doomedloverxxx Oluşturma zamanı: Temmuz 15, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Temmuz 15, 2008 Çağdaş Amerikan edebiyatının en ünlü yazarlarındandır. Şiir, tiyatro, eleştiri türündeki eserleriyle tanınmıştır. I. Dünya Savaşı’ndan sonra Fransa ve Almanya’da felsefe ve edebiyat okumuş, İngiltere’de Yunan felsefesiyle uğramış, 1927′de İngiliz vatandaşlığına geçmiştir. Eliot, kendini edebiyatta klasik; politikada krallık taraftarı; inançta ise Anglo-Katolik olarak tanıtır. Şiirde sınırlı temaları işleyen sanatçı, eleştiri dalındaki eseriyle 1948 Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanmıştır.. Önemli eserleri şunlardır: Toplu Şiirler Katedralde Cinayet (oyun) Aile Toplantısı (oyun) Eski ve Çağdaş Denemeler (deneme) Burnt Norton (T.S. Eliot’un “Dört Kuartet”inden Birincisi) “Yalnız tek bir merkez olsa da, insanların çoğu kendi merkezlerinde yaşar”. (Heraklit) “Yukarı giden yol aşağı giden yolun aynısıdır”. (Heraklit) - I - Şimdiki zamanın ve geçmiş zamanın Her ikisi belki de içindedir gelecek zamanın, Ve gelecek zaman kapsanır geçmiş zamanda. Eğer zaman hep buradaysa Yakası bırakılmaz bütün zamanların. Bir soyutlama olabilecek şey Ölümsüz bir olasılık olarak kalakalır Hüsnükuruntuların dünyasında yalnızca. Olabilecek olan ve olmuş olan şey İşaretler her daim varolan aynı şeyi. Bellekte adımların yankısı Geçmediğimiz geçitten aşağı geçerek Hiç açmadığımız kapıdan Girelim gül bahçesine. Yankılanır sözlerim Böylece, zihninde. Fakat hangi maksatla Rahatsız etmeli ki gül yapraklı bir kasedeki tozu Bilmem. Diğer yankılar Şeneltir o bahçeyi? Takip edelim mi? Acele, dedi o kuş, bul onları, bul onları, Köşeyi dönünce. İlk kapı arasından, İlk dünyamızın içine, takip edelim mi Ardıçkuşunun hilesini? İlk dünyamızın içine, Oradaydılar, vakur, görünmez, Devinmekte ağırlıksız, o ölü yapraklar üstünde, Sonbahar sıcağında, titreşen hava boyunca, Ve çağırdı o kuş, yanıtladı Çalılık içinde saklı duyulmamış bir tınıyı, Ve geçip gitti görülmemiş bir göz ışını, çünkü o güller Bakılmış olan çiçeklerin biçimini almıştı. Orada onlar misafir gibiydiler, ağırlanan ve ağırlayan. Sonra gittik, ve onlar da, belirlenmiş bir şekilde, Daracık boş sokaklar boyunca, her dem yeşil çemberin içine, Boşaltılmış gölcüğün dibine bakmak için. Kurut o gölcüğü, kurut o betonu, kahverengi kenarlı, Ve o gölcük dolmuştu günışığının suyuyla, Ve lotus doğruldu, usulca, usulca, Yüzey kaydı ışığın yüreğinden, Ve ardımızda kaldılar, yansıdılar havuzda. Derken geçiverdi bir bulut, ve o gölcük boştu. Git, dedi o kuş, çünkü o yapraklar çocuklarla doluydu. Heyecanla saklanmış, gülüşler içeren. Git, git, git, dedi o kuş: insanlık Tahammül edemez çok fazla gerçekliğe. Geçmiş zaman ve gelecek zaman Olabilecek olan ve olmuş olan şey İşaretler her daim varolan aynı şeyi. - II - Sarımsak ve safirler çamurda Pıhtılaştırırlar tekerin gömülü dingilini. Kandaki tiril tiril tel Müzmin yaraların altında şakır Yatıştırır haylidir unutulmuş savaşları. Atardamar boyunca dans Akkanın dolaşımı Yıldızların yönelişince biçimlenmiş Yükselir yaza ağaçta Deviniriz devinen ağaç üstünde Etkilenmiş yaprak üstündeki ışıkta Ve işit sırılsıklam zeminde Aşağıda, tazı ve yabandomuzu Sürdürür yaptıklarını daha önce olduğu gibi Fakat uzlaşmışlar yıldızlar arasında. Dönen dünyanın dingin noktasında. Ne ten ne de tensiz; Ne bir yerden ne de bir yere; dingin noktada, oradadır o dans, Fakat ne tutuluştur ne de devinim. Ve süreklilik deme buna, Geçmiş ve geleceğin topladığı yer. Ne bir yerden devinim ne de bir yere, Ne yükseliş ne de çöküş. O noktayı saymazsak, o dingin noktayı, Dans olamazdı, ve sadece o dans var. Orada bulunmuştuk, tek söyleyebileceğim bu: neresi, söyleyemem. Ve söyleyemem, ne kadar, çünkü bu zamanın içine yerleştirmektir onu. Pratik arzudan içsel özgürlük, Eylemden ve acı çekmeden kurtuluş, kurtuluş içsel Ve dışsal zorlamadan, gene de kuşatılmış Bir his inayetiyle, beyaz bir ışık dingin ve devinmekte, Erhebung kımıltısız, dışarıda bırakmadan Yoğunlaştırma, yeni ve eski bir dünyanın İkisi de apaçık kıldı, anladı Kısmi vecdini tamamlanmışlığın, Kısmi dehşetin çözülmüşlüğünü. Gene de geçmişin ve geleceğin zinciri Örülmüş değişen bedenin