fotonkedi Oluşturma zamanı: Şubat 16, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Şubat 16, 2009 horoskopta 12. evimizde olan gezegenlerin etkilerini daha net anlayabilmek için okuyabileceğimiz mitler : güneş : semele, phaethon, patsifal ay: niobe, alcestis, artemis, tantalus, demeter, io merkür: philomela, elektra (orestesle ilintili olarak) venüs: psyche, arachne, hero, clytie mars: clytemnestra, daphne, pasiphae, deinara,iphigenia,prometheus(ve "güzel ve çirkin " masalındaki güzel) jüpiter : icarus, phaethon, cassandra,antigone,ocyrhoe,kayron satürn:ariadne, iphigenia uranüs:antigone, hippolyte,sybylla, prometheus neptün: dionysius, hephaistos, orpheus, ariadne, salmakis, iphigenia plüton: medusa, medea, phaedra,clytemnestra, kali,pele *gizli benliğiniz... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
miliste Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2009 (düzenlendi) Güneş On İkinci Evde On ikinci ev ile Güneş'in özellikleri arasında büyük farklar vardır. Güneş'in görevi bütünleştirmek, daha açık ve net hale getirmek, kişisel kimliği oluşturmaktır. On ikinci ev ise, bireysel egonun sınırlarını ayrıştıran, çözen, bölen, dağıtandır. Bu yerleşime sahip kişiler, bireysel ego ile kolektif tema, bilinç ve bilinç dışı, kişisel ve evrensel arasındaki sınırları nasıl dengeleyeceklerini öğrenmelidirler. Bu mücadelede, kişisel egonun oldukça esnek olması gerekir. Kendilerine zaman ayırmaya, kendileriyle baş başa kalmaya ihtiyaç duyarlar. İnzivaya çekilir, kendilerini yenilerler. İnsanlara faydalı çalışmalarda bulunurlar. Güneş'in bulunduğu burç ve açıları, hangi yönden fayda sağlayacaklarını gösterir. Hastaneler, hapishaneler, müzeler, kütüphaneler çalışma ortamları olabilir. Bazıları, geçmiş yaşamlarını çözmek için çok fazla enerji harcarlar. Enerjilerini bu yönde harcamak yerine, bu hayatta başka insanlara faydalı olabilecekleri bir alan bulmalı, başkalarının otoritesi altında olmaya alışmalıdırlar. Baba ya da yaşamdaki başka erkeklerle ilgili bir problem olabilir. Bu kişiler nedeniyle kendilerini kurban ediyor olabilirler -------------------- AY Onikinci Evde: Bu konum kişinin iç huzurunda barış ve sakinlik göstergesidir. Kişinin hayırsever mizacını gösterir. Ay'ın bu konumunda kişi nazik, iyi huylu, yardımsever, temiz ruhlu, aşırı duygusallıktan dolayı içe kapanık, utangaç ve kolay incinen bir yapıda olur. Bilinçaltı ve geçmiş deneyimlerden etkilenir. Sezgiler yoluyla sorunları önceden görebilme özellikleri vardır. Ay sert etkiler almışsa psikolojik sorunlar ve hastalıklar ortaya çıkabilir. 12. evdeki ay duyguların dışsal ifadesine engel olur.kişi duygularını bilinçsizce maskeler.diğer insanlara duygusal düzeyde ulaşmakta zorluk çeker.yalnız ve içe dönük olabılır.çok hassas ve alıngandır.duygusal reaksıyonlarının bilincinde değildir.yalnız kaldıgında kendısinin çok şefkatli ve empatık oldugunu düşünebilir.ancak karşısındakıler bunun tam aksınıo görebılırler..ailede çatışma husumet ve üzüntünün kaynağı olabılır… ay ağır etkı almış ise anneyle olan ilşki ciddi psıkolojık sorunların kaynağı olabılır.enerjisi içe dönuktur.duygularını dış dünyada ifade etmeye başlayarak hayatla kaynaşmak zorundadır. -------------------- MERKÜR Onikinci Evde: Bu konum genel olarak olumsuz sayılır. Merkür özellikle Boğa, Akrep, veya Oğlak'ta ise zararlı sayılır. İyi görünümde ve Yükselen Burç ev çizgisine yakın konumda ise şansı yüksek olup burcun yaşam alanındaki konularda başarı ve kazanç demektir. Kişi bu konumda kararlara mantık yerine duygularla bağlıdır. Hayal gücü ve sezgisi kuvvetlidir. Merkür sert etki almışsa günün koşullarına uymakta zorluk çekme ve hissettiklerini sözle ifade etmede zorlanma görülür.. Alıntı :Murat Emre -------------------- VENÜS 12. EVDE Engin bir iç alem, sonsuz zenginlik, evrensel genişleyebilmeye müsait şuur boyutu, hayal edebilme, şekillendirme yeteneği, kolaylık ve şans, sevgiyi açıklayamama; içte hüzün dışta neşe; yalnızlığı dolu dolu yaşama. Burdakı Venüs insanında kendisini ve başkalarını sevmesi,başkalarına karşı çok içten olması,içinde barış , huzur duyması değerli bulduğu bır takım ideallere kendısını adayabılmesı gibi konular farkedılır.kişi ilişkılerınde şefkatli ve vericidir.sessizlikte ve yalnızlıkta mutlu olur. Gizli aşk ilişkılerı yaşayabılır.gizli saklı konulardan zevk alır.. hayata karşı ,hoş ,insanı rahatlatan fakat gizli ve aldatıcı bir yaklaşımı vardır.. bu konuda ınzıvada bulunan duygular , sevgi ve kişinin kendı değeridir..burada kişi ilişkılerını kendi hayallerine ve özlemlerıne uymak üzere zorlar.sert açı varsa. Gizli aşklar sorun yaratabılır . trajedı ile sonuclanabılır…..etkısı uzun sure geçmeyecek yaralar açabılır mars 12. evde... iç dünyada yaşanan sıkıntılar,endişeler,duygularını ifade edememe veya yanlış anlaşılma yüzünden incinme!... kendini savunma gayesiyle düşmanca davranma; zarar görürüm endişesi ile kendine ait şeyleri saklama.... sessiz ve derinden giderek kendini kabul ettirme isteği... gizli işlerde çalışarak kendine güvenini kazanma... rahatlık veren alışkanlıklara bağlılık,kendine kolay söz geçirememe,aşk ilişkilerinde dengesizlik... JUPİTER 12. EVDE İç alemi çok zengindir. Ruhsal gezintiler yapmak, evrensel boyutlara genişlemek, farklı şuur