boogee Oluşturma zamanı: Temmuz 18, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Temmuz 18, 2008 http://www.anatolianrock.com/images/sanatci_ve_grup_fotograflari/3563_1174134297_2901.jpg Günümüzde Avrupa’nın en önemli metal hareketlerini sayın desek Primal Fear’ın adı mutlaka geçecektir.. Eğer öyle düşünmüyorsanız size birkaç “ispat” sunmamız gerekecek; Mart 98’de ilk albüm “Primal Fear”, German Media Control LP listesine 48 numaradan giriş yaptı. Haziran 99’da ikinci albüm “Jaws Of Death” aynı listeye 49 numaradan giriş yaparken albümün daha da ilerlemesini engelleyen Overkill’in muhteşem albümü Necroshine olmuştu.. Grup daha sonra headliner olarak çıktığı dünya turunda, gittiği her yerde, özellikle Brezilya, İtalya, İspanya, Japonya gibi ülkelerde, tüm biletlerini satarak başka bir başarıya daha imza attı.. Grup kendi evinde de her konser alanını doldururken metal dinleyen insanlar üzerlerine nasıl bir fırtına yaklaştığının farkında değildiler. Ralf Scheepers (Vokal/Gamma Ray), Mat Sinner ( Bas & Vokal /Sinner), Stefan Leibing & Tom Naumann (Gitar) ve baterist Klaus Sperling’ten oluşan kadrosuyla en sağlam canlı performans gruplarından biri ortaya çıkmış oldu.. JoD turunun ardından Tom ile yollarını ayıran grup yerine birini bulmakta gecikmedi ve grup için en uygun adam, Thunderhead’den Henny Wolter, gruba dahil oldu.. Sadece Primal Fear ile arkadaşlığının eskiye dayanmasından değil, aynı zamanda en iyi metal gitaristlerinden biri olması Wolter’ı tüm adaylar arasında hemen öne çıkarıyordu. Değişikliğin ardından ilk konserine çıkan Primal Fear yine kapalı gişe satarak başarısını perçinlemiş oldu. http://www.primalfear.de/gallery/CzBF4.jpg Hem etraftan gelen olumlu tepkiler hem de grubun kendine olan aşırı güveni sayesinde zaman kaybetmeden “Nuclear Fire” albümü için çalışmaya başladılar. Sonuç; şu ana kadar yaptıkları en ağır, en güçlü albüm oldu. Albümün ilk şarkısı (aynı zamanda ilk video) “Angel In Black” grubun hiçbir gruptan etkilenmediğini, tamamen kendi tarzına sahip olduğunun kanıtıydı. İkiz gitar soloları, muhteşem riffleri ile “Angel In Black” bir klasik halini aldı.. Stefan ve Henny’nin kombinasyonu, muhtemelen dünyanın en iyi çalışmalarından biri oldu, baterist Klaus Sperling ve bas gitarist Mat Sinner’in inanılmaz katkılarıyla ortaya “Nuclear Fire”, “Kiss of Death”, kulak patlatan cinsinden “Eye Of an Eagle”, “Now or Never” gibi muhteşem şarkılar çıktı. Grubun yaptığı en iyi ballad olan “Bleed For Me”de Ralf, bir şarkıyı kimsenin söyleyemeyeceği kadar duygusal söyleyebileceğini gösterdi. Bu şarkı metal dünyasındaki en sağlam balladların arasına girdi.. Prodüktörlüğünü bizzat Mat Sinner’in yaptığı “Nuclear Fire” albümü grubun ses kalitesine yeni standartlar getirmişti. Daha önce hiçbir metal albümü bu kadar güçlü bir prodüksiyon tezgahından geçmemişti. “Nuclear Fire” Almanya’da 37., Japonya’da 23. sıradan listelere girmişti! Takip eden süreçte çıkılan Avrupa turu gruba bir başka büyük başarı yaşatmıştı. 10 ayrı ülkede çıktığı her alanı dolduran grup, Children of Bodom ve Sacred Steel ile de yakın ilişkiler kurdu. Amerika’ya ilk ziyareti Metal Meltdown olan Primal Fear, daha sonra efsanevi Milwaukee Metalfest’te headliner olarak sahne alarak tarihinde bir ilke imza attı.. Tabi ki grubun, Graspop, Wacken, Bloodstock, Summer Breeze gibi festivallerde de muhteşem performanslar sergilediğini de unutmamak lazım. Wacken performansı kayda alınmıştı ve muhtemelen grubun ilk DVD’sinin temelleri bu performans üzerine oturacaktı. Grup, 29 Nisan 2002’de piyasaya çıkan dördüncü albüm “Black Sun”ın kayıtlarını bitirmişti. Ortaya çıkan; yine oldukça güçlü, %100 bir heavy metal albümüydü fakat klasik Primal Fear tarzından biraz farklılıklar içeriyordu.. http://www.primalfear.de/gallery/Execution.jpg İlk bakışta dikkati çeken albüm kapağıydı çünkü bu sefer ateşli alevli bir kapak yoktu. Stephan Lohrmann tarafından dizayn edilen kapak grubun en etkili çalışmasıydı. Grup ilk defa bir konsept albüm yapmıştı ve karan güneş’e uçan kartalları konu alıyordu. Dünya dağılmıştı ve hayatta kalmanın tek şansı başka bir gezegene gitmekti. Albümde, gitarlara daha çok ağırlık verilmişti.. Primal Fear’ın şu ana kadar yaptığı en iyi albümdü.. “Black Sun” Primal Fear hikayesinin en önemli noktalarından biriydi.. Grup Avrupa’nın 9 ülkesinde 29 konser verdi ve hayranları tarafından büyük coşkuyla izlendi.. Primal Fear, dünyanın her noktasındaki metal dinleyicisini gaza getirebileceğini tekrar ispatlamış oldu.. Kısa bir süre sonra, yaşadığı problemler nedeniyle gruba hoşça kal diyen Henny Wolter’ın yerine grubun kurucu üyelerinden olan Tom Naumann geri döndü..! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.