mescalin Oluşturma zamanı: Temmuz 19, 2006 Paylaş Oluşturma zamanı: Temmuz 19, 2006 TUTANKHAMON'UN GiZEMi VE LANETi Mezarindaki inanilmaz zenginlik bulundgu halde Tutankhamon (MÖ: 1361-1352) hala hakkinda en az bilgi bulunan firavundur.Tahta çikma hakkini,ünlü kral Akhenaton (MÖ.1379-1362) ile kraliçe Nefertiti'nin kizi Prenses Ankhesenpaaten'le evlenerek elde etmisti. Tutankhamon'un ebeveyninin kimler oldugu konusunda ,bazi uzmanlar bu firavunun ,"Akhennaton'un Nefertiti disinda bir kadindan olan oglu" tezini ileri sürüyorlar.Bazi uzmanlara göre de Tutankhamon,Akhenaton'un babasi III: Amenofis'in (MÖ.1417-1379) birinci karisi Tiy'den dogmusut.Kesin olan ,Tutankhamon'un III.Amenofis ve Akhenaton'sa akraba ve soylu oldugudur.Dokuz yasinda tahta çikan ve adi 12 yasina kadar "tutankhaten" olan Tutankhamon(Günes tanrisi Amon'un yasayan temsilcisi) krallar arasi savaslarini en yogun oldugu dönemde dogmustu.Krallarin fethettikleri topraklarin genisledigi ve komsu ülkelerden de altinin ülkeye aktigi bu dönemde Misir,dünyanin en zengin ülkesiydi Firavun vaktini,daha çok yönetimin bulundugu Memphis'le geçiriyordu ama Misir'in baskenti Teb sehriydi.tutankhamon'un tahta çiktigi sirada Misir'in bütün tapinaklari bakimsizliktan kiriliyordu. Yönetimdeki karisiklarin önü alinamiyor,Suriye'ye düsmanla çarpismaya giden ordu sürekli yeniliyordu.Tutankhamon "babasi" Amon'un Ptah'in ve diger tanrilarin altin heykellerini yaptirdi,çözülmüs olan rahiplik kurumlarini düzenledi, tapinaklarin hazinelerine büyük bagislar yapti. Akhenaton Günes tanrisi Aton'a bagli tek tanrili bir düzen kurdu ve Misir'lilari diger tanrilari birakmalari için zorladi.Baskenti Teb'den,Akhetaton(simdiki sl-Amarna) ya tasidi.Firavun Akhenaton'un tersine "Eski Rejim" I canlandirdi ve III: Amenofis zamaninda bitirilmemis olan anitlarin tamamlanmasi isine giristi.Bu islerin arasinda Luxor tapinagi da vardir.Bugün, Tutankhamon'un tahtta kaldigi dokuz yil boyunca askeri bir harekata katilmadigi düsünülüyor.Sadece kesif için general Horemhem komutasinda Filistin'e ve Lübnan'a asker gönderdigi saniliyor. Tutankhamon 19 yasindayken aniden öldügü için geride vasiyet birakmamistir.Kafatasinda sol kulagin arkasinda tahribat bulundugu için,ölümünün bir kaza sonrasinda oldugu saniliyor. Ancak, su anki misir bilimcilerin ürettigi senaryolara göre Tutankhamon'un generali Horemheb, iktidari elegeçirmek için Tutankhamon'un kafasinin arkasina sert bir cisim ile vurmus ve ölümüne neden olmustu. Mezarinin yaninda bulunan iki küçük tabuttaki ölü dogmus bebeklerin , Tutankhamon'la çok sevdigi esi Ankesenamun'un çocuklari oldugu saniliyor.. Bunun yanisira hayvan mumyalari da bulunmustur. Tutankhamon'un mezarinda bulunan lambada ise gün isigi ile birsey görülmeyen,ancak zifiri karanlikta ikisinin burunburuna figürleri bulunmaktadir. Tutankhamon'un ölümünden sonra ,tahta çikan General Horemheb,Tutankhamon'un tapinaklarini kendisine aldigi gibi ,onun aldigi gibi,onun adini da unutturmak istemis,ama ,bilinmeyen bir nedenle Tutankhamon'un lahdine dokunmamisti. Kanaatimce ,kendisinin isledigi cinayeti dikkat çekmemek üzere örtbas yöntemlerinden biriydi.Iste bu lahit,1922 yilinda Lord Carnarvaon ve Howard Carter adli iki Ingiliz ejiptolog tarafindan bulundu.Tam 3000 yil sonra Horemheb'e ilginç bir oyun oynamis,sonunda yine Tutankhamon üne kavusmustu. Altta okuyacaginiz bölüm ise Tutankhamon'un bir lanet perdesi ile mezarini korudugu sorusunu sizlere soracaktir: TUTANKHAMON'UN LANETi Eski Misir Uygarligi büyük ilgi çeken gizemini sürdürüyor.Kazilar ,arkeoloji arastirmalari sürdükçe ortaya yeni bilgiler çikiyor.Bulunan her yeni kalinti, bilinenleri degil, bilinmeyenleri çogaltiyor sanki. Misir'a yasayan en ilginç olaylardan biri de Firavun Tutankhamon'un mezarinin açilmasiyla ilgiliydi.Her sey Carnavon Lordu'nun ölümüyle basladi. iNGiLTERE 'DE BiR CENAZE TÖRENi 1923 yilinin 30 Nisan günü Ingiltere'de Hampshire bölgesinde Beacon Tepesi'nde sade bir cenaze töreni düzenlendi.Törene katilanlar heyecanliydilar.Çünkü topraga vermek üzere olduklari Carnarvon Lordu George Edward Stanhope gizemli bir biçimde öldürülmüstü 3000 yillik lanet… Herkes ,Lord'un Eski Misir'in 18. Sülale firavunlarindan Tutankhamon'un lanetine ugradigina inaniyordu.Lord,bu firavunun mezarinin açilmasi için para harcamis ve bizzat kazilar katilmisti. Carnavon Lordu'nun ölümünü baska ölümler izledi.Tutankhamon'un mezarina girip çikan ya da bu ise karisan birçok insan anlasilmaz bir biçimde yasamini yitiriyordu. Firavun Tutankhamon öleli 3000 yildan uzun süre geçmisti.Yani 3000 yil sonrasina uzanan bir lanetten söz ediliyordu… LORD MISIR'A GIDIYOR Bu esrarengiz "mezar açma" olayini aydinlatabilmek için ,ise Carnarvon Lordu'nun Misir'a gidisinden baslamak gerekiyor. Parasi bol,yapacak isi pek olmayan Ingiliz soylusu Carnarvon Lordu dünyayi dolasiyor,keyfine göre yasiyorken,1901 yilinda Almanya'da Bad Schwalbach kaplicalarinda bulundugu sirada bir araba kazasi geçirdi.Gögsü çok kötü zedelendi.Ingiltere'ye döndü. Soluk almakta güçlük çekiyordu.Bir süre tedavi gördükten sonra iyilesti.Ama özel doktoru ona tedbirli davranmasini tavsiye etti.Özellikle kis mevsimlerini soguk Ingiltere yerine,iliman ve kuru bir iklimin egemen oldugu ülkelerde geçirmeliydi. O günlerde Misir,Avrupalilar için çok gözde bir ziyaret yeriydi.Lüks oteller ve tarihsel kalintilar çok sayida turisti buraya çekiyordu. Özellikle Krallar Vadisi denilen yerde yapilan kazilara Lord büyük ilgi duydu. ARKEOLOG CARTER Carnarvon Lordu Misir'da kisa sürede eski sagligina kavustu.Ama Misir'dan bir türlü kopamadi.Sanki bir sey onu dürtüyordu. Eski Misir uygarligini incelemeye basladi.Yapilan kazilari izlemeye koyuldu ve bir gün bizzat kendisi bu kazila katildi. 