boyutlarında yaşamak isteği duyar. Herkesle dosttur. Düşünce yoluyla istediklehni oluşturacağına inancı vardır. Zor durumlarda manevi destek aldığını hisseder. Fantazileri çoktur... Fikirlerini çok abartır ve gerçekmiş gibi inanır Anlam alanında deneyimler yaşayacağı yer—gizli iç dünyası ,özlemleri ,rüyalarıdır.kendini evrenin düzeni ve akışına bırakması halinde kişinin daha büyük bir plana ve sınırsız enginliğe erişmesi mümkün olur.yansızlık ve sessizlikte mutluluğu deneyimler.dış dünyadan uzaklaşarak yaşamın anlamını bulabilir.gerçek zenginliği içinde buluşması zorunludur.dış dünyadan ya da dışsal bı kaynaktan beklediği sürece onun için mutluluk yoktur.bunları tanıyıp açığa çıkartmaya başladıktan sonra kişi en derinde kendisini evrensel akışa bırakabilmesi için gereken inanca, iyimserliğe sahip bir noktaya gelir.ayrıca kendi iç dünyasını ,evrenle ile bütünlüğünü keşfetmeye başladıkça hem kendisine hemde geleceğe karşı güven duyar.bu kişi derin ruhsal ve dinsel duygulara sahıptr.hayattaki her deneyimi büyütücü ,kendi iç dünyasını zenginleştirici birer deneyim tecrübe olarak görür.bu konumdaki Jüpiter hayattaki tersliklere ve gizli düşmanlara karşı insanı son n oktada korur ve kurtarır Talıhınız sızın bılmedıgınız düşlemedıgınız aklınıza gelmeyen yerlerde gızlıdır..siz gunluk yaşamınıza devam ederken bu talıhınızı fark bıle edemessınız . hatta ne kadar talıhsızım dedıgınız bıle olur..oysa en ummadıgınız an en aklınıza gelmeyen yerde talıhınız bırden açılacaktır.bu arada talıhınızın hayalelrinizlede ılgısı vardır. Yalnız hayallerınız sıksık değişmemelidir aynı düşte ısrar etmelısınız .bunun bır gun gercek olacagını kendı kendınıze tekrarlamalısınız . . bu sebat ve hep aynı düşünme sayesınde talıhınızı davet edeceksınız . ve bır gu n hayalınız gercek olacak .. yanız bu durumda sabrın buyuk rolu oldugunu unutmamamlısınız . çalışmadan düş kurulmaz ama çalışma hayali gercekleştırecek yönde olmalıdır …. Jupiter sıze başka bır yardımdada bulunmaktadır . herseyınızı gızleyebılırsınız başkalarını n bılmesını ıstemediğiniz seyler ortaya cıkmaz.yanı her ıstedıgınızı gızlı yapmanız kabıldır…talıhınız ısmınızı onurunuzu herseyınızı koruyacaktır…. -------------------- SATURN 12 DE satürn 12 evde korkar.duygularından korkar.duygularının içinde kaybolmaktan korkar.hep satürn vari bir bastırma vardır.12. evde duygularını bastırır.çözümü olan şeylerin bile korkusunu yaşar.çünkü çözmekten korkar.burası gizli düşmanlıkların evidir.kişi kendi kedndine paronaya oluşturabilir.kişi kendi kendinede burada düşman oluşurabilir.içlerindekileri inkar eder sürekli gizleyerek bastırma eğilimi gösterebilirler.çevresindeki kişilerin sorun ve sıkıntılarından kendini sorumlu tutarlar.bu nedenledirki satürn 12. evde kişiye hastane,yardıma muhtaçlara yardım etme.yardım kuruluşlarında hizmet etme durumu mevcut olabilir.fazla samimi olamaz kişi satürnun bu durumundan dolayı.çünkü kendi kimliğini kaybediyor hissi uyanabilir.uzak durduğunda insanlardan sanki kendi gibi oluyor hissi vardır. yinede bazı haritalarda aldığı açılarla kişinin bu özellikleri değiştirebiliyor.illaki kötü bir durum olmayabiliyor.kişi kendini disipline deip bu potansiyeli farklı kullanabilir. .yanlış zamanda yanlış şeyelr yapması sağlam bir yapı kurmasını engeller..dışarda kurdugu yapıların yıkılması kişiyi içe dönmeye zorlar.kişi istıkrar ve kararlılıktan yoksundur..yanlışlıktan karmaşadan mantık dışı şeylerden korkar..açıklanması güç nedenı olmayan korkular suçluluk duyguları taşır…bu yerleşim kişiye hayal kırıklığı –umutsuzluk verir. Kişi tanınmak ıtıbar elde etmek için çok çalışır. Ama asla emeğinin karşılığını istediği şekılde goremeyebılr. Ben merkezcı hırsı yuzunden düşman sahıbı olabılır.oysa asıl yapması gereken,kendı ıstekelrını bırakıp,şimdi allahn önüne getırdıği şeylere dıkkat edıp ,hizmet duygusu ıle o konuda yapması gerekenlerin sorumluluğunu üstlenmektir.bir adım atıp önünde hangı kapının açıldıgına bakıp ikinci adımı atmalı boylece Yalnız yaşamayı sever. Düşünmek, derinlere dalmak yüzünden hastalanabilir. Düşmanlardan zarar görür. Haksızlığa uğrar, hapis hayatı yaşayabilir. Huzursuz ve mutsuzdur. Yardım kuruluşlarında çalışarak rahatlayabilir. Gerçekleri hayal, hayalleri de gerçekmiş gibi görebilir. İstediği düzeni kurmakta zorlanır, aradığını bulamaz. URANÜS 12. EVDE Uygun olmayan saatlerde uyuyabilirim Şartlar veya sağlık sorunları, nasıl rahatlıyabileceğimi öğrenmek zorunda bırakabilir Otoriteye karşı bilinçaltım isyanda olabilir Arkadaşlarla gizli işlere girebilirim neptun 12 .evde . Bilinçaltı, iç dünyası çok zengin ve geniştir. Gizlilikleri keşfetmek, kendini anlamak, tanımak, ruhsal yapıları çözebilmek yaşamın hedefleridir. Ruh doktoru özellikleri verir. Dinsel, inançsal eğilimleri kuvvetlidir. Renkli hayaller yaratıcılığı destekler. Rüyaları gerçekleşir. Sezgileri doğru çıkar. Aşırı hassasiyet kuruntulara, korkulara yol açabileceğinden melankolik eğilimler olabilir. Kendine acıma hatta intihar eğilimi verir. Dalgınlık yüzünden çeşitli sorunları olur. Kişi ilk etapta aşırı hassas ve savunmasız olabılır. Ruhsal anlamda bir kaos çaresizlik ve zavallılık duygusu dolayısıyla kaçış yaşayabılır. Hayal dünyasına saklanmak kendını kandırmak hayatta amaçsızca sürüklenmek bir türlü kendıne bir yön saptayamamak kendı yaratıcı özellıkelrını ve spritüel yönlerını geliştirip ifade etmeye bu anlamda sorumluluk üstlenmeye yanaşmamak sözkonusudur…eğer Neptün gerılımlı etkı altındaysa kendını acıma duygusu verir.