Jump to content

Oyunculuk ve Oyun Düzeni Alıştırmaları


doomedloverxxx

Önerilen Mesajlar

OYUNCULUK VE OYUN DÜZENİ ALIŞTIRMALARI

 

OYUNCULUK ALIŞTIRMALARI

Bireysel Çalışmalar:

Bu alıştırmaların büyük bir bölümü Grotowski’den (*) ya da çeşitli oyunculuk yöntemlerinden alınan çalışmaları kapsar. Bu alıştırmaları yaparken önemli olan nokta, OYUNCUNUN VERİLMİŞ OLAN TEMRİNİ KENDİ ÖZELLİKLERİNE YARARLI OLACAK BİÇİMDE UYGULAMASIDIR. Aşağıda gösterilen bir günün çalışmalarını içerir.

A. FİZİKSEL TEMRİNLER

(Temrin: tekrarlatarak alıştırma)

1. Isınma:

a) Eller ve kollarla yuvarlak çevirirken yürüyün.

b) Parmak uçlarında koşun, gövdeniz sanki akıyormuş gibi olsun; hafif ve ağırlığınız yokmuş gibi hissetmelisiniz. Koşma itkisi omuzlardan gelmeli.

c) Dizlerinizi kırarak yürüyün, elleriniz kalçalarınızda olsun.

d) Dizlerinizi kırarak yürüyün, ellerinizle ayak bileklerinizi tutun.

e) Dizlerinizi hafifçe kırın, ellerinizle ayaklarınızın kenarını tutarak yürüyün.

f) Dizlerinizi hafifçe kırın, ayaklarınızın başparmaklarını ellerinizle tutun. Öylece yürüyün.

g) Ayaklarınızı iyice gererek yürüyün; bu yürüyüşte sanki ayaklarınız hayali bir ip tarafından çekiliyormuş gibi olsun. Ellerinizde öne doğru uzatılmış olsun. (Gergin bir yolda)

h) Çömelmiş durumdan ileri fırlayıp atlayın ve düştüğünüz zaman yine çömelmiş durumda olun. Elleriniz iki yanda olsun.

Not: Oyuncu bu ısınma temrinleri sırasında bile, bu çalışmanın her ayrıntısını düşsel ya da gerçek imgelerle desteklemelidir. Söz konusu imgeyi getirirken temrine karşı gövde bir tepki göstermediği takdirde, temrin doğru yapılmış demektir. Bunun için gövde sanki ağırlığı olmayan bir nesne gibi olmalıdır; bir lastik gibi esnek ve bir çelik gibi sağlam olabilmelidir. Hatta yerçekimi kuralına bile karşı durabilecek duruma gelmelidir.

2. Kasları ve Omurgayı Yumuşatma Temrinleri:

a) ‘KEDİ’ Bu temrinde bir kedinin uyanışı ve gerinişinden esinlenmiştir. Oyuncu, yüzükoyun yatar, bütün gövdesini tamamen serbest bırakır. Bacakları aynıdır, kollarını gövdesine 90 derecilik açı ile uzatır. Avuç içleri zemine doğrudur. ‘KEDİ’ uyanır, ellerini göğsüne doğru çekmeye başlar, bunu yaparken dirseklerini yukarıda bırakır ve avuç içlerini dayanma merkezi yapar. Ayak uçlarıyla, gövdesini ellerine doğru yürütürken gerer ve aynı zamanda başını yukarı doğru uzatır. Sonra sol ayağını yere, parmak uçları üzerine koyar. Bunu sağ ayağıyla sürdürür. Bütün bu hareketlerde başı yukarı doğru uzatmak gerekir. Sonra omurga üzerinde şöyle çalışılır. Önce omurganın ortası merkez olarak alınarak, sonradan yukarı, boyuna doğru merkez kaydırılarak omurga gerilir ve sonunda dönülür, sırtüstü yatılarak kaslar serbest bırakılır ve bir süre dinlenilir.

b) Göğsünüzü çevreleyen madeni bir kemerin var olduğunu varsayın. Bu kemeri kırarmış gibi bütün gücünüzle göğüs kafesinizi açın.

c) Ayaklarınızın uçları duvara gelmek üzere elleriniz üzerinde kalkın. Sonra yavaş yavaş yapabildiğiniz kadar bacaklarınızı açın.

d) Dinlenme pozisyonu. Oturun, dizlerinizi bükün, başınızı ve ellerinizi dizleriniz arasında serbest bırakın.

e) Ayağa kalkın bacaklarınızı birleştirin ve gergin tutun. Sonra dizlerinizi bükmeden eğilerek başınızı dizlerinize değdirmeye çalışın.

f) Belden yukarısını, bir yuvarlak çevirerek döndürün.

g) Ayaklarınızı ve bacaklarınızı birleştirerek bir iskemle yüksekliğindeki podyuma atlayın. Bu iskemle üzerinde de olabilir. Atlamayı bacaklarınızla değil, gövdenizle yapın.

h) Gevşemek için serbest hareketler.

i) Ayakta durun sonra, yavaş geriye doğru bükülerek ellerinizi zemine değdirin.

j) Yere sırtüstü yatın, gövdenizi sağa ve sola doğru döndürün.

k) Diz çökün ve geriye bükülerek başınızı zemine değdirin.

l) Kanguruya benzer atlamalar yapın. (İki ayak birleşmiş olarak)

m) Yere oturun bacaklarınızı birleştirerek uzatın. Ellerinizi ensenizde kenetleyin. Sonra ellerinizle ensenize bakarak kafanızı dizlerinize değdirmeye çalışın.

n) Elleriniz ve ayaklarınız ile yürüyün; bunu yaparken göğsünüz ve karnınız ileri doğru olsun.