1907 yilinda yine Misir'dayekn yurttaslarindan arkeolog Harold Carter'la tanisti ve onu kendisine danisman yapti. Carter 33 yasindaydi ve 17 yasindan beri Misir'daydi.Birçok kazida bulunmus,ünlü akeologlara yardimcilik yapmisti.Tarihi Kalintilar arkeologlara yardimcilik yapmisti.Tarihi Kalintilar Servisi'nde çalismis ve Krallar Vadisi'ndeki kazilari denetlemisti;ama Misir yetkilileriyle arasinda anlasmazlik çikinca görevinden istifa etmisti. Carnarvon Lordu kendisine rastladigi sirada,manzara ressamligi yaparak hayatini kazanmaktaydi.O da,nedense bir türlü Misir'dan ayrilamiyordu. Carnarvon Lordu,'a yilda 400 Ingiliz Sterlini ücret ödemeye basladi. Misir'da mezar demek,hazine demekti.Çünkü eski Misirlilar ölülerini,öbür dünyaya en degerli hazineleriyle birlikte gömerek ugurlardi.Lord,bulunacak bir hazine ile Carter'In ödedigi parayi kat kar çikaracagini inaniyordu. Arkeolog Carter, Carnarvon Lordu'nun parasiyla 15 yil boyunca kazilar yapti.Birinci Dünya Savasi sirasinda bile arastirmalarini sürdürdü. Bazen çok ilgi,çekici bir mezar buldugu oluyordu ama,yapilan masrafi karsilayacak bir tarihsel yapit ya da hazine ortaya çikmiyordu. 1922'de Lord Ingiltere'deyken ,Carter'a bir mektup yazarak,aralarinda anlasmayi iptal etmek istedigini bildirdi. Oysa Carter o siralarda önemli bir mezarin izi üstündeydi.Ingiltere'ye gidip Lord'u kazilarina sürdürülmesine ikna etmeyi basardi. Ekim ayinda Misir'a döndü.Kazilarin yapildigi Luksor bölgesine yerlesti.Kendisine sans getirmesi için bir kanarya satin aldi… CARTER MEZARIN iZiNDE 1 Kasim 1922'de o güne kadar hiç kazilmamis bir hektarlik bir üçgende çalismalara baslayan Carter,4 Kasim'da çökmüs bir merdiven girisi buldu.Bir gün sonra ise,bu girisin oldugunu kesin biçimde anlamisti. Ingiltere'ye telgraf çekmesi üstüne,Lord,kizi Lady Evelyn ile birlikte Misir'a gelerek bizzat kazilara katilmaya basladi. 26 Kasim'da,yaptiklari kazinin bütün molozlarini temizlemislerdi.Ardindan sanki içeriden kilitlenmisçesine kapali duran bir kapiyi açmayi basardilar. Içeri ilk giren Carter oldu.Gördükleri karsisinda adeta dili tutuldu.Bu çok odali mezarin giris odasi bile hazinelerle doluydu. LORD OLAYI THE TIMES'A SATIYOR Lord ,o sana kadar harcamis oldugu paralari çikarmak istiyordu.Mezardan ne kadar degerli seyler çikarsa çiksin,onlara sahip olmasi olanaksizdi.Çünkü Misir hükümeti kaziyi denetliyordu. Lord ,mezarla ilgili bilgileri The Times gazetesine para karsiligi satti.Böylece Ingiliz okurlar,kazi sirasinda olan biten herseyi günü gününe izlemeye basladilar. TUTANKHAMON'LA BULUSMA Lord, Carter,Lord'un kizi Lady Evelyn ve Carter'in yardimcisi,Arthur Callender ile birlikte bir gece,mezarin ana bölümüne girmeyi basardilar. Tümü gördüklerinin gerçek olup olmadigindan kuskuya düstüler.Her sey altindandi.Firavun'un mumyasinin koskocaman bir altin sandukanin içinde oldugu anlasiliyordu. Duvarlarda altin çerçeveli resimler vardi.Bunlar da firavunun ailesine aitti.Tanri Osiris'I sembolize eden parlak cilali altin bir mask da duvarda asiliydi. Carter ve Lord ne bulduklarini biliyordu.Bu mezar 18. Sülale krallarindan Tutankhamon'undu.Tutankhamon M:Ö 1346-1339 arasinda bir tarihte ölmüs,o tarihten bu yana mezar hiç açilmamisti.Varligi bile bilinmiyodu.. Carnarvon Lordu bulduklarini bütün dünyaya ilan etti.Kazi sirasinda çikan bütün molozlar temizledikten sonra resmi açilis yapildi.Gazateciler fotograflar çektiler.Olay bütün dünyaya duyuldu. "ÖLÜM GELECEK…" Kazilar devam ederken ilgi çekici bir sey olmustu.Bütün vaktini kazi terinde geçiren Carter,kaldigi eve pek ugramiyordu.Oraya nasil geldigi bilinmeyen bir kobra yilani evine girmis ve Carter'in kafeste yasayan ugurlu kanaryasini yiyivermisti.Kazilarda çalisan Misir'li isçiler inançli kisilerdi.Bu olayi duyunca çok heyecanlandilar.Bunu bir ugursuzluk belirtisi olarak kabul ettiler.Çünkü kobra yilani Misir hükümdarliginin simgesiydi ve Tanriça Vadeet tarafindan korunduguna inanilan bir hayvandi. Isçiler aralarinda olayi söyle yorumladilar:"Yakinda ölüm gelecek…" TURISTLER MISIR'A AKIN EDIYOR Tutankhamon'un mezari dünyada büyük ilgi gördü.Misir'daki meraklilar yetmiyormus gibi,binlerce Avrupali turist Misir'a akin etmeye basladi. Mezarin girisine her gün binlerce insan geliyordu.Arkeologlar,bilim adamalari,kasifler,mezari ve hazineleri görmek için birbirlerini eziyordu.Bazi serserilerin olay çikardigi da oluyordu… Firavun Tutankhamon'un 3000 yilinda askin bir zamandan beri süren "ebedi istirahati" ne son verilmisi. LORD ILE CARTER'IN ARASI AÇILIYOR Carnarvon Lordu'u VE Carter'in mezari bulduklari anda duyduklari anda duyduklari sevinç bütünüyle yok olmusti.Ikisi de çok sinirliydiler.Misir hükümeti olan iliskileri bozulmustu.Carter mezarda buluna esyalari kaydetmek için günlerce çok kötü kosullar altinda çalisti.Bir aksam Carnarvon Lordu ile bir araya geldi ve aralarinda çok siddetli bir kavga çikti.Lord Ingiltere'ye gitti. 1923 Subat'inda Lord'un saglik durumu bozuldu.Anlasilmaz bir biçimde disleri döküldü.Atesi bir yükseliyor bir düsüyordu.Mart ayi basinda Misir'a döndü ve bir süre için durumu düzeldi. Ama daha sonra yeniden kötülesmeye basladi.Ailesi Misir'a geldi hemen. 26 Mart günü Carnarvon Lordu'nda kan zehirlenmesi oldugu resmen açiklandi.4 Nisan günü Kahire'de Continental Svoy Oteli'de komadaydi.Ertesi sabah saat 2'de tüm hastaligi boyunca yanindan ayrilmayan Ingiliz hasta bakici , Carnarvon Lordu'nun öldügünü bildirdi. Tam o anda oteldeki isiklar titredi ve söndü.Otelin penceresinden disari bakanlar bütün Kahire'de elektrikler kesildigini gördüler.Kentte elektrik kesintileri çok sik olmakla birlikte Lord'un öldügü andaki ariza için hiçbir açiklamada bulunulmadi.Ayni saatlerde Lord'un Ingiltere'deki satosunda bulunan Iskoçyali kahya da dehset içinde irkildi.Lord'un köpegine titriyor ve uluyordu:biraz sonra da öldü. "MEZARA DOKUNANA ÖLÜM…" Lord'un ölümü bütün dünyada sok etkisi uyandirdi.Gazeteler Firavun Tutankhamon'un mezarinda bulunmus yazilardan söz ediliyorlardi.Eski Misir yazisiyla yazilmis olan bu yazilardan bir söyle diyordu: "Mezara dokunanlara ölüm gelecektir" Bazilari da mezarda baska uyarilarin bulundugunu ileri sürdüler.Bunlardan biri söyle idi: "Ölüm,firavunlarin huzurunu bozani kanatlariyla katledecektir" Arkeolog Carter