( neptun de gerılımlı açı yok )… Neptun ıyı açılar almışsa bu yerleşim ruhsal derınlık ve sevgıye neden olur -------------------- pluto 12. EVDE Sevildiğini, istenildiğini, güçlü olduğunu tatmin edici bir şekilde hissetmelidir. Yersiz, nedeni belirlenemeyen korkular, endişeler yaşatır. Hayata bakış açısı karamsarcadır. Duygusal doyuma ulaşması çok önemlidir, İç alemdeki karmaşıklığın sözlerle dışarı yansıması yanlış anlaşılabilir. Hissettikleri yaşadıkları başkaları için inanılmaz olabilir. Duygular genellikle daima baskındır. Sezgi yönü kuvvetli olduğu için akılla varılacak noktaları daha rahat görebilir. Telepati, geleceği sezme, üst boyutlarla iletişime girebilme, soyut konuları hissedebilme gibi hassas yetenekler verir. Gizli düşmanlardan tehlike gelir. Uyuşturuculara yönelebilir. Hayatı planlama düzenleme takıntısı ,kendını yaralayıcı sekılde yargılama ve her hangı bır konuya saplantılı bır sekılde kanalıze olup kendın ı acımasızca zorlama görülür…pluto gerılımlı etkı altındaysa kişi acımasız düşmanların kurbanı olabılır -------------------- tekrar tekrar gelmiş galıbaa yazılarım ....özürr..... Mart 1, 2009 miliste tarafından düzenlendi Ardarda Atılan Mesajlar Birleştirildi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cookie Yanıtlama zamanı: Nisan 14, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 14, 2009 Hermann Hesse demiş ki; Eğer bir insandan nefret ediyorsan, O'nun içinde sana ait olan{sana benzeyen} bir parçadan nefret ediyorsun demektir. {Cünkü}Bizim parçamız olmayan bir şey, bizi rahatsız edemez. ************** Birkaç gündür bunu düşünüyorum ve her seferinde yolum 12. evime düşüyor. Çocukluk çağımda Balık'tan hiç hoşlanmazdım, taa ki Ayburcumun balık olduğunu öğrenene kadar. O vakit balığın üzerine eksilerine eğildim, neden ekside bu konuda vs. ve sindirdim. Balığın kendini değil, tutumunu, yaradılışının bu olduğunu, değişmeyeceğini ve güzel özelliklerini eledim kendime, barıştım o yanımla ve gölgelerini mümkün mertebe arkamda bırakmaya çalışarak. (Neptün Balık'ın gezegeni ve bende 12. evimde) - Gençlik çağlarımda İkizler'mi aman aman evlerden ırak derdim, her yerde onlardan kaçardım taa ki astrolojiyle içiçe geçene kadar, şimdi oldukları gibi onları da kabul ediyorum. (Merkür İkizler'in gezegeni ve bende 12.evimde) - 1,5 senedir yeni yeni farkettiğim ömrümde en büyük darbeleri aldığım Aslan'a geldik dayandık. Şimdilerde bunun üzerinde çalışıyorum, sindirmeye, onları da oldukları gibi kabul edip yoluma devam etmeyi çok arzuluyorum, henüz başarılı olamadım bu konuda, ama kasıyorum. (Güneş Aslan'ın gezegeni ve bende 12.evimde) - Çok şey bende 12.evimde, oldukça sorunluyum biliyorum Şu sıralar progressime baktığımda sadece Neptün'üm kalmış orada, o da gitti mi ben birde Aslan'ı artık umursamadığımda, yoluna bıraktığımda ermiş olacağım kesin - 12.evinde gezegeni olanlar, sizde bu tarz gel/git ler yaşıyor musunuz? Ya da en korktuğunuz burca cevap yazarken acaba en korktuğunuz burçta hangi gezegeniniz var, ya da o burcun gezegeni sizde nereyi tetikliyor? Vardır birşey diyorum Hesse'nin de dediği gibi, ne dersiniz? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
gizem_kara Yanıtlama zamanı: Haziran 7, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 7, 2009 bendede 12.ev yoğun mars-jüpiter-neptün 12.evde.12.evim akreple başlıyor yayla bitiyor bu gezegenlerin hepside yayda.. 1.ev-4.ev ve 5.ev yöneticilerim saklanmış gizli evime.. Ben en çok neptünden şikayetciyim zaten ağır abi olarak almış hepsini kendine benzetmiş bir kurtulsam şu neptünden belki o zaman rahatlayıp daha özgür olacağım..... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fotonkedi Yanıtlama zamanı: Temmuz 18, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 18, 2009 (düzenlendi) progressle geçiyorsa iyidir...tabii diğer yandan da 12.eve kaçan bir gezegenin yoksa (örn.ben satürnden kurtul marsa tutul:p)...açılarla hafifleyen enerjiler de vardır bence...onlara ağırlık verirsen neptünün sisini hafifletirsin biraz daha. -------------------- sorunlu 12. ev gezegenlerine sahip olanların ifadeleri: güneş: eğer sahnenin ortasına çıkarsam , bir daha asla bırakamam. ay: eğer şimdi ağlamaya başlarsam, asla duramam. merkür: eğer deneyimlerimi sana anlatmaya başlarsam, konuşmayı asla kesemem. venüs: aşık olma konusunda kendime izin verirsem, aşktan başka birşey yapamam. mars : eğer öfkemi dışarı vurursam, herkesi uzaklaştırırım. jüpiter: eğer zenginlik peşine düşersem, kendi açgözlülüğümü tatmin edemem. satürn: eğer gerçekten ne kadar üzgün ve yalnız olduğumu hissedersem, öyle kederli olurum ki , kendimi bir odaya kapatır , asla dışarı çıkamam. uranüs: eğer gerçekte ne kadar sıradışı ve tuhaf oduğumu insanların görmesine izin verirsem, beni bir yere kapatırlar. neptün: eğer gerçekte ne kadar kırılgan olduğumu anlar ve bunu insanlara gösterirsem, bu acıya dayanamam. pluto: eğer içimdeki yıkıcı duyguları ifade edersem, bir volkan gibi patlarım. birini öldürebilirim. *gizli benliğiniz -------------------- 