Not: Bu temrinleri otomatik bir yolda yapmanın bir yararı yoktur. Temrinler oyuncunun kendi yeteneğini aynı zamanda araştırmak içindir. Bunlar otomatik tekrarlar ya da bir jimnastik niteliğinde değildir. Bu temrinler sırasında oyuncu, kendi gövdesinin yer çekimi merkezini, gerilme ve yumuşamadaki mekanizmayı, çeşitli zor hareketlerde omurganın işlevini, gövdenin her eklemi ve kasıyla yapılan karmaşık hareketlerin incelemesini yapar. Bu temrinler arasında bulunan bazı temrinler oyuncunun bütün organizmasının anahtarını verdiği gibi, onun saklı kaynaklarını da ortaya çıkarır. Temrinleri bir ilerleme yapmadan yinelemek iyi sonuç vermez.

3. ‘Amuda Kalkarak’ yapılan temrinler:

a) Amuda kalkın ellerinizi alnınıza destek yapın

b) Amuda kalkın Hatha Yoga(*) pozisyonu alın.

c) Amuda kalkın, sol (ve sağ) yanağınızı ve sol (ve sağ) kolunuza destek yapın.

d) Amuda kalkın, kollarınızın ön kısmını destek yapın.

Not: Bu temrinler akrobasiden çok pozisyonlardır ve Hatha Yoga ilkelerine göre geliştirilmiştir. Yavaş hareketle yapılır. Bu temrinleri yapmanın en önemli nedenlerinden biri, temrinler yapılırken organizmada çıkan değişiklikleri gözlemektir; örneğin soluk alıp vermeyi, yürek atışını, denge kurallarını ve pozisyon ile hareket arasındaki ilişkiyi anlamak içindir.

4. Uçuş:

a) Dizleriniz yukarıda olmak üzere çömelin, uçuşa geçen bir kuş gibi zıplayın ve salının. Bu hareketi yaparken kollarınızı da kuş kanatları gibi hareket ettirin. Solunumu bu hareketlerle uyumlu duruma getirin.

b) Ayakta yapılan temrinler:

1b) Sıkıca yere basın ve ayaklarınızı oynatmadan diz çöküp kalkın.

2b) Ayaklarınızın dış kenarlarıyla yürüyün.

3b) Ayak parmaklarınızı alta döndürüp parmaklarınızın üstünde yürüyün.

4b) Topuklarınızın üstünde yürüyün.

5b) Ayak parmaklarınızı önce tabanınıza doğru, sonra da yukarı doğru hareket ettirin.

6b) Ayak parmaklarınızla, kibrit, kalem, vb. nesneleri yakalayıp tutun.

 

5. Ellere ve bacaklara dikkat toplayacak mim temrinleri (*) yapın

6. Yürürken veya koşarken yapmak üzere herhangi bir tema üzerinde sahne çalışması

(Örnek: İki adımda bir dut toplama vb.)

 

B. PLASTİK TEMRİNLER

 

1. İlk temrinler:

Not: Bu temrinler Dalcroze’den (*) ve diğer Avrupa klasik oyunculuk yönetimlerinden alınmıştır. Bu temrinlerin temel ilkesi karşıt hareketlerin üzerinde çalışmaktır; örneğin el yuvarlak bir hareketi öne doğru yaparken, dirsek bu hareketi ters yöne doğru yapar. Ayrıca karşıtlı imgeler üzerinde çalışılır; örneğin eller kabul ederken, ayaklar karşı durur. Kısacası bu temrinle oyuncu, kendi organizmasını incelerken, kendi anlatım yeteneği içindeki engelleri ve bunların organizması içindeki birleştirici merkezi bulur.

a) Kollarınızı yanlara uzatarak tartımlı bir yolda yürüyün. Omuzlarınızı ve kollarınızı, dirseğinizi mümkün olduğu kadar geriye atarak, çevirin. Ellerse, omuzların ve kolların ters yönünde daire çizecektir. Bu hareketin bütün gövdeye etkisi olacak ve omuzları döndürürken boynu içeri alacak biçimde yüksek bir daire çizilecektir. Kendinizin bir yunus balığı olduğunuzu varsayın. Yavaş yavaş bu döndürme hareketini hızlandırın ve gövdenizi parmak uçlarından yükselterek yürüyün.

b) İp çekme. Önünüzde sizi çekmek için hayali bir ip vardır. Bu temrinde ipi çeken eller olmayacak, gövde ellere doğru hareket edecektir. Bu harekette öne gidiş ve geriye gidiş arka dizin yere değeceği biçimde olacaktır. Gövde hareketi, tıpkı bir geminin dalgaları yarması gibi keskin ve güçlü bir yolda yapılacaktır.

c) Parmak uçlarınızda ileri doğru zıplayın ve yere düşerken yumuşak bir biçimde dizlerinizi bükün. Ayağa kalkış yumuşak ve enerjik bir biçimde yapılacak ve yine aynı şekilde ileriye zıplayıp, diz kırılarak bitirilecektir. Bu zıplayışın itişi kalçalardan gelmelidir. Kalça bir yay görevini görecek ve gövdeye yumuşaklığı verecektir. Kollar iki yana açılmış durumdadır; bir el okşama hareketi yaparken diğeri karşı durma hareketi yapacaktır. Bu temrini yapan oyuncu, bütün gövdesini yumuşak bir lastikten yapılmış olduğunu hissetmelidir.