ise Tutankhamon'un mezarinda bu türden bir lanetin bulunmadigini söyledi.Onu rahatsiz eden bir tek sey vardi.Mezarin altin sandukasinin önünde bir lamba bulmustu.Bu lambanin üstünde söyle yaziyordu: "Gizli odaya girilmesini önleyecegim.Benim görevim ölüyü korumak." GIZEMLI ÖLÜMLER: Firavun Tutankhamon'un mezarini ziyaret eden arkeolog ve turistlerden bazilari da kisa bir süre sonra hastalanarak öldüler. Mezarin iç odalarindan birinin açilisinda bulunan kisilerden biri olan James Henry Breasted,atesli bir hastaliga yakalandiysa da mezarda çalismayi sürdürdü.70 yasinda kadar ,yani 12 yil yasadi. Amerikali Milyarder George Jay-Gould,mezari ziyaret ettigi gün ateslenerek aniden öldü. Arkeolog Carter'in yardimcilarindan biri olan A.C.Mace,ates nöbetlerine tutulunca isi birakti ve 1928'de öldü.Bir baska yardimcisi Richard Bethell,45 yasinda kan dolasim yetersizliginden( !) öldü. Bütün bu ölümler makul ve dogal nedenlerle açiklanir mi ?Havalanan tozda bakteriler oldugu ileri sürüldüyse de bilim adami Alfred Lucas,bazi bakteri örneklerini inceledi.Bunlardan bir tanesi disinda,asagi yukari tümünün zararsiz oldugunu açikladi. Bir süre ,mezar duvarlarini kaplayan mantarin bir alerjiye neden oldugu sanildi.Ama bu konuda da bir kanit getirilemedi.Eski Misir'lilarin çok etkili zehirler ürettikleri biliniyordu.Açilan tüm mezarlarda böyle zehirler arandi.Ama bulunmadi… ÖLÜMLERIN ARKASI KESILMIYOR: Firavun Tutankhamon'un mezarina ilgi gösterildikçe ölümler de sürüp gidiyordu.Kahire'de Carnarvon Lordu'na bakan Ingiliz hemsire 1926 yilinda 28 yasinda dogum yaparken öldü. New York'taki Metropolitan Sanat Müzesi'nin temsilcisi Herbert Winlock Misir'a geldi.Firavun Tutankhamon'un mezari yüzünden öldügü sanilan insanlarin bir listesini yapti. Kahire Üniversitesi'nden Dr.Izzettin Taha,yillar sonra konuyla bilimsel olarak ilgilendi. Arkeologlarin ve müzelerde çalisanlarin cigerlerinde mantar hastaliklari oldugunu buldu.Eski mezarlara girmis olanlarin da bu hastaliktan ölmüs olabilecegini ileri sürdü.Kisa bir süre sonra Kahire 'den Süveys'e giderken,düz yolda kullandigi araba karsi yönden gelen bir arabayla çarpisti. Yapilan otopside Dr.Taha'nin çarpismadan saniyeler önce solunum yetersizliginden öldügü ortaya çikti… Tutankhamon'un mezarinin kalintilarini 1972'de Londra'da ve daha sonra da Amerika'da sergilenmesinde de gizemli ölümler meydana geldi.Bunlardan en üzücü olani,Misir Eski eserler Bölümü Müdürü Dr.Gamaleddin Mehrez'in ölümü idi.Mehrez,bütün bu gizemli ölümlerin,kuskusuz kisiyi tedirgin edebilecegini,ama lanete kesinlikle inanilmamasi gerektigini söylemisti. "Bakin bana" demisti,"Bütün yasamim boyunca mezarlar ve mumyalarla ugrastim.Bütün bunlarin bir rastlanti oldugunun en büyük kanitiyim" Bu sözlerin üzerinden dört hafta sonra, sergilenecek.eserler Londra yolundayken,52 ,yasinda öldü. LANET DEVAM EDiYOR: Sergilenecek eserleri Londra'da götüren RAF uçaginin basteknisyteni Ian Lansdown,bilinmeyen bir nedenle,Tutankhamon'un ölüm maskesinin bulundugu kutuyu tekmelemisti.Iki yil sonra ayni bacagi garip bir kazada kirildi.Mürettabattan baska kisiler de beklenmedik sekilde öldüler. Baska bir olay da ,1980'de "Kral Tutankhamon'un laneti " adli tv filminin çekimi sirasinda ortaya çikti. Misir'da çekimin birinci günü tahil yüklü bir araba bilinmedik bir nedenle devrildi ve filmin yildizi Ian McShane'in bacaginin 10 yerden kirilmasina neden oldu.Ian McShane'nin yerini Robin Ellis aldi,ancak baska yildizlar yapima katilma teklifini reddettiler. Belki de Tutankhamon'un laneti,bir hileden ibaretti.Belki de halkin inançlari böyle bir olayi yaratmisti.Ya da ,Tutankhamon ,mezarinda rahatsiz edilmeden birakilmaliydi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
deniss85 Yanıtlama zamanı: Temmuz 19, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 19, 2006 çizgi filmini izlemiştm ben bununn:) gzl paylaşm tşk ederm Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ilker Yanıtlama zamanı: Temmuz 19, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 19, 2006 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ilker Yanıtlama zamanı: Temmuz 19, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 19, 2006 ve gerekli işlemlerden sonra suratının balmumundan yapılmıs göruntusu 2005 yılında yapılmıs http://img163.imageshack.us/img163/4241/tut051102fgj7.jpg Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
deniss85 Yanıtlama zamanı: Temmuz 19, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 19, 2006 oofofoff ilker tüm mesajlara son noktayı koyuyo:D Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ilker Yanıtlama zamanı: Temmuz 19, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 19, 2006 ALINTI(deniss85 @ 20 07 2006, 02:41 ) 698[/snapback] oofofoff ilker tüm mesajlara son noktayı koyuyo:D [/b] saol valla ilgimi çeken konularda görsel ögelere de önem veriyorum vebuldukça bişeyler paylasayım diyorum o kadar Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
tuğçe Yanıtlama zamanı: Temmuz 19, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 19, 2006 valla tek kelimeyle şaheser thnxx Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
DoLoreSS Yanıtlama zamanı: Eylül 27, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 27, 2006 bana öle geliyoki gerçekten ortada bi lanet var sonuçta 3000 yıl öncesinden söz ediyoruz Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
arkeolog Yanıtlama zamanı: Haziran 14, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 14, 2007 ömrümü yedi benim, bu tutankamon... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest star67 Yanıtlama zamanı: Haziran 16, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 16, 2007 bu konu ile ilgili çok eski bi kitap okudum yeni. o zaman kahin ve büyücülere çok değer verildiği esirleri ve bunlar üzerinde öldürmeye varan yetkileri olduğu söyleniyo ayrıca mezarlara yapılan tılsımlar dolayısıyla bu lanet denen şeyin aslında büyü olduğu benim kafama takılan 3000 yıl öncesinden bahsettiğimiz ve cinleri kullanan bu büyücülerin etkilerinin hala nasıl devam ettiğiydi çünki tüm kaynaklarda açıklanan bilgilere göre 1400 yıl civarı yaşıyomuş bu arkadaşlar. onada şöyle bi açıklık getirmiş yazar cinlerin çocuk ve torunlarıda bu görevi sürdürmek zorundaymış Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