12. ev gezegenlerinizin yapısı ruhsal olarak hassas olduğunuz enerjileri ve onların vasıtasıyla başkalarının ihtiyaçlarına nasıl kolayca adapte olabildiğinizi belirtir. budaraki gezegenler insanlığa hizmet etme arzusuna işaret ettiğinden, etrafınızdaki insanların ihtiyaçlarına cevap vererek, 12. ev enerjilerinizi ifade etmekle ilgili bir görev duygusu yaşayabilirsiniz. bu hizmet duygusu birçok etken tarafından botive edilebilir. öncelikle, 12. ev enerjilerinizle ilintili deneyimlediğiniz acılar, benzer acıları yşayan insanlara karşı şefkat duygunuzu onaylar şekilde körükler. ikincisi, 12. evin ruhsal hassasiyeti, yaşamınızın sadece kendinize ait olmadığını ve yaşamınızı en çok kendinizi aşan bir nedene hizmet ederek ifade edebileceğinizi hissetmenize yol açar. üçüncüsü, bir insan olarak kendi değerinizden ve çıkarlarınızı gözetmeye hakkınız olup olmadığından şüphe edebilir ve özsaygınızı kendinizi başkalarına adayarak oluşturmaya çalışabilirsiniz. dördüncü olarak, bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde tşıdığınız suçluluk ve utanç duygunuzu telafi etmeniz gerektiğini hissedebilirsiniz. telafi ihtiyacınız, öncelikle karmik faktörlerden veya bilincinizde ya da bilinçdışında sıkıntı veren, bu yaşamdaki gerçek veya hayali "suçlarınızdan" kaynaklanır. taşıyor olabileceğiniz suçluluk ve utanç duygularının kökleri erken çocukluk döneminde çocuksu egonun içinde bulunduğu gerçekliği değiştirmek için ebeveynlerine karşı yarattığı yıkıcı fantezilerinin farkına vardığı zamana denk gider. fantezilerle veya fazlasıyla açığa vurulmuş saldırganlıklarla ya da ailenizin özümsenmiş standartlarına uygun davranmadığınız için hissettiğiniz "kötü" olma düşüncesi ile ilgili suçluluk duygusu, hizmet ederek bir şeyleri tamir etme ve bu şekilde telafi yoluna gitme arzusu uyandırır. pek çok anlamda 12. eviniz dışsal gerçekliğin değil içsel imgelerin ve ideallerin evidir. burada, sizi ele geçiren kötü ve nahoş imgelerden kaçış yolları ararsınız, aynı zamanda ister hizmet ister güzellik ve sevgi ya da aşkı deneyimler olun, idealinizdekileri yaşama hayalleriyle kendinizi tatmin etmeye çalışırsınız. *gizli benliğiniz Temmuz 18, 2009 fotonkedi tarafından düzenlendi Ardarda Atılan Mesajlar Birleştirildi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
camonbeybi Yanıtlama zamanı: Eylül 30, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 30, 2014 astrolojiye bir zamanlar safsata gözüyle bakmama engel olan en önemli nedendi 12. ev. gerçekten çarpıcı. ama tamamen kayıplar evi olarak mı adlandırmalı 12. evi? benim 12. evimde güneş, merkür ve yay burcu var. yay burcunun yöneticisi jüpiter ikizlerle birlikte 7. evde ve aynı zamanda yengeçte. merkür yay burcunda ve aslan da 8. evde. bu tablo beni şanssız biri mi yapıyor? bunun üzerinde çok düşündüm. ama nasıl bir sonuca varacağımı bilemiyorum. haritamdaki diğer konumları da ele alınca ben zaten baştan kaybetmiş ve yaşamasam da olur mu demeliyim? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Sexxx Dreams Yanıtlama zamanı: Ekim 5, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 5, 2014 Satürn 12. evimde. Karanlık bir bilinçaltım var, bunun dışında satürn 12.evde kişiye iç bakış, iç görüş gibi bir kabiliyet veriyormuş. Bunu okuduğumda da baya etkilenmiştim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
tugse Yanıtlama zamanı: Ekim 23, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 23, 2014 12. evimde venüs pluto birazda satürn etkili,pluto ile ilgili olanlar doğru venüs le satürn pek tutmuyor gibi. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Mart 23, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 23, 2015 Satürn 12. Evde bende. Açıklamayı görünce ürktüm... Okuyunca da kendimden tiksindim bu ne ya?!? Açık olmak gerekirse; sanırım en önemli ev 12. evmiş... SATÜRN daha düzenli ve istikrarlı bir bilinçaltı.. yalnızlık.. gerçekçilik ile hayaler arasında denge kurmakta bocalama..korkular.. kolay güvenememe durumları.. babayla yada otoriter bir erkeklerle ilgili sorunlar Bilimadamları ve doktorlarda Satürn bulunur güç, kontrol ve güvenliğin dışsal ifadelerini aramak yerine, kendinizi kontrol etmeye ve içsel dayanıklılığı korumaya davet eder. Yüzleşilmesi zor olan, derinlerdeki yalnızlığı, korku veya suçluluğu, çaresizlik veya olumsuzlukları gösterir. Satürn, annenin hamilelik boyunca yaşadığı korku, kısıtlanma ve depresyon gibi deneyimlere karşı hassas olduğunuz için, ana rahminde kendinizi oldukça zorlanmış ve sınırlanmış hissetmiş olabilirsiniz(On ikinci ev aynı zamanda cenin halindeki deneyimlerinizi gösterir).(Bu bana uymuyor) Eğer onikinci evinize veya yöneticisine karşıt açılar varsa, onikinci evinizin rahatsız eden bu özelliklerini karşınızdaki insanlara yansıtarak kurtulmaya çalışmanız mümkündür. Burada ki Satürn sizi reddetme konusunda kışkırtır.