Jump to content

Degerlendirmelerinizi Bekleyen Mini Yazı


dejavu01

Önerilen Mesajlar

Deneme Yazıma devam edip etmeme hakkında yardımınıza ihtiyacım var, sizin objektif yorumlarınız sayesinde kararımı vermek istiyorum.....

__________________________________________________

Sonbahar esintilerinin yalayıp geçtiği Taşçı apartmanı,14 numaralı dairesinde derin düşüncelere dalmıştı Mert.Şarap kadehindeki yüzünün yansımasından iğrenen bir ifadeyle kendine gelmişti belki o anlık.Kadehte; yağlı ve uzun saçları,kirli sakalıyla pejmurde durumda bir zavallı görmek bir anlıkta olsa onu uyandırmıştı derin düşüncelerinden.Kaç hafta olmuştu kendini şarap kadehinden başka bir yerde görmeyeli iki mi?belkide üç?Boş kadehe bakmaktan sıkılmış olmalı ki eli birden şarap şişesine uzandı bir kadeh daha doldurup içmeliydi evet evet bir kadehin daha çok iyi geleceği aşikardı.Kadehini uyuşmuş zihninin yavaşlığıyla sakin fakat kendinden emin bir şekilde tekrar doldurdu.Uykusuz geçen gecelerin etkisiyle kanlanan gözleriyle evi birkez daha süzdü,büyük bir boşluk vardı evde yeri doldurulamayacak kadar büyük devasa bir boşluk.

Üç yıl önce eylül ayının karlı bir sonbaharında yolda yürümekteydi Mert,kafasında binlerce soru işareti ve bu soru işaretlerini noktaya çevirme çabası içerisinde.Eğitim yaptığı fakülteyi derece ile bitirmiş ve ilk iş görüşmesinde nasıl bir mülakat vereceği zihnini kurcalıyordu.Hani hepimizin küçükken gittiği iki salıncak ve bir kaykaydan oluşan küçük mahalle parkının alçak duvarı önünden geçerken parkın bankında oturan siyah saçlı bir kız gözlerine takıldı.İlk bakışta aşk kavramını hayatı boyunca reddetmişti dahada kötüsü son zamanlarda aşkın var olup olmadığını bile sorgulatmaya başlamıştı hayat,fakat bugün bankta oturan kız;Soğuk havada içerisinde sıcacık bir sıcaklık yayan kız bu tezlerin ve kabullenmişliğin aksini haykırırcasına söylüyordu.

‘’Hayır’’dedi kendi kendine sadece basit bir güzellikten ibaret o kadar diye düşündü. Parkın alçak duvarlarından köşeyi dönerken son bir kez daha bakma dürtüsünden alıkoyamıyordu kendini ve bu dürtüye yenik düştü.

Elleriyle simsiyah saçlarını düzeltiyordu, sonra tekrar uzaklara daldı güzel kız.O an için Mertin yüzünde kendini kaptırmışlığın verdiği heyecanla küçük bir tebessüm oluştu.Birden kendine geldiğinde ve yüz kaslarına tekrar söz geçirebildiği anda yüzünde tekrar o eski ciddi ifadeyi takındı.Hayatını etkileyecek bir iş görüşmesine gitmekteydi ve anatomisinin ona oynadığı küçücük bir oyunu ciddiye alacak durumda değildi.

O gün girdiği mülakatta gayet başarılı olmuş ve bir hafta sonra uluslar arası ticaret şirketinde yönetici sıfatıyla işe başlayacaktı.Hayatında en çok arzuladığı şeyi gerçekleştirmişliğin rahatlığı vardı kanepede uzanırken,onu güzel bir gelecek ve rahat bir yaşam bekliyordu fakat bu hayallerinin arasına siyah saçlı güzel bir kız karışıyordu devamlı.Neydi acaba onu soğuk havada o parka tek başına iten ve en önemli soru hiç tanımadığı birinin hayali neden aklından çıkmıyordu çıkaramıyordu yada???

_______________________________________________________

Hikayenin bir kısmını aktardım ......

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Üç yıl önce eylül ayının karlı bir sonbaharında yolda yürümekteydi Mert,kafasında binlerce soru işareti ve bu soru işaretlerini noktaya çevirme çabası içerisinde.

 

Demişsin.

 

 

Ve ben de sana diyorum ki: "Burda bir anlatım bozukluğu var.". Eylül bir sonbahar ayıdır zaten. Yani eylül ayının içinde bir başka "karlı bir sonbahar" olamaz.:) Bu hatayı yapmanın sebebi ise, cümleleri biraz daha estetik kurma kaygısıyla uzatman. Çoğu yerde aynı hatayı görmek mümkün. Ayriyetten yazdığın, bir denemeden ziyade hikaye olmuş. Kurgu gayet güzel. Cümlelerin biraz daha sadeliğe yaklaşırsa çok daha akıcı bir üslup kazanabilirsin.