arkeolog Yanıtlama zamanı: Haziran 18, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 18, 2007 star67 o kitabı ben de çok okumak isterim..... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Firdevs Yanıtlama zamanı: Haziran 20, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 20, 2007 kitap hakkında detaylı bilgi verebilirmisin star67 ? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest star67 Yanıtlama zamanı: Haziran 20, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 20, 2007 kitap hakkında detaylı bilgi verebilirmisin star67 ? bahsettiğim sadece bu konu ile ilgili bir kitap değil içinde bunla ilgili bir bölüm vardı hoşuma gitmişti zaten fotolarını çekip gönderdiğim firavunların laneti adlı dosya bazı arkadaşlar net olmadığını söylediler yeniden çekip gönderecem kitapta cin şeytan nazar ve büyüden KORUNMA adlı vahid bali adlı birinin yazdığı bayağı kalın bi kitap 5 yıl önce almıştım ama kime sorsam görmemiş. cinlerle yaptığı röportajlar aralarındaki konuşmaları ve diğer nazar büyü gibi şeylerden korunma yöntemlerini anlatmış yazar daha önce ismini hiç duymadığım biri ama kitabı bir okumaya başlayan 400 sayfayı bitirmeden kalkmıyo baya ilginç bişey ..tabi anlattığı yöntemler islami usullerle hep ...ne kadar güvenilir bi kitaptır orası için bi iddiada bulunmam mümkün değil tabide eğer bi gün vakit bulurda e-kitap haline getirebilirsem diğer arkadaşlarında incelemesi için siteye eklemeye çalışıcam Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
heRnan coRtes Yanıtlama zamanı: Ekim 18, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 18, 2007 teşekkürler mes.. harika bir konu açmışsın çok ilgimi çekmiştir bu tür olaylar benim.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
atmaca03 Yanıtlama zamanı: Ekim 19, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 19, 2007 Büyü olma olasılığı yüksek bazı 3 harfliler çok uzun yaşıyabiliyormuş sanırsam mesela hz adem döneminden hz muhammet dönemine kadar yaşayan ve muhammedi kutlamaya gelenlerde vardı diye duymuştum sanırım Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boogee Yanıtlama zamanı: Ekim 20, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 20, 2007 oldum olası tutankhamon ve eski mısıra ilgim vardır..saol mess benim icin mukemmel bi paylasımdı eline saglık Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
egonya Yanıtlama zamanı: Ekim 21, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 21, 2007 mısır ve mısıra daır herseyı merak ederım cok tskler paylasımın için....... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fotonkedi Yanıtlama zamanı: Temmuz 14, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 14, 2008 Arrow Tutankamon’un yüzü canlandırıldı Tutankamon’un yüzü canlandırıldı Eski Mısır firavunlarından Tutankamon’un mumyası tomografi ile taranarak yüzü bilgisayarda yeniden yapılandırıldı. http://img434.imageshack.us/img434/5474/1924597xu.jpg Tutankamon'un altın heykeli, firavunun bilgisayarda yapılandırılan resmine benzerlik gösteriyor. Tutankamon’un bilgisayarda yaratılan resmi, firavunun Eski Mısırlı ressamlar tarafından yapılan portrelerine şaşırtıcı bir benzerlik gösteriyor. Eski Mısır’da bebek yüzlü olarak resmedilen firavunun robot resmi de ergenlik çağında bir genci andırıyor. Tutankamon 18 yaşında nedeni belirlenemeyen bir şekilde ölmüştü. http://img270.imageshack.us/img270/517/akhenaton4he.jpg Tutankhamon 19 yaşındayken aniden öldüğü için geride vasiyet bırakmamıştır.Kafatasında sol kulağın arkasında tahribat bulunduğu için,ölümünün bir kaza sonrasında olduğu sanılıyor. Ancak, şu anki mısır bilimcilerin ürettiği senaryolara göre Tutankhamon’un generali Horemheb, iktidarı elegeçirmek için Tutankhamon’un kafasının arkasına sert bir cisim ile vurmuş ve ölümüne neden olmuştu. Mezarının yanında bulunan iki küçük tabuttaki ölü doğmuş bebeklerin , Tutankhamon’la çok sevdiği eşi Ankesenamun’un çocukları olduğu sanılıyor.. Bunun yanısıra hayvan mumyaları da bulunmuştur. Tutankhamon’un mezarında bulunan lambada ise gün ışığı ile birşey görülmeyen,ancak zifiri karanlıkta ikisinin burunburuna figürleri bulunmaktadır. Tutankhamon’un ölümünden sonra ,tahta çıkan General Horemheb,Tutankhamon’un tapınaklarını kendisine aldığı gibi ,onun aldığı gibi,onun adını da unutturmak istemiş,ama ,bilinmeyen bir nedenle Tutankhamon’un lahdine dokunmamıştı. TUTANKAMON'UN GiZEMi VE LANETİ Mezarındaki inanılmaz zenginlik bulundğu halde Tutankhamon (MÖ: 1361-1352) hala hakkında en az bilgi bulunan firavundur.Tahta çıkma hakkını,ünlü kral Akhenaton (MÖ.1379-1362) ile kraliçe Nefertiti’nin kızı Prenses Ankhesenpaaten’le evlenerek elde etmişti. Tutankhamon’un ebeveyninin kimler olduğu konusunda ,bazı uzmanlar bu firavunun ,”Akhennaton’un Nefertiti dışında bir kadından olan oğlu” tezini ileri sürüyorlar.Bazı uzmanlara göre de Tutankhamon,Akhenaton’un babası III: Amenofis’in (MÖ.1417-1379) birinci karısı Tiy’den doğmuşut.Kesin olan ,Tutankhamon’un III.Amenofis ve Akhenaton’şa akraba ve soylu olduğudur.Dokuz yaşında tahta çıkan ve adı 12 yaşına kadar “tutankhaten” olan Tutankhamon(Güneş tanrısı Amon’un yaşayan temsilcisi) krallar arası savaşlarını en yoğun olduğu dönemde doğmuştu.Kralların fethettikleri toprakların genişlediği ve komşu ülkelerden de altının ülkeye aktığı bu dönemde Mısır,dünyanın en zengin ülkesiydi Firavun vaktini,daha çok yönetimin bulunduğu Memphis’le geçiriyordu ama Mısır’ın başkenti Teb şehriydi.tutankhamon’un tahta çıktığı sırada Mısır’ın bütün tapınakları bakımsızlıktan kırılıyordu. http://img270.imageshack.us/img270/2381/shrine1bq.jpg Yönetimdeki karışıkların önü alınamıyor,Suriye’ye düşmanla çarpışmaya giden ordu sürekli