(Bana uymuyor) Onikinci evinde Satürn varsa; sevdiğiniz birini bir kenara atarsınız. Reddedilen enerjilerin infilak edip sizi ele geçirmesinin oluşturduğu en şiddetli sonuç psikozdur (akıl dengesizliği). Eğer bu reddedilmiş enerjiler sık sık kontrolünüzü ele alırsa, büyük ihtimalle, durup kendinizi bu konuda sorgularsınız. Ancak bunlarla karşılaşmak için çok derinlere dalmaktan çekinirsiniz, zira içinizde pusuya yatmış güçlerden ve eğer su yüzüne daha çok çıkarlarsa öz değerinize ve ilişkilerinize yapabilecekleri şeylerden korkarsınız. Sizi tamamen yönetmeye başlayacaklarından endişe edersiniz. (Bunu yendim sanırım yine de zorlandığım yerde kendimi susturup yola devam etme eğilimim var) On ikinci evinizi yöneten ama orada bulunmayan gezegenler yerleşik oldukları evde işlevlerini gerçekleştirirler, ama başka burçta oldukları halde onikinci ev konularının duygularıyla yüklüdürler. Bedeninizle aklınız arasındaki parçalanmadır, kalbiniz kendini açana ve yabancılaşmış iki benliğiniz arasındaki ve kendinizle dünya arasındaki sevgi ve şefkate bir geçiş yaratana kadar şifa bulamazsınız. (sanırım şefkat arayışının nedeni burada yatıyor) iç yaşamınızı kontrol ve organize ettiğinizi ve böylece karmaşık duygulara boğulmadığınızı ileri sürer. İçsel akışınıza teslim olmaktan ve sizi tehdit eden korkuları deneyimlemekten ürktüğünüz için, duygularınızı, bilincinizden uzaklaştırarak ve programlı işlerinize ve aktivitelerinize dalarak, disiplin altına alırsınız. (Bu benim sorunlardan kurtulma yöntemim) Otokontrolünüz yaşamınızı idare etmekte ve krizlerle baş etmekte size yardımcı olsa da, aynı zamanda sizi sınırlar. Ruhunuzun derinlerdeki alanları ile temas edemediğinizi hissederek, sizi besleyen duygulara, imgelere, rüya ve fantezilere ulaşım yolunuzu kapatırsınız. İçinizde donmuş halde duran bir denizin veya gevşemenizi engelleyen içsel katılığın acısı ve sıkıntısını deneyimlemediğiniz sürece, başkalarından bir şeyler alamazsınız veya etrafınızdaki insanlarla gerçek bir bağlantı kuramazsınız. İç yaşamınızdan korkarsınız. Böyle olması anlaşılır bir şeydir, zira derinlere yerleşmiş korkular barındırır, cesaretsizlik ve çaresizlik duygularına karşı mücadele edersiniz. Yalnızlıktan, bunalmaktan, tuzağa düşmekten, yaşlanmaktan, reddedilmekten, ayrılmaktan veya terk edilmekten korkarsınız. Size içsel bir yapılanma duygusu veren ve etkin bir şekilde işlerinizi yapmanıza katkıda bulunan içinizdeki buzu eritmekten korkarsınız. Kendinize ve dünyaya inanç ve güvenden yoksun olduğunuz için, dışarıya karşı uyumlu ve esnek görünseniz de kendinize ve geliştirmiş olduğunuz güvenlik kaynaklarına sıkı sıkıya tutunursunuz. Aslında yüksek oranda kendine yeterlilik ve içsel güç sergilersiniz, ancak kendi savunmasızlığınızı ve ihtiyaçlarınızı gidermek ve tatmin etmek yerine reddetmenizden kaynaklanan bu tür bir güç kolayca yıkılmaya açık olabilir. Erken yaşlarda sevgi yoksunluğu ile baş edebilmek için, tehdit edici duyguları ve ihtiyaçları dengenizi bozmaması adına uzak tutmanızı sağlayan güçlü bir savunma sistemi geliştirmişsinizdir. Ama genelde kendinizi reddedilmiş ve yetersiz hissettiğinizden, özgüveniniz kırılgandır ve kendinden şüphe etme, aşağılık duygusu, değersizlik ve suçluluk duyguları tarafından kolayca sarsıldığınızı anlarsınız. Kendinize karşı insafsız davranarak ve kendi sınırlarınızı kabul edemeyerek, kendiniz için oluşturduğunuz standartlara uygun bir şekilde yaşamadığınızda, hatalarınıza hoşgörü göstermekte ve bir birey olarak değerinizi onaylamakta zorlanırsınız.Yalnızlık size zor gelebilir, zira kişilerarası ilişkilerin uyarımları olmadığında kendi korkularınızla ve olumsuzluklarınızla karşılaşırsınız. Bu yüzden gerekli olan, ama aynı zamanda sizi besleyecek ve tamamlayacak dış uyarımlardan mahrum eden, içeriye çekilişlere karşı savaşırsınız. Ancak, bir kez yalnız kalmaya karşı direncinizi aştınız mı (Umarım bir gün...), özellikle de sizi cezbeden kişisel bir projeye veya işinizle ilgili bir alana odaklandığınızda, kendinize arkadaşlık etmekten keyif alabilirsiniz. On ikinci evdeki bir Satürn tek başınıza çalışma ve kendinizi adadığınız işleri sonuna kadar götürebilme kapasitesi verir.On ikinci evdeki Satürn’ün psikolojik etkilerinden biri de, ayakları yere basmayan hayallerle, gerçekliğin karamsarlığı arasında bocalamalardır. (Bu da tipik ben) Satürn sizi yönettiği zaman, ne hayal kurmaya veya mutluluğu umut etmeye, ne de dışarıdaki dünyada başarıya ulaşma kapasitenize inanmaya cesaret edersiniz. Bakış açınız kasvetlidir ve kaçmak istediğiniz depresif duyguları açığa çıkartır. (Hayalkırıklığı ve depresif duygular içinde olduğumda bu şekilde düşünme eğilimi içine giriyorum) Sonuç olarak, tüm Satürn’e özgü sesleri kapatabilirsiniz. Sadece korku, karamsarlık ve özgüvensizliği değil, aynı zamanda içinizdeki ve etrafınızdaki sınırlamaları görmenize, kabul etmenize ve zihninizi alıştırmanıza yardım edebilecek olan, bilge ve uyarıcı gerçeklik ilkelerini de engellersiniz. Hayal kurmaya cesaret ettiğinizde, Satürn’ün temsil ettiği temeller olmadan hayal kurarsınız; hayalleriniz gerçekleşmediğinde ise, gerçekleşebilecek hayaller üretmeyi ve onların peşine düşmeyi öğrenmekten ziyade, yeniden bir şeyler istemekten ve hayal etmekten çekinirsiniz.