 

Ben beğendim. Durmak yok devam:)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Demişsin.

 

 

Ve ben de sana diyorum ki: "Burda bir anlatım bozukluğu var.". Eylül bir sonbahar ayıdır zaten. Yani eylül ayının içinde bir başka "karlı bir sonbahar" olamaz.:) Bu hatayı yapmanın sebebi ise, cümleleri biraz daha estetik kurma kaygısıyla uzatman. Çoğu yerde aynı hatayı görmek mümkün. Ayriyetten yazdığın, bir denemeden ziyade hikaye olmuş. Kurgu gayet güzel. Cümlelerin biraz daha sadeliğe yaklaşırsa çok daha akıcı bir üslup kazanabilirsin.

 

Ben beğendim. Durmak yok devam:)

 

Sonbahar Ayları SAdece Eylül'den oluşmadığı için vurgulamış olabilirmiyim? Ekim - Kasım gibi ayları çöpe atmak anlamsız olurdu degilmi, burada ayrıca karakterin kişiliginde yer edinmişligi anlatıyor bi bakıma 3 yıl öncesinde güzel karlı bir sonbahardaki Eylül ayı ;) ;) :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Çok klişe bir hikaye üstelik üslup da son derece zayıf.Bence sen yazı yazmayı bırak.

Böyle bir tepki beklemiyorsun umarım :) Yazmaktan zevk alan insanlar daha iyi yazmak istiyorlarsa kendilerini geliştirmelidirler,şüphesiz.Kendini geliştirmenin tek yolu da daha fazla yazmaktır.O yüzden yaz,vakit buldukça yaz,yazdıklarından sıkılmaya başlasan bile mümkün olduğu kadar yarım bırakma yazını.Böylelikle kelimelerle oynamak konusunda gelişeceğin gibi öyküleme hususunda da gelişeceksin.

 

Yazına gelince.Açıkçası "üniversiteyi dereceyle bitirmiş,materyalist genç" konsepti dışında gerek anlatım biçimi olsun (özellikle ilk bölüm)gerekse konunun işleyişi olsun gayet güzel.;)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sonbahar Ayları SAdece Eylül'den oluşmadığı için vurgulamış olabilirmiyim? Ekim - Kasım gibi ayları çöpe atmak anlamsız olurdu degilmi, burada ayrıca karakterin kişiliginde yer edinmişligi anlatıyor bi bakıma 3 yıl öncesinde güzel karlı bir sonbahardaki Eylül ayı ;) ;) :)

 

 

O halde "Karlı bir sonbaharın eylül ayı" şeklinde olmalıydı sanırım cümle:)

 

Israrla, "Neden eylülü vurguladın?" demedim ki zaten:) Sadece "Eylül ayının karlı bir sonbaharıydı" şeklindeki cümlenin yanlış olduğunu anlatmak istedim..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Eylül ayının sonbaharıyla ekim ayının sonbaharı farklıdır bence ;)

 

Ben buna katılmıyorum. Sonbahar bana göre bir geneldir. Tabii diğer mevsimler de öyle. Ekim ayının karlı sonbaharı değil sonbaharın karlı ekimi, eylülün güneşli sonbaharı değil sonbaharın güneşli eylülü vardır;)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ben buna katılmıyorum. Sonbahar bana göre bir geneldir. Tabii diğer mevsimler de öyle. Ekim ayının karlı sonbaharı değil sonbaharın karlı ekimi, eylülün güneşli sonbaharı değil sonbaharın güneşli eylülü vardır;)

bana görede sonbahar bir sınıftır; eylül,ekim ve kasım aylarını içinde barındıran bir sınıf.''Eylül ayının karlı bir sonbaharında'' cümlesininin bu şekilde olmasının sebebi ise okuyucuda ''sonbaharda kar'' ilgisini uyandıran bir ünlemi oluşturma çabası.;)

Bu kadar sivri bir şekilde dikkat çekecegini düşünmedim :ermm:

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ben de ilk yaptığım yorumda o cümleyi sadece bir örnek olarak vermiştim. Yazının genelinin iyi olduğu düşüncesindeyim zaten. Sen takılma benim yorumuma fazla;) Sonuçta benim algımla alakalı bir problem de olabilir.:) Ama yazmaya devam et.

teşşekkür ederim ..... :):)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...