yeniliyordu.Tutankhamon “babası” Amon’un Ptah’ın ve diğer tanrıların altın heykellerini yaptırdı,çözülmüş olan rahiplik kurumlarını düzenledi, tapınakların hazinelerine büyük bağışlar yaptı. Akhenaton Güneş tanrısı Aton’a bağlı tek tanrılı bir düzen kurdu ve Mısır’lıları diğer tanrıları bırakmaları için zorladı.Başkenti Teb’den,Akhetaton(şimdiki sl-Amarna) ya taşıdı.Firavun Akhenaton’un tersine “Eski Rejim” I canlandırdı ve III: Amenofis zamanında bitirilmemiş olan anıtların tamamlanması işine girişti.Bu işlerin arasında Luxor tapınağı da vardır.Bugün, Tutankhamon’un tahtta kaldığı dokuz yıl boyunca askeri bir harekata katılmadığı düşünülüyor.Sadece keşif için general Horemhem komutasında Filistin’e ve Lübnan’a asker gönderdiği sanılıyor. http://img270.imageshack.us/img270/5552/sideshow6mm.jpg Kanaatimce ,kendisinin işlediği cinayeti dikkat çekmemek üzere örtbas yöntemlerinden biriydi.İşte bu lahit,1922 yılında Lord Carnarvaon ve Howard Carter adlı iki İngiliz ejiptolog tarafından bulundu.Tam 3000 yıl sonra Horemheb’e ilginç bir oyun oynamış,sonunda yine Tutankhamon üne kavuşmuştu. TUTANKHAMON’UN LANETİ Eski Mısır Uygarlığı büyük ilgi çeken gizemini sürdürüyor.Kazılar ,arkeoloji araştırmaları sürdükçe ortaya yeni bilgiler çıkıyor.Bulunan her yeni kalıntı, bilinenleri değil, bilinmeyenleri çoğaltıyor sanki. Mısır’a yaşayan en ilginç olaylardan biri de Firavun Tutankhamon’un mezarının açılmasıyla ilgiliydi.Her şey Carnavon Lordu’nun ölümüyle başladı. İNGİLTERE ‘DE BİR CENAZE TÖRENİ 1923 yılının 30 Nisan günü İngiltere’de Hampshire bölgesinde Beacon Tepesi’nde sade bir cenaze töreni düzenlendi.Törene katılanlar heyecanlıydılar.Çünkü toprağa vermek üzere oldukları Carnarvon Lordu George Edward Stanhope gizemli bir biçimde öldürülmüştü 3000 yıllık lanet… Herkes ,Lord’un Eski Mısır’ın 18. Sülale firavunlarından Tutankhamon’un lanetine uğradığına inanıyordu.Lord,bu firavunun mezarının açılması için para harcamış ve bizzat kazılar katılmıştı. http://img270.imageshack.us/img270/3889/entrancetuttreasure0uz.jpg Carnavon Lordu’nun ölümünü başka ölümler izledi.Tutankhamon’un mezarına girip çıkan ya da bu işe karışan birçok insan anlaşılmaz bir biçimde yaşamını yitiriyordu. Firavun Tutankhamon öleli 3000 yıldan uzun süre geçmişti.Yani 3000 yıl sonrasına uzanan bir lanetten söz ediliyordu… LORD MISIR’A GİDİYOR Bu esrarengiz “mezar açma” olayını aydınlatabilmek için ,işe Carnarvon Lordu’nun Mısır’a gidişinden başlamak gerekiyor. Parası bol,yapacak işi pek olmayan İngiliz soylusu Carnarvon Lordu dünyayı dolaşıyor,keyfine göre yaşıyorken,1901 yılında Almanya’da Bad Schwalbach kaplıcalarında bulunduğu sırada bir araba kazası geçirdi.Göğsü çok kötü zedelendi.İngiltere’ye döndü. http://img270.imageshack.us/img270/300/goldcoffin1ix.jpg Soluk almakta güçlük çekiyordu.Bir süre tedavi gördükten sonra iyileşti.Ama özel doktoru ona tedbirli davranmasını tavsiye etti.Özellikle kış mevsimlerini soğuk İngiltere yerine,ılıman ve kuru bir iklimin egemen olduğu ülkelerde geçirmeliydi. O günlerde Mısır,Avrupalılar için çok gözde bir ziyaret yeriydi.Lüks oteller ve tarihsel kalıntılar çok sayıda turisti buraya çekiyordu. Özellikle Krallar Vadisi denilen yerde yapılan kazılara Lord büyük ilgi duydu. ARKEOLOG CARTER Carnarvon Lordu Mısır’da kısa sürede eski sağlığına kavuştu.Ama Mısır’dan bir türlü kopamadı.Sanki bir şey onu dürtüyordu. http://img270.imageshack.us/img270/2384/middle3mb.gif Eski Mısır uygarlığını incelemeye başladı.Yapılan kazıları izlemeye koyuldu ve bir gün bizzat kendisi bu kazıla katıldı. 1907 yılında yine Mısır’dayekn yurttaşlarından arkeolog Harold Carter’la tanıştı ve onu kendisine danışman yaptı. Carter 33 yaşındaydı ve 17 yaşından beri Mısır’daydı.Birçok kazıda bulunmuş,ünlü akeologlara yardımcılık yapmıştı.Tarihi Kalıntılar arkeologlara yardımcılık yapmıştı.Tarihi Kalıntılar Servisi’nde çalışmış ve Krallar Vadisi’ndeki kazıları denetlemişti;ama Mısır yetkilileriyle arasında anlaşmazlık çıkınca görevinden istifa etmişti. Carnarvon Lordu kendisine rastladığı sırada,manzara ressamlığı yaparak hayatını kazanmaktaydı.O da,nedense bir türlü Mısır’dan ayrılamıyordu. Carnarvon Lordu,’a yılda 400 İngiliz Sterlini ücret ödemeye başladı. Mısır’da mezar demek,hazine demekti.Çünkü eski Mısırlılar ölülerini,öbür dünyaya en değerli hazineleriyle birlikte gömerek uğurlardı.Lord,bulunacak bir hazine ile Carter’İn ödediği parayı kat kar çıkaracağını inanıyordu. Arkeolog Carter, Carnarvon Lordu’nun parasıyla 15 yıl boyunca kazılar yaptı.Birinci Dünya Savaşı sırasında bile araştırmalarını sürdürdü. Bazen çok ilgi,çekici bir mezar bulduğu oluyordu ama,yapılan masrafı karşılayacak bir tarihsel yapıt ya da hazine ortaya çıkmıyordu. 1922’de Lord İngiltere’deyken ,Carter’a bir mektup yazarak,aralarında anlaşmayı iptal etmek istediğini bildirdi. Oysa Carter o sıralarda önemli bir mezarın izi üstündeydi.İngiltere’ye gidip Lord’u kazılarına sürdürülmesine ikna etmeyi başardı. Ekim ayında Mısır’a döndü.Kazıların yapıldığı Luksor bölgesine yerleşti.Kendisine şans getirmesi için bir kanarya satın aldı… TUTANKAMON'UN GiZEMi VE LANETİ 2 1 Kasım 1922’de o güne kadar hiç kazılmamış bir hektarlık bir üçgende çalışmalara başlayan Carter,4 Kasım’da çökmüş bir merdiven girişi buldu.Bir gün sonra ise,bu girişin olduğunu kesin biçimde anlamıştı. İngiltere’ye telgraf çekmesi üstüne,Lord,kızı Lady Evelyn ile birlikte Mısır’a gelerek bizzat kazılara katılmaya başladı. 26 Kasım’da,yaptıkları kazının bütün molozlarını temizlemişlerdi.Ardından sanki içeriden kilitlenmişçesine kapalı duran bir kapıyı açmayı başardılar. http://img323.imageshack.us/img323/4022/ttreasury6ps.jpg İçeri ilk giren Carter oldu.Gördükleri karşısında adeta dili tutuldu.Bu çok odalı mezarın giriş odası bile hazinelerle doluydu. LORD OLAYI THE TİMES’A SATIYOR Lord ,o sana kadar harcamış olduğu paraları çıkarmak istiyordu.Mezardan ne kadar değerli şeyler çıkarsa çıksın,onlara sahip olması olanaksızdı.