d) Bu durumda zıplarken ayağa kalkın, elleriniz kuş kanadı gibi hareket ederken parmak uçlarınızda olabildiği kadar yukarı kalkın.

e) Bu uçuş hareketini, sanki yüzermiş gibi ileri doğru hareketlerle geliştirin ve ileri doğru zıplayın. Ancak gövdenizi bu hareketlerle ileri doğru iterken, zeminde destek olarak tek ayağınız olmalıdır. Tek ayak üstünde yumuşak zıplamalar yapın. Başka bir yöntemde şöyledir: Düşlerinizde gördüğünüz uçma duygusunu anımsayarak bu hareketi yapmak için dikkatinizi toplayın ve temrini buna göre ‘uçuş’ hareketlerine götürün.

f) Bir kuş gibi yere konun.

Not: Bu temrinleri, düşmeleri, taklaları ve zıplamaları kapsayan öteki temrinlerle karşılaştırın. Bu temrinlerin yapılışında bir kuş gibi havalanma, uçma ve sonra da konma duygusu var olmalıdır.

2. Atlamalar ve Taklalar:

 

a) Elleri destek yaparak ileri takla:

1a) Elleri destek yaparak ileri takla atın.

2a) Elleri destek yapmadan ileri takla atın.

3a) İleri takla atıp tek ayağınızın üstünde kalkın.

4a) Ellerinizi arkanıza koyarak ileri takla atın.

5a) Tek omzunuzun üzerinde ileri takla atın.

 

b) Geriye taklalar

c) ‘Kaplan zıplayışı’ (ileri dalış). Koşarak yada koşmadan bir nesnenin üzerinden atlayarak bir omzunuzun üzerinde yere düşün. Aynı hareketi sürdürerek ayağa kalkın.

1c) Yüksek kaplan dalışı

2c) Alçak kaplan dalışı

 

d) ‘Kaplan dalışı’ ve hemen arkasından geriye takla.

e) Gövde bir kuklanınki gibi dik olarak takla atın ve sanki kuklanın içinde yay varmış gibi ayağı kalkın.

f) İki oyuncunun aynı anda yaptığı kaplan dalışı : Bu temrinde oyunculardan biri daha yüksekten, diğeri daha alçaktan geçerek aynı noktadan geçeceklerdir.

g) Sopa yada araç kullanarak kaplan dalışını, savaş taklalarıyla yapın.

Not: Bu temrinler boyunca, oyuncunun araştırıcı durumu yanı sıra, yaptığı hareketlerde tartım ve dans hareketleri bulunur. Bu temrinler ve özellikle ‘savaş’ çeşitlemeleri bir davulun, defin ya da herhangi bir tartım çalgısının vuruşlarıyla düzenlenir. Tempoyu tutan kişi, tartımın ölçüsünü ve biçimini değiştirerek oyuncuların temrin içinde doğaçlamaya gitmelerini sağlar. ‘Savaş’ temrinlerinde, fiziksel tepkiler o an içe doğan seslerle tamamlanır. Oyuncu, bu yarı akrobatik temrinleri yaparken, kişisel yaratıcılığını da katmalı ve temrinlerin başlangıç ile sonunu bir kompozisyon içinde belirtmelidir.

3. Ayak Temrinleri:

 

a) Bacaklarınızı hafifçe kaldırmış olarak yere yatın ve sonrada aşağıdaki ayak temrinlerini yapın.

1a) Ayak bilekleriyle, ayağınızı öne ve arkaya hareket ettirin.

2a) Ayak bilekleriyle, ayağınızı sağa ve sola hareket ettirin.

3a)Ayağınızı, bileğinizden daire çizerek hareket ettirin.

b) Birbirine ters gelen yumuşak hareketler: Bacaklarınızı açıp ayakta durun. Önce kafanızla sağa doğru yuvarlak hareket yapın, sonra buna gövdenin sola doğru yapılan yuvarlak hareketini ekleyin. Omurga sağa, kalçalar sola, sol ayak sağa, kalçalar sola, ayak bilekleri sağa… Sağ kolu sola, sağ kol bileğini sağa ve eli sola doğru döndürün. Böylece bütün gövdede birbirine karşıt hareketler oluşur ve itiş omurganın altından gelir.

c) Bacaklarınız açık olarak ayakta durun, elleriniz kafanızın üstünde avuçlar birbirine değecek biçimde olsun. Belden yuvarlak bir biçimde dönmeye başlayın. Kalçalar dönerken, olabildiği kadar yere doğru eğilin. Sonra başlangıçtaki duruşa geçip, geriye doğru bükülün ve temrini köprü kurarak bitirin.

d) Tartımlı bir yolda yürüyün. Birinci adımı normal atın, ikinci adımda, gövdenizi dik tutarak dizlerinizle eğilin; kafanız topuklarınıza değsin. Sonra yine tartımlı biçimde dik olarak doğrulun ve bu hareketi tekrarlayın.

e) Ellerle doğaçtan çalışma: Dokunun, sıyırın, duyun, okşayın; bunlar değişik nesneler üzerinde olsun, sert ve yumuşak maddeler özellikle seçilmelidir. Bütün gövde bu duyuları hissetmelidir.

f) Oyuncunun kendi gövdesiyle yaptığı oyunlar: Gövdenizin bir bölümünün başka bir bölümüne karşıtlık getireceği hareketlere girin. Gövdenizin sağ tarafı zarif, ustaca, güzel, çekici ve uyumlu bir biçimde hareket etsin. Sol tarafınız ise bu güzel, çekici olan taraf kıskançlıkla baksın ve o hareketleri nefretle izlesin. Kıskanç ve nefret dolu sol taraf, sağ tarafa onu yok etmek için saldırsın. Sonunda sol tarafınız üstün gelir, ama bu üstünlük sol tarafında yenik düşmesi anlamındadır. Çünkü güzel sağ taraf olmadan, çirkin sol tarafta olanaklarını yitirmiştir. Onun için sol tarafta hareketsiz kalır.

