoğaldı ama doğa silkinir... ve biz doğanın özünden geldiğimiz gibi doğaya geri döneriz... elementlerini geri vermek üzere... saygıyı ve sevgiyi tekrar uyandırmak lazım... egoları 0 lamak lazım... ne kadar çok denersek o kadar iyi... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Demian Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2008 Egoyu 0 lamak bencilliği bırakıp bir an önce özgecil davranmaya başlamalıyız çoğunluk günübirlik işlerle uğraşadursun, Doğa anamızın intikamı çok acı olacak. hatta doğa ana işe koyuldu bile. baksana her tarafta depremler, tayfunlar, herbir yan da savaş, tusinamiler, kutupların erimesi. Çok büyük bir temizlik yapacak doğa, ve çok az kişi bu durumdan yırtacak... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Kadimo Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2008 malesef atlantis daha cok gündemde olduğu için lemuryayı unutturuyor, inanıyorumki lemurya atlantisten daha önemli Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.