Çünkü Mısır hükümeti kazıyı denetliyordu. Lord ,mezarla ilgili bilgileri The Times gazetesine para karşılığı sattı.Böylece İngiliz okurlar,kazı sırasında olan biten herşeyi günü gününe izlemeye başladılar. TUTANKHAMON’LA BULUŞMA http://img323.imageshack.us/img323/3254/tstatuettes6vn.jpg Lord, Carter,Lord’un kızı Lady Evelyn ve Carter’ın yardımcısı,Arthur Callender ile birlikte bir gece,mezarın ana bölümüne girmeyi başardılar. Tümü gördüklerinin gerçek olup olmadığından kuşkuya düştüler.Her şey altındandı.Firavun’un mumyasının koskocaman bir altın sandukanın içinde olduğu anlaşılıyordu. Duvarlarda altın çerçeveli resimler vardı.Bunlar da firavunun ailesine aitti.Tanrı Osiris’İ sembolize eden parlak cilalı altın bir mask da duvarda asılıydı. Carter ve Lord ne bulduklarını biliyordu.Bu mezar 18. Sülale krallarından Tutankhamon’undu.Tutankhamon M:Ö 1346-1339 arasında bir tarihte ölmüş,o tarihten bu yana mezar hiç açılmamıştı.Varlığı bile bilinmiyodu.. Carnarvon Lordu bulduklarını bütün dünyaya ilan etti.Kazı sırasında çıkan bütün molozlar temizledikten sonra resmi açılış yapıldı.Gazateciler fotoğraflar çektiler.Olay bütün dünyaya duyuldu. “ÖLÜM GELECEK…” Kazılar devam ederken ilgi çekici bir şey olmuştu.Bütün vaktini kazı terinde geçiren Carter,kaldığı eve pek uğramıyordu.Oraya nasıl geldiği bilinmeyen bir kobra yılanı evine girmiş ve Carter’ın kafeste yaşayan uğurlu kanaryasını yiyivermişti.Kazılarda çalışan Mısır’lı işçiler inançlı kişilerdi.Bu olayı duyunca çok heyecanlandılar.Bunu bir uğursuzluk belirtisi olarak kabul ettiler.Çünkü kobra yılanı Mısır hükümdarlığının simgesiydi ve Tanrıça Vadeet tarafından korunduğuna inanılan bir hayvandı. İşçiler aralarında olayı şöyle yorumladılar:”Yakında ölüm gelecek…” TURİSTLER MISIR’A AKIN EDİYOR http://img323.imageshack.us/img323/4060/cow1fa.jpg Tutankhamon’un mezarı dünyada büyük ilgi gördü.Mısır’daki meraklılar yetmiyormuş gibi,binlerce Avrupalı turist Mısır’a akın etmeye başladı. Mezarın girişine her gün binlerce insan geliyordu.Arkeologlar,bilim adamaları,kaşifler,mezarı ve hazineleri görmek için birbirlerini eziyordu.Bazı serserilerin olay çıkardığı da oluyordu… Firavun Tutankhamon’un 3000 yılında aşkın bir zamandan beri süren “ebedi istirahati” ne son verilmişi. LORD İLE CARTER’IN ARASI AÇILIYOR Carnarvon Lordu’u VE Carter’ın mezarı buldukları anda duydukları anda duydukları sevinç bütünüyle yok olmuştı.İkisi de çok sinirliydiler.Mısır hükümeti olan ilişkileri bozulmuştu.Carter mezarda buluna eşyaları kaydetmek için günlerce çok kötü koşullar altında çalıştı.Bir akşam Carnarvon Lordu ile bir araya geldi ve aralarında çok şiddetli bir kavga çıktı.Lord İngiltere’ye gitti. 1923 Şubat’ında Lord’un sağlık durumu bozuldu.Anlaşılmaz bir biçimde dişleri döküldü.Ateşi bir yükseliyor bir düşüyordu.Mart ayı başında Mısır’a döndü ve bir süre için durumu düzeldi. Ama daha sonra yeniden kötüleşmeye başladı.Ailesi Mısır’a geldi hemen. 26 Mart günü Carnarvon Lordu’nda kan zehirlenmesi olduğu resmen açıklandı.4 Nisan günü Kahire’de Continental Svoy Oteli’de komadaydı.Ertesi sabah saat 2’de tüm hastalığı boyunca yanından ayrılmayan İngiliz hasta bakıcı , Carnarvon Lordu’nun öldüğünü bildirdi. Tam o anda oteldeki ışıklar titredi ve söndü.Otelin penceresinden dışarı bakanlar bütün Kahire’de elektrikler kesildiğini gördüler.Kentte elektrik kesintileri çok sık olmakla birlikte Lord’un öldüğü andaki arıza için hiçbir açıklamada bulunulmadı.Aynı saatlerde Lord’un İngiltere’deki şatosunda bulunan İskoçyalı kahya da dehşet içinde irkildi.Lord’un köpeğine titriyor ve uluyorduiraz sonra da öldü. "MEZARA DOKUNANA ÖLÜM…” Lord’un ölümü bütün dünyada şok etkisi uyandırdı.Gazeteler Firavun Tutankhamon’un mezarında bulunmuş yazılardan söz ediliyorlardı.Eski Mısır yazısıyla yazılmış olan bu yazılardan bir şöyle diyordu: “Mezara dokunanlara ölüm gelecektir” Bazıları da mezarda başka uyarıların bulunduğunu ileri sürdüler.Bunlardan biri şöyle idi: “Ölüm,firavunların huzurunu bozanı kanatlarıyla katledecektir” Arkeolog Carter ise Tutankhamon’un mezarında bu türden bir lanetin bulunmadığını söyledi.Onu rahatsız eden bir tek şey vardı.Mezarın altın sandukasının önünde bir lamba bulmuştu.Bu lambanın üstünde şöyle yazıyordu: “Gizli odaya girilmesini önleyeceğim.Benim görevim ölüyü korumak.” GİZEMLİ ÖLÜMLER: Firavun Tutankhamon’un mezarını ziyaret eden arkeolog ve turistlerden bazıları da kısa bir süre sonra hastalanarak öldüler. Mezarın iç odalarından birinin açılışında bulunan kişilerden biri olan James Henry Breasted,ateşli bir hastalığa yakalandıysa da mezarda çalışmayı sürdürdü.70 yaşında kadar ,yani 12 yıl yaşadı. Amerikalı Milyarder George Jay-Gould,mezarı ziyaret ettiği gün ateşlenerek aniden öldü. Arkeolog Carter’ın yardımcılarından biri olan A.C.Mace,ateş nöbetlerine tutulunca işi bıraktı ve 1928’de öldü.Bir başka yardımcısı Richard Bethell,45 yaşında kan dolaşım yetersizliğinden( !) öldü. http://img231.imageshack.us/img231/5816/tekno9015yl.jpg Bütün bu ölümler makul ve doğal nedenlerle açıklanır mı ?Havalanan tozda bakteriler olduğu ileri sürüldüyse de bilim adamı Alfred Lucas,bazı bakteri örneklerini inceledi.Bunlardan bir tanesi dışında,aşağı yukarı tümünün zararsız olduğunu açıkladı. Bir süre ,mezar duvarlarını kaplayan mantarın bir alerjiye neden olduğu sanıldı.Ama bu konuda da bir kanıt getirilemedi.Eski Mısır’lıların çok etkili zehirler ürettikleri biliniyordu.Açılan tüm mezarlarda böyle zehirler arandı.Ama bulunmadı… ÖLÜMLERİN ARKASI KESİLMİYOR: Firavun Tutankhamon’un mezarına ilgi gösterildikçe ölümler de sürüp gidiyordu.Kahire’de Carnarvon Lordu’na bakan İngiliz hemşire 1926 yılında 28 yaşında doğum yaparken öldü. New York’taki Metropolitan Sanat Müzesi’nin temsilcisi Herbert Winlock Mısır’a geldi.Firavun Tutankhamon’un mezarı yüzünden öldüğü sanılan insanların bir listesini yaptı. Kahire Üniversitesi’nden Dr.