Bu yalnızca örnek olarak verilmiştir. Bu çalışmalarda gövde herhangi bir biçimde iki bölüm olarak düşünülmelidir. Söz gelimi karşıtlı bölümleri üst ve alt olarak ta alabilirsiniz. Aynı şekilde elleriniz ve bacaklarınız da birbirine karşıt olabilirler; ya da başka eller arasında karşıtlık kurulabilir. Burada önemli olan yalnız karşıtlık kurulan bölümlere değil, oyuncunun gövdesine dikkatini toplayabilmesidir. Örneğin bir el ile diğer elin kavgası sırasında, bacaklar dehşeti, kafada hayreti gösterebilir.

g) Beklenmeyen hareketler. Sözgelimi her iki kolunuzu çevirin. Bu hareket bir yöne doğru yapılırken birkaç saniye sonra yanlış olduğu anlaşılır. Yani bu hareketin tersi yapılması düşünülür. Hareketin yönü çok kısa bir duruştan sonra değiştirilir. Bu hareketin başlangıcı kesinlikle belirtilmeli kısa bir süre sonra hareket değiştirilmelidir. Hareket değişirken hareketsiz kalınmalıdır. Başka bir örnekte şu: Önce yavaş yavaş yürümeye başlayın, bu sanki çok zorlukla yürüyormuşsunuz gibi olsun. Sonra aniden durun ve bu kez çok rahatlıkla ve zarif biçimde koşmaya başlayın.

4. Kompozisyon Temrinleri:

Not: bu temrinlerde, antik tiyatroda, ortaçağ tiyatrosunda, Afrika ve doğu tiyatrolarında olduğu gibi, hareketlerle ideogramlar (düşünceyi getiren simgeler) kompozisyon söz konusudur. Ancak bunlar, örneğin Pekin Operasında olduğu gibi daha önceden saptanmış ve değişmez ideogramlar değildir; bilindiği gibi, bu tür oyunlarda oyuncular bir çiçeği anlatmak için hep önceden saptanmış aynı simgeyi hareketleriyle gösterirler. Bizim çalışmalarımızda ideogramlar o anda, spontan olarak, yeni baştan ve oracıkta yaratılmalıdır. Bu ideogramlara başlama noktası oyuncunun imgelemi ve kendindeki ilkel tepkileri bulma noktasıdır. Sonuçta kendi mantığını getiren hareketler dizisi ortaya çıkacaktır. İlerde kendi başına yapılacak ideogram kompozisyonlarına burada birkaç örnek verilecektir.

a) Gövdenin çiçeklenmesi ve solması. Tartımlı bir yolda yürüyün. Bir bitkide olduğu gibi, önce filiz verin, (bunu yaparken ayaklardan başlayıp yukarı doğru, kollara, göğüse ve başa kadar bütün gövdenizi kullanın. İkinci evre bu açan çiçeğin solmasıdır. Kollarınızla yaptığınız ince dallar, ellerinizle yaptığınız yapraklar yavaş yavaş solmaya başlar. Bu temrini, başladığınız tartımlı adımlarla bitirin.

b) Hayvan simgesi: Bu temrinde, alışılmış biçimde yapılan, dört ayaklı bir hayvan taklit edilmeyecektir. Oyuncu, bir hayvanı canlandırmaz, ama her insanda o oyuncuda bulunan insan varlığı içindeki, havyam ifadesini ortaya çıkarır. Oyuncu bu çağrışımla işe başlamalıdır. Hangi hayvanın acıması vardır, hangisi kurnazdır, hangisi akıllıdır. Çağrışım içinde o hayvanın en belirgin özelliği seçilir… Örneğin, aslan gücü, tilki kurnazlığı yansılar, vb. Bu temrinde önemli olan bir başka nokta da seçilen hayvanın enerji merkezinin ne olduğunu saptamaktır. Sözgelimi köpeğin ağzı, kedinin omurgası ve ineğin karnı gibi…

c) Çağrışım yoluyla insanları, durumları anıları düşünerek kendinizi bir ağaç yapın. Kaslar, her oyuncunun tepkisini ortaya çıkaracak biçimde tepki göstersin. Her şeyden önce oyuncu, bu çağrışımları gövdesinin tek bölümünde toplayacaktır. Kaslardaki tepkiler çoğaldıkça gövdenin öteki bölümleri de kullanılmaya başlanacaktır. Ortaya çıkarılan ağacın gerilimleri, rahatlamaları, mikro-hareketleri bu çağrışımlarla beslenecektir.

d) Çiçek: ayaklar kökler, gövde sap, eller de çiçek tacıdır. Bütün gövde bunu yaşar, titrer ve bir çiçek açmak için anlamlı ifadeyi getirecek titreşimlere girer. Oyuncu burada yine çağrışımlara başvuracaktır. Bu ‘çiçek’ kavramına mantıksal bir anlam verin, öyle ki hem mutsuz, hem trajik hem de tehlikeli olsun. Açmış olan çiçek koparılmıştır. Sapın yanı başında yerdedir. Koparılmış çiçeği ellerinizle ifade edin.

e) Çıplak ayakla yürüyün. Ayağınızı bastığınız yerin çeşitli biçimde olduğunu düşünün. Toprak, düz taş zemin, yumuşak bir halı, kaygan bir yüzey, ince kumluk, ıslak zemin, kızgın taş, ayağınızı acıtan sivri çakıl, kuru çimen, karlı yol, şişirilmiş plastik bir yatak, ıslanmış su kenarındaki kumluk vb.