(Bana ne ben oynamıyorum sendromu... Tipik ben) Gerçeklikle yüzleşmek size zor gelir, çünkü gerçekliğe baktığınız lensleriniz size amaçlarınızı somut bir şekilde belirlemenize yardım etmekten ziyade, tehdit oluşturan kaygı ve umutsuzluk hisleriyle puslanmıştır. Satürn’e özgü korku ve şüphelerin önünü tamamen kesebildiğiniz zaman, Satürnsüz yaşamın baş döndürücü sınırsız yanlarına, sayısız potansiyel ve olasılık anlayışına bağlanabilirsiniz. Bu tür bir bağlantı gerçek yaşam hedeflerinizin sorumluluğunu üstlenme kapasitenizi engelleyebilir, zira bunu yapmak, başarıya ulaşabileceğiniz bir alana kendinizi odaklamak ve sınamakla ilgili bir olasılık duygusunu devreye sokacak demektir. Sınırsız idealleri bırakmaya isteksiz olduğunuz, tuzak ve hatalardan korktuğunuz ve aynı zamanda (ailenizde takip etmeyi öğrendiğiniz senaryoyu tehdit eden) başarıdan ürktüğünüz için, uzun vadeli hedef ve ilişkilere kendinizi adamaktansa, anda yaşamayı tercih edebilirsiniz. (Bu da epey ben gibi) Yakınlık tehlikelidir; anlaşılmaktan, sonra geçmişte olduğu gibi yargılanmaktan ve terk edilmekten korkarsınız. Bu nedenle, güvenmek konusunda yavaş davranırsınız ve kendinizi korumak ve kontrolünüzü sürdürmek adına ilişkilerinizde gerçek duygularınızı kendinize saklayabilirsiniz. Reddedilmek ve güçsüz kalmak konusunda hassas olduğunuzdan, bu tür deneyimlere karşı önlem alırsınız. Ama sevgiyi hak etmediğinizi düşündüğünüz için, farkında olmadan sizi onaylayan ve zayıflıklarınızı ve yaralanmaya açık yönlerinizi şefkatle kabullenen kişileri değil, size sizin kendinize davrandığınız gibi davranan partnerleri seçersiniz.(Bu da sanırım yanlış seçimlerimin nedenini açıklıyor ) Baskıcı ve kısıtlayıcı enerjinizi başkalarından ziyade kendinize yönlendirdiğiniz için sempatik, sosyal ve kendi sınırlarına hoşgörü göstermezken başkalarınınkini kabul eden biri olursunuz. İnsanlar sizin olumlu tabiatınıza ve çabalarına gösterdiğiniz samimi desteğe çekilirler, ancak başkalarını teşvik etmek ve kendilerini iyi hissettirmek için kendi sıkıntılı duygularınızın etrafına duvar çektiğiniz sürece, kendi farkındalığınızdan uzak tuttuğunuz benliğinizin yaşadığı içsel boşluk veya yalnızlık duygusu yakanızı hiç bırakmaz. Genelde mutlu bir yüz takındığınızda ve etrafınızdaki yaşama şevkle sarıldığınızda destek bulmuşsunuzdur. Kendi yaşamlarının sınırlamalarıyla baş edemezken, sizin kaygılarınızı nasıl yatıştıracaklarını bilememişler veya dünyada başarılı bir şekilde yer almakla ilgili aklı başında, gerçekçi bir tavrın nasıl oluşturulacağını açıklayamamışlardır ebeveynleriniz. Onların çaresizliklerini ve yetersizlik duygularını içinize çekip, duygularını özümsemiş ve kendinize aitmiş gibi deneyimlemişsinizdir. İnkâra yönelik eğilimleri, aynı zamanda hayal kırıklığına uğrama ve hedeflerini gerçekleştirmekten vazgeçme modeli yüzünden, siz de bunları içselleştirmiş, kendi ihtiyaç ve isteklerinizi inkâr etmeyi öğrenmişsinizdir. Uzun vadeli hedefler saptamak ve taahhütte bulunmak tatmin edici şeyler olarak görünmediğinden, kendi hedeflerinizi belirleme ve sizin için önemli olan değerlere kendinizi adama konusunda isteksizlik göstermişsinizdir. On ikinci evinizdeki Satürn, özellikle babanızın duygusal ya da fiziksel olarak ulaşılmaz biri olduğunu ima eder. Sağlıklı ve istikrarlı bir baba modelinin sağlayabileceği korunma ve güvenlikten yoksun kalmış ve iş dünyasında başarıyla ilerleyebilmek adına gerekli güç ve yeteneği geliştirmek için örnek alabileceğiniz birine sahip olma şansını kaçırmışsınızdır. Gerçekten çok hayali olan, çarpıtılmış bir baba kavramına sahip olabilirsiniz ve asla ihtiyaçlarınıza yanıt vermeyen gerçek babanız kadar, içinizdeki baba arketipinin baskılarına karşı da savaşmanız gerekebilir. Babanızı yadsıdığınız sürece, ataerkil Allah baba inancını içeren geleneksel din modelini de reddedebilirsiniz; diğer yandan, insani zayıflıkları anlayan ve koruyucu bir ruhsal baba figürü de arayabilirsiniz.Kendi babanız iş konularında zayıf bir model oluşturduğundan ve okulda eksikliklerinizle ilgili travmatik deneyimler yaşamış olabileceğinizden, profesyonel yeteneklerinizle ilintili yetersizlik duygularıyla mücadele edebilirsiniz. Profesyonel sorumluluk almak size zor gelebilir, çünkü siz zaten bilinçsizce sizin için önemli kişilere karşı kişisel bir sorumluluk hissediyorsunuzdur. Ayrıca insanlığın ihtiyaçlarını karşılama konusunda da bir sorumluluk duygusuna sahipsinizdir(Seks-şefkat-dert dinlemek). Acılara ve yoksulluğa şahit olduğunuzda bu konuda bir şeyler yapmanız gerektiğini hissedersiniz. İnsani değerlerinizi yansıtan işlerle ilgili bir misyon duygusu bile deneyimleyebilirsiniz. On ikinci evinizle uzlaşmak için, sizi duygusal olarak dondurup sertleştiren ve içsel yaşamınızın potansiyel zenginlikleriyle bağlantınızı hissetmenizi engelleyen geçmiş kayıpların çözülmemiş üzüntüleriyle yüzleşmeniz gerekir. Bu kayıplar gerçek ölüm ve ayrılıklar olabileceği gibi, asla sahip olamadığınız bir baba için veya çocukluğunuzdan beri bastırılmış olan yaşanmamış yönleriniz için yas tutmak gibi duygusal kayıplar da olabilir. Kontrol etme ihtiyacınız yüzünden, sizin için gözyaşlarına teslim olmak, kimliğinizi tehdit eden bir dağılma deneyimi olarak kabul edilir. Yine de, yaralanmaya müsait yanınıza kendinizi tam anlamıyla açarak ve içinizdeki çocuğun korkularını nasıl yatıştıracağınızı öğrenerek, daha sağlam ve güçlü bir iç kontrol duygusu kazanabilirsiniz. Korkularınızla yüzleşmekten korkarsınız, zira genelde batağa saplandığınızı hisseder, olumsuz kayıtlarınızdan gelen seslerle felç olur, hareketleriniz donar ve uykuya kaçmaya meyilli olursunuz. Korku deneyimlerine nasıl dayanacağınızı