İzzettin Taha,yıllar sonra konuyla bilimsel olarak ilgilendi. http://img231.imageshack.us/img231/2286/tutofhead6ej.gif Arkeologların ve müzelerde çalışanların ciğerlerinde mantar hastalıkları olduğunu buldu.Eski mezarlara girmiş olanların da bu hastalıktan ölmüş olabileceğini ileri sürdü.Kısa bir süre sonra Kahire ‘den Süveyş’e giderken,düz yolda kullandığı araba karşı yönden gelen bir arabayla çarpıştı. Yapılan otopside Dr.Taha’nın çarpışmadan saniyeler önce solunum yetersizliğinden öldüğü ortaya çıktı… Tutankhamon’un mezarının kalıntılarını 1972’de Londra’da ve daha sonra da Amerika’da sergilenmesinde de gizemli ölümler meydana geldi.Bunlardan en üzücü olanı,Mısır Eski eserler Bölümü Müdürü Dr.Gamaleddin Mehrez’in ölümü idi.Mehrez,bütün bu gizemli ölümlerin,kuşkusuz kişiyi tedirgin edebileceğini,ama lanete kesinlikle inanılmaması gerektiğini söylemişti. http://img231.imageshack.us/img231/9763/tutxray6fw.gif ”Bakın bana” demişti,”Bütün yaşamım boyunca mezarlar ve mumyalarla uğraştım.Bütün bunların bir rastlantı olduğunun en büyük kanıtıyım” Bu sözlerin üzerinden dört hafta sonra, sergilenecek.eserler Londra yolundayken, 52 yaşında öldü. http://img231.imageshack.us/img231/927/illusion7ck.jpg LANET DEVAM EDİYOR: Sergilenecek eserleri Londra’da götüren RAF uçağının başteknisyteni Ian Lansdown,bilinmeyen bir nedenle,Tutankhamon’un ölüm maskesinin bulunduğu kutuyu tekmelemişti.İki yıl sonra aynı bacağı garip bir kazada kırıldı.Mürettabattan başka kişiler de beklenmedik şekilde öldüler. Başka bir olay da ,1980’de "Kral Tutankhamon’un laneti “ adlı tv filminin çekimi sırasında ortaya çıktı. http://img231.imageshack.us/img231/912/tptah8sh.jpg Mısır’da çekimin birinci günü tahıl yüklü bir araba bilinmedik bir nedenle devrildi ve filmin yıldızı Ian McShane’in bacağının 10 yerden kırılmasına neden oldu.Ian McShane’nin yerini Robin Ellis aldı,ancak başka yıldızlar yapıma katılma teklifini reddettiler. Belki de Tutankhamon’un laneti,bir hileden ibaretti.Belki de halkın inançları böyle bir olayı yaratmıştı.Ya da ,Tutankhamon ,mezarında rahatsız edilmeden bırakılmalıydı. http://img231.imageshack.us/img231/2841/egyptkenken8jk.jpg TUT – ANKH – AMON ( 3000 YILLIK GİZEM ) 1822 Yılında Fransız dahi Jean Francois Champollion’nun Mısır hiyeroglif alfabesini deşifre etmesiyle beraber, tapınak, mezar duvarları ve papirüslerdeki yazılar tek tek çözülmeye ve gizemlerle dolu eski Mısır tarihinin bilinmeyenleri yavaş yavaş ortaya çıkartılmaya başlanmıştır. Tarımdan avlanmaya, el sanatlarından dansa, ev eşyalarından mutfak aletlerine kadar eski Mısır’daki günlük yaşantının bütün malzemeleri mezarlarda ve yaşadıkları zamanın en büyük tanıkları olan mumyalar üzerinde toplanmıştır. Bugüne kadar ortaya çıkartılan Mısır’daki mezarların en önemlilerinden biri de şüphesiz genç yaşta cinayete kurban gitmiş Kral Tutankhamon’un olağanüstü zenginlikteki mezarı ve gizemli mumyasıdır. İngiliz zenginlerinden Lord Carnarvon tarafından finanse edilen , aynı zamanda Lord Carnarvon’la yakın dost olan ünlü arkeolog Howard Carter, Kral Tutankhamon’un mezarını 1922 yılında bularak adını tarih sayfalarında ölümsüzleştirmiştir. Eski Mısır’lıların kimi zaman ibis kuşu, kimi zaman da maymun kafalı olarak simgeleştirdikleri bilgelik ve bellek tanrısı Tut veya Toth; yaşam veya yaşamın anahtarı anlamına gelen Ankh ve son olarak Mısır mitolojisindeki tanrılar tanrısının adını vurgulayan Amon veya Amen sözcükleri bu firavunun adının anlamını belirtmekte olup, Mısırbilimciler tarafından tek bir sözcükle yani TUTANKHAMON adıyla literatüre geçirilmiştir. Kitap altı bölümden oluşmaktadır. Kitapta hem arkeolog Howard Carter’ın yaşadığı ve firavunun mezarını bulduğu 1900’lü yıllar, hem de Kral Tutankhamon’un çocuk yaşta Mısır Firavunu olduğu ve kimliği açıklığa kavuşmamış bir kişi tarafından başına sert bir cisimle vurularak öldürüldüğü M.Ö. 1334 – 1324 yılları parça parça anlatılmaktadır. Tutankhamon’un kayınbabası IV ncü Amenofis, öteki adıyla Akhenaton’dur. IV ncü Amenofis tahta çıktığı zaman tanrılar tanrısı AMON’un adını tapınaklardan sildirip “ Tek bir tanrı vardır. O da güneşin kendisi ATON’dur.” diyerek adını Akhenaton, yani ‘ Güneşin Sevgilisi ‘ olarak değiştirmiştir.Yüzyıllar boyu eski Mısır’ın başkenti olan, Amon kültürünün merkezi, Karnak tapınağının bulunduğu Teb’i terkederek, yeni başkent ilan ettiği ‘Güneşin Ufku ‘ anlamına gelen Akhetaton şehrine yerleşmiştir. Eşinin adı Nefertiti idi.Akneton ile Nefertiti’nin altı kızları olmuş, ilk iki kızı babaları henüz tahtta iken ölmüşlerdir.Çocuklar arasındaki üçüncü prenses Anksenpaaton ise sonradan Tutankamon adını alacak aynı yaşlardaki Tutankaton ile evlenmiştir. Anksenpaaton'un babasının krallığının 8 nci yılında dünyaya geldiği ve Tutankhamon’la 10 – 11 yaşlarında evlendiği bilinmektedir. Akhenaton öldükten sonra kısa bir süre için tahtta meydana gelen boşluğu bu Çocuk Kral ile Çocuk Kraliçe doldurmuştur. Ama ülkenin yönetimi perde arkasından idareye el koymuş, çok kuvvetli ve otoriter bir kişilik olan Başrahip AY tarafından gerçekleştirilmiştir. Tutankhaton’un firavunluğunun ilk yıllarında Mısır halkı din konusunda çelişkiler yaşamış ve ayaklanmışlardır. Bunun üzerine Tutankhaton adını Tutankamon olarak değiştirmiş ve Krallığı Akhetaton’dan Karnak Tapınağı’nın bulunduğu Teb’e taşımıştır. Eşinin adı da Anksenamon olarak değiştirilmiştir. Bundan sonra Tutankhamon halkın sevgisini kazanmış, Karnak Tapınağını tamir ettirmiş, Mısır gelirinin büyük bir kısmını tapınaklara aktarmıştır. Genç Kral M.Ö. 1324 yılının entrikalar içinde boğulup giden günlerinden birinde başına sert bir cisimle vurularak öldürülmüştür. Ölümünden sonra 70 gün süreyle mumyalama işlemine tabi tutulmuş; iç organları çıkarılarak vazolara konulmuş, vücudu temizlenmiş ve tüm olarak birkaç km. uzunluğundaki sargılarla sarılarak mumyalama işi tamamlanmıştır. Sargılar arasındaki düğümler içine değerli taşlarla süslenmiş broşlar konulmuştur. Bu 70 gün içerisinde aynı zamanda mezar da kazılmış, duvardaki resimler ve yazılar büyük bir ustalıkla yapılmıştır. MEZARIN AÇILIŞI 1890 yıllarında Mısır’a gelip incelemelerde bulunmuş olan Howard Carter, Krallar Vadisi’nde ortaya çıkartılmamış bir mezarın daha olduğuna inanmaktadır. 