Bu temrinde, anlatım merkezi ayaklardır. Ancak ayağın göstereceği tepki gövdenin diğer bölümlerini etkiler. Daha sonra bu temrin ellere uygulanır. Ellerle çeşitli biçimde, yumuşak ve sertlikteki maddelere dokunulur, duyulur ve okşanır. Bunların tümü de diğer çalışmada olduğu gibi hayalidir. Bu temrin sonunda elleriniz ve ayaklarınız aynı anda tepki göstersin.

f) Yeni doğmuş bir çocukla ilişki kurma, karşılaştırma.

1f) Yeni doğmuş tepkilerini kendi tepkilerinizle karşılaştırın.

2f) Kendi davranışlarınızla yeni doğmuş bir çocuğun iç güdülerini ortaya çıkarın. Örneğin bir bebeğin meme emmesi gibi sigara içme.

3f) Kendinizde, bir bebekte bulunan yaşamsal gereksinmeleri görün. Sözgelimi güven duygusu, emme iç güdüsü, sıcak duygulara ihtiyaç, kendi gövdenizle ilgili şefkate olan ihtiyaç vb.

g) Çeşitli yürüyüş biçimlerini inceleme.

1g) Yürüyüş biçimlerini yaşa göre ele alma ve böylece gövdenizin çeşitli organlarının bu yürüyüşteki merkezini bulma. Küçük çocukta hareket merkezi bacaklardır; büyüme çağında bu merkez omuzlardadır; ergenlik çağında gövdedir; olgunluk çağında kafadır; yaşlılıkta tekrar bacaklardır. Bu yürüyüşlerdeki yaşamsal tartımdaki değişiklikleri gözleyin. Büyüme çağındaki çocuk için dünya, onun hareketlerine oranla daha yavaştır. Böyle bir değişimi belirlemek için doğal olarak bu iki örnek vardır.

2g) Psikolojik dinamiğe göre yürüme biçimleri : Flegmatik (tembel) , savaşçı, asabi, uykulu, vb.

3g) Oyuncunun, genel olarak başkalarından sakladığı, karakteristik özelliklerini ortaya çıkararak yaptığı yürüyüşler.

4g) Fizyolojik ve patalojik özelliklere göre yapılan yürüyüşler.

5g) Başkalarının yürüyüşünün parodisini yapma. Bu temrinde esas olan, parodisi yapılan yürüyüşlerin sonuçları değil, yürüyüşün neden öyle olduğudur.

 

h) Duygusal bir itki seçin (örneğin ağlama) ve bu itkiyi gövdenizin başka bir bölümüne geçirin, sözgelimi bir ayağınıza. Böylece, ağlama anlatımını ayağınızla yapın. Buna bir örnek Eleonora Duse’dir. (*) Bu sanatçı, yüzünü ve kollarını kullanmadan bütün gövdesiyle bir öpme ifadesini getiriyordu. Ayrıca bu temrin içinde birbirine karşıt olan itkileri getirin Eller gülerken ayaklar ağlasın.

i) Gövdenizin bölümleriyle ışığı yakalayın. Işığı yakaladığınız bölümü canlandırın ve bununla biçimler, jestler ve hareketler ortaya çıkarın.

j) Kasları kalıplama. Omuzlar bir yüz gibi gülsün; karın övünsün; dizlerden biri açgözlü hareket etsin.

k)

 

C. YÜZ TEMRİNLERİ

Bu temrinler, Delsarte’nin (*) özellikle dışadönük ve içedönük yüz hareketleri konusunda yaptığı önerilere dayanmaktadır. Her tepki şu aşağıdaki üç kategori içinde ele alınabilir.

 

a) Dışa dönük yüz hareketleri

b) İçe dönük yüz hareketleri

c) Orta ya da nötr aşama

Bu üç kategorinin mekanizmasını yakından incelediğimizde bunları bir rolü ortaya çıkartmakta çok önemli oldukları görülür. Delsarte, bu kategoriler içinde insan gövdesinin çeşitli bölümlerinin tepkilerini inceden inceye ele almıştır. Ancak Delsarte’nin bu üç kategori içinde incelediği tepkiler 19. yy. tiyatro geleneğini kapsadığından bu konuda yepyeni bir yoruma gitmek gerekmektedir.

Yüzdeki tepkilerin, bütün gövdedeki tepkilerle çok yakından ilişkisi vardır. Ama bu demek değildir ki, oyuncu yüz temrinleri yapmamalı. Bunun için Delsarte’nin reçetesinden esinlenerek yeni yüz kaslarını çalıştırma yöntemine gitmek zorunludur. Bunun içinde Klasik Hint Tiyatrosu Kathakali’nin (*) yüz temrinleri uygun ve yararlıdır.

Bu temrinler yüzdeki kasların denetimini sağladığı için alışılmış kalıplı yüz ifadesinden oyuncuları kurtarmaktadır. Bu temrinlerle oyuncu yüzünü bir hamur gibi istediği biçime sokacak yeteneği elde edecektir. Bu temrinlerde yüz hareketlerini, birbirine zincirleme bir hareket düzeni içinde bağlı ama değişik tartımlarla geliştirmek doğru olur.