ve onları nasıl aşacağınızı öğrenmek, aynı şekilde yalnızlık ve terk edilme gibi belirli korkularla uzlaşmak sizin için oldukça önemlidir. İyimser, gerçekçi olmayan, boyunu aşan bir benlikle korku yüklü, kendini cezalandıran gizli bir benlik arasında gidip gelmektense, içinizdeki yaralı çocuğu ve ruhun sizi ürküten, ama derin beslenme kaynakları sağlayan karanlık bölgelerini kucaklayan ve onurlandıran davranışları geliştirmeniz gerekir. (Sanırım bunu yapmaya bir süredir başladım)Özellikle korkularınızı, suçluluk hislerinizi ve kendinizi cezalandırma yöntemlerinizi dile getirmenize ve kendinizle ilişkinizde yeni tavırlar geliştirmenizde yardımcı olabilecek psikoterapi yöntemleri sizin için faydalıdır. Gerçeklik terapisi ve (negatif varsayımlara ve içsel mesajlara karşılık veren) mantıksal-duygulanma terapisi yarar getirebilir. Dönüşüm sürecinizde, çocukluktan kalan deneyimlerden korkmayan bir arkadaş veya partnerin empatik, şefkatli varlığını gerektirebilir. Son olarak, görevlere, işlere, ilişkilere ve uzun vadeli hedeflere karşı sorumlulukların değerini öğrendiğiniz zaman, on ikinci evdeki Satürn’ünüzle barış yapmanız mümkündür. Sadece eski güvenlik kaynaklarından değil, gerçekleşmemiş olasılıkların bağlayıcılığından da vazgeçebileceğinizi bilmeniz gerekir; seçeneklerinizi daraltarak ve zaman içinde sürdürebileceğiniz seçimler ve taahhütler yaparak, mutluluğa ve kendi yeteneklerinize karşı gittikçe gelişen bir güven duygusuna erişebilirsiniz. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
GOZ Yanıtlama zamanı: Temmuz 30, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 30, 2015 Ay 12. evdeyse duygularınızı dış dünyada ifade edin derken sanatsal anlamda mı ifade etmekten bahsediyor, yoksa duygularımı saklamamam gerektiğinden mi bahsediyor? Yani öfkelendiğimde bunu doğrudan öfkelendiğim kişiye söylemem mi gerekir? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Aralık 14, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 14, 2015 4.ev bizi yaşamımızdaki aile , ev , mehremiyet duygusu , iç huzuru ve bununla bağlantılı diğer güvenlik unsurlarıyla ilişkilendiren koşullanmaları ortaya koyar. 4.ev kişinin korunma ve şevkat hissettiği huzurlu bir çevreye olan özlemini temsil eder ve bu evde vurgusu olanlar başkalarına karşıda koruyucu ce şevkatli tutum sergilemeye eğilim gösterirler. 8.ev de benzer şekilde mahrem bir yaşama olan kuvvetli ihtiyacı ortaya koyar ve bu kişi ile yakın seviyede ilişki kurmak oldukça zordur. 8.ev vurgusu olan kişi sadece özel yalnızlık değil , aynı zamanda gücünün de olmasını ister. Bu kişi kayda değer bir gizlilik isterken aynı zamanda dünyaya güçlü bir etki vermeye güdülenmiştir. 8.ev konularından biri şartlanmalardır. Bu şartlanmaları tek başına irade gücüyle ortadan kaldırmak zordur. 8.ev enerjisinin daha serbestçe akabilmesi için kişi kendini başkalarıyla ilişki kurmaya yönlendirmelidir. 8.ev gölgesi ; duygusal huzuru deneyimlemek yerine , duygusal tatmin için para , seks , dünyasal kudret gibi yolları tercih etmesidir. Doğum haritasında 12.evde bulunan planetler genellikle bizi ezen kuvvetleri sembolize ederler. 12.ev vurgusu olduğunda bir çeşit kendini adama , spiritüel çalışma , karşılık beklemeyen hizmet yoluyla kişi geçmiş deneyimlerinin sonuçlarından kurtulmaya başlar. Benim deneyimime göre SU evleri , doğum haritasında yorumlanması en zor evlerdir. Örneğin herhangi bir SU evindeki Satürn derin bir katılık ve duyguların ifade edilmesine karşı bilinçdışı bir direnci temsil edebilir. Su evlerinde AY bulunduğunda kişinin içsel güvenlik duygusu belirsizdir yada bilinçaltında yatıyor olabilir. Bundan dolayı kişinin güvenlik duygusunu desteklemesi için genellikle düzen duygusuna ihtiyacı vardır. Belkide bu kadar çok astroloğun SU evlerinde AY'ın konumlanmasının sebebi budur. Merkür SU evlerinde yer aldığında zihnin çalışma tarzının anahtarı katı bir mantıktan ziyade sezgi olacaktır. Zihin doğal olarak derin düşünmeye meyillidir , bazen takıntılı düşünme görülebilir. Su evlerinde Mars yer aldığında kişi ihtiraslarını zor durumda olanları korumaya yada kendi olumsuz eğilimleriyle savaşmaya yöneltebilir. Satürn ötesi planetlerden ( uranüs-neptün-plüto ) herhangi birisinin SU evlerinde olması belirgin bir psişik duyarlılık göstergesidir. Stephen Arroyo'nun Astroloji , Karma ve Dönüşüm isimli kitabından alıntıdır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Laikha Yanıtlama zamanı: Ağustos 10, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 10, 2016 4 gezegenim bu evde konumlanmış durumda. Bu bir şans mı yoksa lanet mi diye düşünürüm zaman zaman. Fakat her ne olursa olsun semboller bizim yorumladığımız gibidir. Nasıl bakmak istersek öyle görürüz. Bunu sırf 12. evi baz alarak söylemiyorum. Örneğin satürn genelde kısıtlayıcı disiplin edici bir öğretmen olarak bilinir. Bu olumsuz gibi görünebilir ilk başta fakat dediğim gibi her şey nasıl baktığımızla ilgili. Genelde satürnü kuvvetli olan kişilerin çok iyi kariyerler yaptığını ve iyi yerlere geldiğini de gözlemleyebiliriz mesela. Demek ki disiplin çokta olumsuz bir şey değilmiş. 