1907 yılında kitaplarını ve notlarını alarak Mısır’a gelir ve yakın dostu Lord Carnarvon’la 1907- 1912 yılları arasında gerçekleştirdikleri kazılarda birçok arkeolojik buluntuyu ortaya çıkarırlar. Ama yeni bir mezar bulunamamıştır. Bir süre kazılara ara verilir. Bu sırada I nci Dünya Savaşı patlak verir. Ama onlar, bıkmadan usanmadan tonlarca taşı, toprağı kaldırarak, kazılmamış her yeri araştırırlar. 1921 yılına kadar devam eden araştırmalar sonunda kazılacak tek bir yer kalmıştır.Son ümitleri de kazılmayan bu yerdedir. Çalışmalara ara verilerek İngiltere’ye dönerler.1922 yılı Ekim ayı sonunda Carter yakın dostu Lord Carnarvon’u Londra’da bırakarak Mısır’a döner ve kazı çalışmalarına başlar. 4 Kasım günü mezarın girişi bulunur. 5 Kasım’da giriş temizlenir ve kapıya ulaşılır. Carter kapının mezar soyguncuları tarafından açılmadığını sevinçle görür. Mezarın açılışını çok sevdiği dostu Lord Carnarvon’la gerçekleştirmek istediğinden mezar girişini tekrar kapatarak emniyete alır. Lord Carnarvon’a telgraf çekerek ümit ettikleri şeyi bulduğunu ve kendisini Mısır’a beklediğini haber verir. Lord Carnarvon da 20 Kasım’da Mısır’a geleceğini bildirir. 24 Kasım’da tekrar çalışmalara başlanır ve kapı girişi tamamen ortaya çıkarılır. 25 Kasım günü koridorun sonundaki kapı açılarak 29 metrekare büyüklüğündeki ölü eşyaları odasına ulaşılır. Odanın görüntüsü masallardaki Ali Baba mağarasından farksızdır. Oda içerisinde Kralın abanoz ağacından yapılmış ve kralın gerçek boyutlarında, silahları ile bir kapıda nöbet tutan iki heykeli ile, her biri sanat harikası olan kıymetli taşlarla bezenmiş paha biçilmez pek çok eser bulunmaktadır.29 M2’lik bu odanın boşaltılması tam üç yıl sürer ve hiç bir malzemeye zarar verilmeden büyük bir titzlikle çalışılır. 17 Şubat 1923 cuma günü saat 14:15’te 20 kadar seçkin davetlinin önünde iki heykel arasındaki örme duvar açılır ve Kralın mumyasının bulunduğu lahit odasına ulaşılır. Lahit altınla kaplı bir sandukanın içerisindedir. Odanın diğer tarafında 3,5m. uzunluğunda ve 1,5 m. genişliğinde firavunun hazinesinin bulunduğu küçük bir oda ile karşılaşılır.O güne dek eski Mısır’a ait böyle eşsiz ve güzel bir hazineye rastlanmamıştır. Kralın lahitinin etrafındaki ahşaptan yapılmış sanduka büyük bir titizlikle açılır ve içinden insan vücudu şeklinde yine üzeri altınla kaplı başka bir lahit; bunun içinden de antropoit bir lahit daha çıkar. Üçüncü lahit de açıldığında üzeri keten sargılarla sarılmış, o güne dek arkeoloji tarihinde başka hiç bir mezarda eşine rastlanmamış, 185cm. boyunda 110,4 kg. ağırlığında, som altından yapılmış, bir lahit daha çıkar. Yeni çıkan bu lahit de insan vücudu şeklinde yapılmış ve baş kısmına Kral Tutankhamon’un yüzü ustalıkla işlenmiştir. Bu lahitte açıldığında Kralın sargılanmış mumyasına rastlanır. Yine baş kısmında som altından yapılmış, gözlerinden saçlarına kadar kıymetli taşlarla süslü ölü maskesi çıkar. Sargıların üzerine reçine döküldüğünden mumya yerinden oynatılamaz ve 11 Kasım 1925 tarihinde Kahire Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Bölümü laboratuarında otopsi yapılmak üzere masaya yatırılır. Büyük güçlüklerle sargılar açılır. Yapılan otopsi sırasında mumyanın üzerindeki sargılar arasından 143 adet broş çıkarılır. Mumyanın yüzünde altın maske olduğundan dökülen reçine yüz kısmına zarar vermemiştir. Kralın boynunda kolye şeklinde dizili 121 adet daha broş bulunur. Otopsi kurulunun yazmış olduğu raporda Tutankhamon’un iskelet yapısının 164cm.boyunda olduğu, yapılan kemik araştırmalarında öldüğü zaman 167-168 cm. boyunda ve 18-19 yaşlarında olduğu belirtilmiştir. Tutankhamon’un mumyası üzerinde yapılan bilimsel araştırmalarda genç Kralın kafatası kemiğinde saptanan darbe izleri başına vurulan sert bir cisimle öldüğünü doğrulamaktadır. GİZEMLİ OLAYLAR Tutankamon mezarının açılışında kapı üzerinde bulunan bir tablette “ Fravunun rahatını bozacak her kim olursa olsun, ölümün kanatları üzerinde olacaktır.” cümlesine rastlanılmıştır. Yine mezarda bulunan küçük bir heykelcik üzerinde “ Ben çölün kızgın ateşiyle buraya girecek hırsızları geri püskürtmek için Tutankhamon’un mezarını korumaktayım.” sözleri yazılıdır. 1929 yılına kadar Tutankhamon mezarının kazılarıyla yakından ve uzaktan ilişkisi olan toplam 22 kişi ölür. Aralarında Lord Carnarvon’un da bulunduğu bu 22 kişinin ölüm nedeni dönemin Tıp şartlarının yetersizliklerinden dolayı tam olarak teşhis edilemez. *alıntıdır. -------------------- http://www.kitapyurdu.com/getimageV2.asp?resimkod=66070&boyut=85 Cin, Şeytan, Büyü ve Nazardan Korunma 1- 2 kervan yayın dağıtım KONYA -tabii ki de- 768 sayfa 20 kağıtmış arkadaşın dediği k itap da... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
caveler Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2008 Ark daşlar dikaktinizi çekeyim bunlarin kafalari şekilsiz neden ? Osmanli padişahlarininda burunlari uzundu lazzlar gibi bu bir çeşit işaretmi kral soyundan olanlarda oluşan bir şeymi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fotonkedi Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2008 şekilsiz derken? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
siyahmarti Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2008 sırf şu mısır aşkım yüzünden bi gün ne olursa olsun arkeoloji okuyacağım hatta eğer imkan bulabilirsem mısırda okumak istiyorum.paylaşımınız için çok teşekkürler arkadaşlar çok güzel yaa:rolleyes: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
alpinya Yanıtlama zamanı: Temmuz 17, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 17, 2008 Mısır mutlaka görülmesi gereken bir ülke.2005 te gittim.Mükemmeldi. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nazirella Yanıtlama zamanı: Temmuz 22, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 22, 2008 bunun filmini izlemiştim lanet oldunada inanmıyom... güzel paylaşım... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.