1- Örnek: Göz kapaklarınızı hızla titretirken, yanak kaslarınızı yavaş hareket ettirin.

2- Örnek: Yüzünüzün sol tarafını canlı bir biçimde hareket ettirirken, sağ tarafını hantal ve ağır biçimde hareket ettirin.

 

Dikkat : Buraya kadar verilen temrinler hiç duraksız yapılacaktır. Baştan buraya kadar arada hiçbir dinlenme verilmeyecektir.

 

SAHNE KONUŞMALARI ALIŞTIRMALARI

A. SOLUNUM DENETİMİ

1. Tamamlanmış solunumu sağlayabilmek için önce karın boşluğunuza (diyaframa), sonra karın boşluğundaki havayı tutarak ciğerlerinize hava doldurun. Ancak sonuna kadar doldurmayın, biraz yer kalsın. ‘Tamamlanmış Solunum’ konusunda belirtildiği gibi önce karın boşluğuna sonra ciğerlere hava doldurmayı ayakta ya da yere yatarak bu alıştırmayı yapmak daha uygundur.

Hava doldurduktan sonra soluğunuzu tutun (Dikkat: Bunu gırtlağınızla denetlemeyin, karın kaslarınızı denetleyin) Bu alıştırmayı en az 60 sayı soluğunuzda tutularak yapılmalıdır.

Gırtlağınız sertleşip bunaldığı zaman, zorlamayın. Yeniden soluk alıp baştan başlayın. 60 sayısına gırtlağınız açık olarak, rahat bir biçimde erişmelisiniz.

2. Yine önce karın boşluğuna, sonra ciğerlere hava doldurun. Önce ciğerlerinizdeki, sonra da karın boşluğundaki havayı, denetleyerek ve ‘S’ sesi vererek yavaş yavaş bırakın. Bu alıştırma, soluğunuzu 40 sayıda yavaş yavaş bırakana dek çalışılmalıdır.

3. Dudaklarınıza çok yakın bir uzaklığa yanan bir mum koyun. Soluk alın. Sonra havayı yavaş yavaş bırakmaya başlayın. Soluğunuz mumu söndürmemelidir. Bu alıştırmada 40 sayıda yavaş yavaş hava bırakılıncaya kadar yapılmalıdır.

4. Soluk alın. Yürürken, hiç duraklamadan sürekli olarak ‘o-o-o-o’ sesi çıkartın. Seste titreme ve hafifleme olmasın; ses aynı güçte çıkmalı. Bu alıştırma tek soluk vermeden 25 adım yürüyebilinceye kadar sürmelidir.

5. Kollarınızı bir yuvarlak çizecek biçimde öne uzatın, bacaklarınızı açın.Kollarınız gövdenizle dik açı yapmalıdır. Kollarınızla küçük yuvarlaklar çizin. Her yuvarlak çizişte sayın. Bir soluk verişte – sesinizdeki aynı tonu ve gücü sürdürerek – en az 35 küçük yuvarlak çizip sayabilmesiniz.

6. Bacaklarınızı oynatmadan, gövdenizi belden kırarak hafifçe öne, arkaya hareket ederek, bir soluk verişte yavaş yavaş saymaya başlayın. Bu çalışmayı olabildiğince yüksek sayılara çıkartmaya çalışın.

7. Bir soluk vermeden aşağıda tümceyi kaç kez yenileyebilirsiniz? Dikkat edilecek nokta vurguyu doğru getirmektir.

‘Ve kendi gözünde bir yüreksiz olarak yaşayacaksın’ (Macbeth) Vurgu: Yüreksiz olarak

Aşağıdaki tümceyi, bir soluk verişte, ama yavaş yavaş ve doğru bir tonlamayla söyleyin.

‘Bu güzel dağda beslenmeyi nasıl bıraktınız da, bu kıraçta tıkınmaya indiniz? (Hamlet)

Vurgu: ‘nasıl bıraktınız da’ ve ‘tıkınmaya indiniz’

8. Yukarıdaki temrinde tümceleri, bir soluk vermede ve sesinizi giderek artan bir güçte kullanabileceğiniz oranda yineleyin. En sonunda tümce en güçlüsü olmalıdır.

9. Aşağıdaki tümceyi, bir soluk vermede, sesinizin gücünü giderek azaltarak yenileyin. Sonunda tümcede sesiniz çok hafiflemelidir.

‘Bu güzel dağda beslenmeyi nasıl bıraktınız da, bu kıraçta tıkınmaya indiniz?’

10. Aşağıdaki tümceyi, bir soluk vermede, üç kez yineleyin tonlamaya dikkat edin:

‘Çünkü biliyorlardı ki Osman ağabeysinden başka hiç kimseye bir şey söylemeden elini kolunu sallaya sallaya oldukları yere gelecektir. (Tohum)

Vurgu: ‘biliyorlardı ki’ ve ‘hiç kimseye bir şey söylemeden’

11. Aşağıdaki tümceyi, deniz dalgalarının kıyıya çarpışını andıran bir dalgalandırmayla tek soluk verişte söyleyin:

‘Ne diye çıkıp dövüşeyim Troya surlarının dışında, kendi içimde böyle amansız bir savaş varken?’ (Troilus ile Kressida)

12. Bir soluk vermede, Türkçe’deki sesli harfleri dalgalandırarak söyleyin. Ancak bu sesli harfler temiz; açık ve keskin bir biçimde çıkmalıdır: A-E-I-İ-O-Ö-U-Ü

13. Sırt üstü yatın. Ellerinizi ensenizde birleştirin. Omuzlarınız hizasından sırtınıza küçük bir yastık koyun. Yavaş yavaş soluk alın. Bir iki saniye soluğunuzu tutun. Sonra soluğunuzu yavaş yavaş bırakırken, kesik kesik ‘A’ ve ‘O’ seslerini verin. Bu temrini dakikada on ya da on beş kez yineleyin.