12. evinde hangi gezegen bulunursa bulunsun, yoğunluğu ne olursa olsun.. tavsiye edebileceğim tek bir şey var. Dışarıya açılın. İçinize kapandıkça iyice bunalıma gireceksiniz. İçsel enerjinizi ancak dışarıyla bağ kurarak tamamlayabiliyorsunuz. İçe kapanmayın, konuşun anlatın insanlarla tanışın. 12. ev vurgusu kuvvetli olan biri olarak tek söyleyebileceğim bu. Sonraki aşamada ise, mutlaka kuzey ay düğümünüzü inceleyin. Çoğu kişi pek önemsemiyor kuzey ay düğümünü fakat gezegenlerin ve evlerin hepsini çözseniz bile rotanızı bilmedikten sonra natal haritanın size faydası olmayacaktır. Olumsuz yanlarınızı bilmek sizi güçlü yapar, kabullenin. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Sexxx Dreams Yanıtlama zamanı: Ağustos 19, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 19, 2016 4 gezegenim bu evde konumlanmış durumda. Bu bir şans mı yoksa lanet mi diye düşünürüm zaman zaman. Fakat her ne olursa olsun semboller bizim yorumladığımız gibidir. Nasıl bakmak istersek öyle görürüz. Bunu sırf 12. evi baz alarak söylemiyorum. Örneğin satürn genelde kısıtlayıcı disiplin edici bir öğretmen olarak bilinir. Bu olumsuz gibi görünebilir ilk başta fakat dediğim gibi her şey nasıl baktığımızla ilgili. Genelde satürnü kuvvetli olan kişilerin çok iyi kariyerler yaptığını ve iyi yerlere geldiğini de gözlemleyebiliriz mesela. Demek ki disiplin çokta olumsuz bir şey değilmiş. 12. evinde hangi gezegen bulunursa bulunsun, yoğunluğu ne olursa olsun.. tavsiye edebileceğim tek bir şey var. Dışarıya açılın. İçinize kapandıkça iyice bunalıma gireceksiniz. İçsel enerjinizi ancak dışarıyla bağ kurarak tamamlayabiliyorsunuz. İçe kapanmayın, konuşun anlatın insanlarla tanışın. 12. ev vurgusu kuvvetli olan biri olarak tek söyleyebileceğim bu. Sonraki aşamada ise, mutlaka kuzey ay düğümünüzü inceleyin. Çoğu kişi pek önemsemiyor kuzey ay düğümünü fakat gezegenlerin ve evlerin hepsini çözseniz bile rotanızı bilmedikten sonra natal haritanın size faydası olmayacaktır. Olumsuz yanlarınızı bilmek sizi güçlü yapar, kabullenin. 10. ev ve 12. evde oluşan kısıtlamalar birbirine benzeyebilir ama çözüm aşamaları farklı tamamen. Dediğin gibi 12. evde problem yaratan gezegenlerin konularıyla ilgili 'dış' ile bağlantıya geçmek gerekir ama 10. evdeki kısıtlamaları aşmanın yolu zamanla o konularda gelişmekten geçer. Ama aynı zamanda 12. evdeki problemi dışa açılarak çözemeyebiliriz, içe dönerek de çözmek gerekebilir. Benim önerim ikisi de değil haritayı inceleyerek bağlantılı etkileri takip etmek ve kendimizce çözüm üretmeye çalışmaktır. Tabi kendimizi ne kadar tanıdığımıza göre bulacağımız çözüm o kadar etkili olacaktır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lethal Perfection Yanıtlama zamanı: Ağustos 19, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 19, 2016 Açıkası 12. evi oğlak ile başlayıp oğlak olarak biten ve 12. evinde iki gezegeni olan biri olarak 12. evin kısıtlama anlayışını çok kez düşündüm, tarttım ve kafamda değerlendirdim. Bir kısıtlamadan bahsediliyor ancak nasıl bir kısıtlama? Açıkçası zaten ki Oğlak burcunun doğrudan kısıtlayan dünyasını düşündüğünüz zaman gerçekten 12. evin tam olarak işlevi benim için oldukça karmaşık bir hale gelmişti. Mars Oğlak olan biri olarak öfkelendiğim zaman benim öfkemi bastıran şeyin Satürnyen şartlar olduğunu fark etmem gerçekten çokça düşünme isteyen bir şeydi. Açıkçası ben "12. ev en astrolojideki en lanet gezegendir, ya hapse gidersiniz ya da kurban bayramında gidersiniz." temalı bir ton yazıdan sonra her şeyi 12. eve mâl etmeye başlamıştım. Sonra neyse ki 12. ev ve Satürn etkisini iyice ayırt edebilmeyi başardım. Açıkçası Satürn, kişiye doğrudan ve görünür engeller koyar. Satürnyen bir kişi kendi yaptıklarının ağır karşılıkları olduğunun farkındadır ve bu yüzden kişi sorumluluklarından dolayı adımlarını daha mesafeli atmak zorundadır. 12. ev ise açıkçası o gezegenin enerjisini kullanılması konusunda büyük bir karmaşa verir. Eğer 12. evde Mars görünüyorsa, kişi anlamsız durumlarda anlamsız şekillerde boşa enerjisini koyabilirken gereken durumlarda pasif olabilir. Çünkü zira kendi enerjisini bireysel olarak nasıl kullanması, değerlendirmesi gerektiğini kişi bilemez. Kimse korkmasın, 12. ev kişinin toplumla kendi benliği arasında sıyrılmasını sembolize eder. 12. evdeki gezegenlerin enerjisi başlangıçta topluma mal edilmiş, başkalarına adanmış olarak görünebilir ancak bu karmaşık ve komplike enerjinin harcanması için gösterilen basit bir yoldur. Asıl olan yolculuk 12. evdeki gezegenlerin enerjisini en baştan detaylarla deneyimleyerek onu güçlü bir şekilde ortaya koymaktır. Bununla beraber 12. ev kişinin iç dünyasını temsil eder ve iç dünyasının koşullarını ortaya koyar. Eğer bir gezegen 12. evde konum almışsa o kişi iç dünyasında o gezegeni deneyimleyecektir, bunu zamanla kullanmasını öğrenecektir. Gezegenler natalda ilerletildiği zamanlar 12. evden 1. eve doğru hareket eder. Yani sembolik anlamda 12. evimizdeki gezegenler zamanla bizim varlığımıza (1. evimize) etki edecektir. Vakit az olduğu için daha açamıyorum, umarım anlamışsınızdır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
monalisa Yanıtlama zamanı: Ocak 15, 2019 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 15, 2019 12. Evimde Rahu var.Tek bağlantısı ise 3.Evdeki terazi satürn karesi.Sus ve düşün der gibi. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.