zayıflığında, Korur insanoğlunu tenin tahammül edemeyeceği Cennetten ve lanetten. Geçmiş zaman ve gelecek zaman İzin verir birazcık şuura. Şuurlu olmak zaman içinde olmamaktır Fakat yalnızca zaman içindedir gül bahçesindeki o an, Yağmurun vurduğu o çardaktaki o an, Sis altındaki o esintili kilisedeki o an Anımsanır; iç içe geçmiş, geçmişle ve gelecekle. Yalnız zaman aracılığıyla fethedilir zaman. - III - Buradadır şefkatsizliğin bir yeri Zaman önce ve zaman sonra Kısık bir ışıkta: Gölgeyi Fani güzelliğe döndürüp, yavaş devirle Kalıcılık öneren, berrak sessizliğiyle Biçimi kuşatan günışığı değil, Ne de karanlıktır arındıran ruhu Boşaltarak tensel olanı mahrumiyetle Temizleyerek şefkati zamandan. Ne çokluktur ne de boşluk. Sadece bir titreşim Üstünden zaman geçmiş kasılmış yüzlerde Şaşkınlıktan şaşkınlıkla şaşırmış Hayallerle dolmuş ve anlamdan boşalmış Yoğunlaşmadan kabarmış kayıtsızlık, Döndürür fırıl fırıl insanları ve kağıt parçalarını, Soğuk yel eser öncesinde ve sonrasında zamanın, Sakat ciğerler soluk alıp verir Zaman öncesi ve zaman sonrası. Sayrı ruhların fışkırması O solmuş, o uyuşuk havada Taşınır Londra’nın kasvetli tepelerini süpüren rüzgârda, Hampstead ve Clerkenwell, Campden ve Putney, Highgate, Primrose ve Ludgate. Burada değil Burada değil karanlık, bu cıvıldayan dünyada. Alçal daha da, alçal sadece Daimi yalnızlığın dünyasına, Dünya değil dünya, fakat o dünya olmayan, Dahili karanlık, yoksun kalış Ve bütün mülkiyetlere el konuluş, His dünyasının kurutuluşu, Hayal dünyasının boşaltılması, Ruh dünyasının çalışmaması; Budur o tek yol, ve diğeri Aynısıdır, devinimde değil Fakat sakınmak devinimden; içgüdüsel Devinirken dünya metalli yollarında Geçmiş zamanın ve gelecek zamanın - IV - Zaman ve çan gömmüştü günü, O kara bulut alıp götürür güneşi. Bakar mı günebakan bize, filbahri Düşer mi aşağı, eğilir mi bize; bükülüp serpilir mi Kavrayıp sarılır mı? Soğuk Parmakları porsukağacının kıvrılıp Sarksın mı bize? Yalıçapkınının kanadı Yanıtladıktan sonra ışık ışığa, ve sustuğunda, o ışık suskundur Dönen dünyanın o dingin noktasında. - V - Sözcükler devinir, müzik devinir Zamanda sadece; fakat sadece yaşıyor olan Ölebilir sadece. Sözcükler, konuşmadan sonra, erişir Sessizliğin içine. Yalnız şekille, örüntüyle, Sözcükler ya da müzik erişir Sessizliğe, bir Çin vazosunun sessizce Devinmesi gibi kendi sessizliğinde. Kemanın devinimsizliği değil, nota sürdüğü sürece, O değil sadece, fakat birlikte varoluş, Ya da bitiş önünden gider başlangıcın diye söyle, Ve bitiş ve başlangıç hep oradaydı Başlangıçtan önce ve bitişten sonra. Ve her şey heptir şimdi. Sözcükler gerilir, Yarılır ve bazen kırılır, o yük altında, Gerilim altında, değerden düşer, kayar, yok olur, Çürür özensizlikten, durmaz yerinde, Sessiz durmaz. Azarlayan, alay eden, Ya da çene çalan feryat figan sesler Saldırır onlara her zaman. En fazla Çöldeki Kelime’ye saldırır ayartmaların sesleri, O ağlayan gölge cenaze dansında Avutulmaz korkunç hayalin gürültülü ağıtı. Devinimdir örüntünün detayı, On merdivenli figürde olduğu gibi. Arzunun kendisi devinimdir Kendi başına cazip değildir; Aşk kendi başına devinimdir, Devinimin bitişi ve nedenidir sadece, Ebedi, ve arzu duymaz Zamanın algılayışı hariç Tutuklu sınırlamanın biçiminde Arasında oluş-değil ile oluşun. Ansızın güneşin bir ekseninde Toz devinirken hâlâ Yükselir o gizlenmiş kahkaha Yeşillikler içindeki çocuklardan Çabuk şimdi, burada, şimdi, hep – Gülünç o israf edilmiş acıklı zaman Uzanıyor önceye ve sonraya. T.S.Eliot (1888-1965) (1948 yılı Nobel Edebiyat Ödülü sahibi) . 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Temmuz 15, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 15, 2008 cok ıyı secım ..+karma:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
philadelphia_f Yanıtlama zamanı: Kasım 13, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 13, 2009 bazı şairler ardı arkası kesilmeyen duygu yoğunluğu yaratır thomas eliot böyledir işte. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
melenie Yanıtlama zamanı: Kasım 13, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 13, 2009 en güzel şiiri * çorak ülke * Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.