14. Yüz üstü yatın. Karnınıza bir yastık koyun. Karın boşluğunu ve ciğerlerinizi hava ile doldurun. Sonra yavaş yavaş soluk vermeye başlayın.Soluğunuzu 40 sayıda vermeye çalışın. Aynı alıştırmayı yanan bir mumla yapabilirsiniz. Mumu söndürürseniz, mumu yakıp alıştırmaya yeniden başlamanız gerekir.

15. Sırt üstü yatın. Yavaş yavaş soluk alırken, önce bir ayağınızı, sonra öteki ayağınızı, daha sonra da her iki ayağınızı dimdik yukarı kaldırın. Soluk verirken iki ayağınızı yavaş yavaş indirin.

 

B. GIRTLAK AÇMA VE RAHATLAMA

1. Esneyin, sonra ‘mo’ sesi çıkarın; mor sesi sözcüğünü söyleyin. Sonra da ‘Mor giyinmeyi hiç istemedim’ tümcesini yineleyin.

2. ‘Mor giyinmeyi hiç istemedim’ tümcesini alın.

a) Her sözcükten sonra esneyin,

b) Her üç kelimede bir esneyin,

c) Açık ve rahat gırtlak deneyi yapmak için şu heceleri ses vermeden söyleyin:

ha, he, hı, hi, hey, hoy, huy, höy, hüy.

Hırıltılı bir ses çıkmazsa gırtlak açık ve rahat demektir. Sonra bu heceleri seslendirerek tekrarlayın; ancak heceleri seslendirerek söylemeden önce – her hece için – ses vermeden söyleyin; yani bir kez sessiz, bir kez sesli olacaktır. Böylece gırtlak zorlanmadan çığlık atabilecek duruma gelinebilecektir.

 

C. TINI

Tını temrinlerini yaparken önce sözcükleri yavaş yavaş söyleyin, sonra giderek hızlandıran ve normal konuşma hızına girin. Bu tümcede en çok tınlayan sözcüklere dikkat edin. Soluk denetimini iyi ayarlayın, ağız ve burun sesleri için soluğunuzu ileri doğru verin.

 

1. Burun tınısı temrini: ‘nga’, ‘ng’, ‘anc’, ve ‘aa’ birleşik harflerini arka arkaya söyleyin: ‘ng’ ile burnunuzdaki titreşimi, ‘aa’ ile titreşimden kurtulmayı hissedin.

2. ‘Ben’ sözcüğünü her gün söylediğiniz gibi, tınlatmadan söyleyin. Sonra bilerek sesi damağınıza çarptırın ve ‘n’ sesini biraz uzatın. Böylece ‘N’ harfinin tınlayan niteliğini dinleyeceksiniz. ‘Ben’ i önce tınlatmadan, sonra tınlatarak söyleyin ve aradaki farkı açık seçik anlayın. ‘N’ harfini damağın arka tarafında uzatınca burnunuzdaki titreşimi hissedin.

3. Sesi damağınıza çarparak ‘ben geldim, onu yendim ve geri döndüm’ tümcesini bir kaçkez söyleyin.

4. Aşağıdaki tümceyi sesi damağınıza çarpıtarak söyleyin.

‘yan yana yana yana, kan kana bana, tan ağardı, can dağlandı, yol göründü sana’

5. Sesi damağın arkasına çarparak su dizleri söyleyin:

‘ Gördüğünü gözün ile

Söyleme sen sözün ile

Andan sonra bizim ile

Ol sen de mihman dediler. (Kaygusuz Abdal)

6. Ağız tınısı temrini: Bu temrinleri yaparken ağız, boşluğunun arkasının, gırtlağın açık olması gerekir; dil ucunun, dudakların ise esnek ve hareketli olması gerekir. Bunun sesini tümden bırakın ve soluk denetimiyle soluk verin.

Sonrada şu tümceyi söyleyin:

‘Taa orada bir ağaç var, sapsarı ve tatlı meyveler göverir, ötede yeşil defneler büyür.’

7. Ağız tınısı temrini: ‘lop yumurta top top oldu; ‘Set set yükselen duvarlar;’ ‘dadı dadıya dedikodu yaptı’ tümcelerini belirterek söyleyin.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

D. SÖYLEYİŞ VE BOĞUMLAMA

 

1. ‘R’ yerine ‘G’ sesi çıkaranlar için alıştırmalar:

a) ‘R’ den önce bir sessiz harf ekleyip sekiz çeşit sesli harfle söylemek: dra, dre, dri, dro, dru, drö, drü.

b) Bundan sonra ‘R’ başına bir sesli ve sonuna bir sesiz harf getirerek çalışalım:

art, ert, ırt, irt, ort, ört, urt, ürt

ark, erk, ırk, irk, ork, örk, urk, ürk

arf, erf, ırf, irf,orf, örf, urf, ürf

ars, ers, ırs, irs, ors, örs, urs, vb.

 

2. Çene çalıştırmak: çeneyi esnek bir duruma getirebilmek için başı omuzlar üzerinde bir yuvarlak çizerek döndürün. Döndürürken alfabenin harflerini sayın. Bu temrin aynı zamanda gırtlağı da rahatlatır.

Bir şeyi ısırır gibi çenenizi açıp kapayın. Çenenizi kapadığınız zaman dişleriniz birbirine dokunmasın. Bu alıştırma arka arkaya, ağzı çok büyük bir lokma yutacakmış gibi hemen kapayarak yapılacaktır.

Şu aşağıdaki heceleri, çenenizi açıp kapayarak söyleyin. ‘A’ seslerinde çeneniz açık kapayarak söyleyin. ‘A’ seslerinde çeneniz açık, her hece arası kapanmış olmalıdır;

pa, fa, ra, la, ka, da, ca, ça, va, ya vb…

 

3. Dudak çalıştırmak: Önce sesli harfleri seslendirmeden, fısıldamadan ve tümden sesizce, ama dudakları belli bir biçimde oynatarak, sonra seslileri seslendirerek şu aşağıdaki tümceleri söyleyin.

a) Be birader buraya bak, başı bereli, burma bıyıklı, bastıcak bayan berberi ile bizim Bedri bey, birlikte bir pirinci birinci buluşta bir inci gibi birbirine dizip Bursa Pazarına indiler.

b) Budala Bedii, paltolu topal Bedri’ye barbar bağırdı: Be adam; beberuhi bolu Bilal’in burnuna biberi boşaltman bir bakıma boş, bir bakıma hoş, bir bakıma berbat.

c) Bol bol papara yiyen bağırsakçı benli Beliğ beti benzi bembeyaz, bir bebek gibi barbar bağırırken berberle beraber bedestene inen Berker Bey’e bağırmadı.

 

4. Gırtlak çalıştırmak:

a) Gagası geyik gibi eğik bir kara karga gak gak geğirirken, gagası küçük, kuğu gibi güzel bir kuş kaleden uçup gitti.

b) Garaja giden kamyonda, gargarla gargara yapan gardöfen, garip bir garazla gaseyan eden garsona gazladı.

c) Kara kış karlı dağları kasıp kavururken günlerden bir gün kırık tokmaklı kırgız kalesi kapısında kırık kongu kargasının kuyruk gerileri kızgın kargılarla dağlandı.

 

5. Dişlerle yapılan alıştırmalar:

a) Dadaşı caddede durdurdum da dedim ki: Şu dünyada delişmen delilerle dertli dedeler içinde didindin durdun da kendi derdini dökecek, dört çift laf edecek, dereden tepeden söz edecek dengeli damı bulamadın.

b) Tahtakale’de biri dedikoducu, diğeri dessas, dördü deveci dertli dedeler deste deste deniz palamudunu dertop edip dalyancılara itelediler.

c) Titiz, temiz, tendürüst dadım, tadını tattığı, tere demetini dide dide dağıttı da hiddetinden dut dalında takılı duran düdüğü öttürdü.

 

6. Islıkla yapılan alıştırmalar:

a) Bu yoğurdu sarımsaklasak ta mı saklasak, sarımsaklamasak ta saklasak?

b) Sessiz Sedat’ın tüm tasası suratsız teyzesine rastlamamak ise soluksuz Salih’in tüm tasası set üstündeki zerzevat sepetine sırtını sürtmemekti.

c) Üstü üç taşlı, taç saplı, tunç tası çaldıran mı çabuk çıldırır, yoksa içine yüz ton saç kaplı çanı kaldıran mı çabuk çıldırır.

d) Şu çaçanın serili şalvarına şaşarsınız da, şu şaşının, şaftının şamatasına neden şaşmazsınız.

e) Şu şanoda şarkı söyleyen şantörün suratsız, dişsiz sevgilisi hem şaşı hem saçsız, şalgam biçimi kafasıyla şatafatlı mı şatafatlı.

f) Issız Sivrihisar ın sarsıntısız şosesi üzerinde zırıltısız bir yaz köşesi seçip içkisiz, susuz sırt bir hayat süzmek isteyişimizin sırrını sezişinize serzenişçesine sinirlendim.

Dikkat tüm bu söyleyiş, bu boğumlama alıştırmaları, , önce yavaş bir biçimde söylenecek, alıştıkça söyleyiş hızı artırılacaktır. Önemli olan tüm harfleri ve heceleri kesin bir biçimde çıkartmaktır.

 

E. SESİ FIRLATMA

 

1. ‘A’ sesi ile piyano ya da başka bir çalgı eşliğinde gam yapın. Bu gam do’ dan si’ ye kadar, si’ den do’ ya dek sürmelidir.

2. Bundan sonra ‘A’ sesi ile, yarım sesleri değerlendirmek kromatik (*) (sanat yapıtında "renkli" anlamında niteleyici olarak kullanılır.)

3. Cyrano de Bergerac’ın ünlü ‘burun’ (*) tiradını sahneden salona doğru okuyun.

 

a) Önce pes bölgeden (uzamadan) başlayın ve sesi fırlatmayı düşünün, dikkatinizi bir tek noktada toplayın (sesinizi belli bir tonda toplayın)

b) Sesinizi yavaş yavaş yükseltin . Ama bu bir çok çalışmadan sonra yapılmalıdır.

c) Bu tiradı önce seyirci salonuna doğru, sonra salona yan durarak, daha sonra sırtınızı salona dönerek tekrar edin.

d) Önce tümceyi bağırarak söyleyin, sonra sesinizi fırlatarak, yani orta bölgeye oturarak söyleyin.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...