nevermore Oluşturma zamanı: Temmuz 21, 2013 Paylaş Oluşturma zamanı: Temmuz 21, 2013 Druidler kısaca Kelt rahipleri olarak tanımlanırlar. Druidlerin Kelt toplumu içindeki yerleri çok önemlidir . Toplumsal bir çok olayda rol oynadıkları gibi dağınık olan Kelt kabileleri arasında birleştirici bir rol de oynuyorlardı Druidlerin öğretileri her şeyden önce ezoterik öğretilerdi ve sadece seçilmiş müritlere sözlü olarak aktarılırdı . Bu yüzden druidlerin öğretilerini tam olarak bilemiyoruz. Antik yazarlar ve Kelt efsane ve öykülerinden derleyebildiğimiz kadarı ile druid öğretisini belirleyebiliyoruz. Druidlerde sembolik olarak ağaç yeraltı dünyası , yer ve gök arasında bir bağlantıyı temsil etmektedir. Kelt sembolizminde en önemli olarak meşe gücü ve elma ağacı ölümsüzlüğü sembolize eder. Ağacın bir önemi de üzerinde tanrıların habercileri olan kuşları barındırmasıdır. Kökleri ise geçmişe , yeraltına doğru gider. Bu yüzden efsanelerde ölülerin ruhları dallar arasında ya da ağaçların gövdelerinde bulunurlar. Kutsal korular Druidler için kutsal mesajı aldıkları ve erginlenmenin olduğu yerlerdir. Druidler buralarda , nemeton denilen kutsal yerlerde açık havada ritüelleri gerçekleştirirlerdi. Bu yüzden de Druidler'den günümüze tapınaklar binaları kalmamıştır. Druidler , ellerinde bir ağacın küçük bir sembolü olan değnekleri taşırlardı. Bu değnekler druidin gücünün belirtis i olduğu kadar bunlarda sihir gücü de olduğuna inanılırdı. Ayrıca bu değneklerin yapıldığı madde ya da ağaç taşıyanın toplum içindeki yerini de belirttiğinden büyük önem taşımakta idi. Druidler için kutsal olan bir bitki de ökse otu idi. Bununla ilişkili törenlerin nasıl yapıldığını yukarıda incelemiştik. Ökse otu aynı zamanda ay sembolizmi ile de ilgili idi. Bu nedenle Druidlerin meşe üzerindeki ökse otunu kesmek için kullandıkları orak da hilal biçiminde idi. Ökse otu aynı zamanda üzerinde bulunduğu ağacı ruhu ve eliksir'i olarak da kabul ediliyordu. Aynı şekilde ökse otunun bir başka adı da "Meşe suyu" idi. Sembolik olarak ağaç yeraltı dünyası , yer ve gök arasında bir bağlantıyı temsil etmektedir. Kelt sembolizminde en önemli olarak meşe gücü ve elma ağacı ölümsüzlüğü sembolize eder. Ağacın bir önemi de üzerinde tanrıların habercileri olan kuşları barındırmasıdır. Kökleri ise geçmişe , yeraltına doğru gider. Bu yüzden efsanelerde ölülerin ruhları dallar arasında ya da ağaçların gövdelerinde bulunurlar. Kutsal korular Druidler için kutsal mesajı aldıkları ve erginlenmenin olduğu yerlerdir. Druidler buralarda , nemeton denilen kutsal yerlerde açık havada ritüelleri gerçekleştirirlerdi. Bu yüzden de Druidler ´den günümüze tapınaklar binaları kalmamıştır. Druidler , ellerinde bir ağacın küçük bir sembolü olan değnekleri taşırlardı. Bu değnekler druidin gücünün belirtisi olduğu kadar bunlarda sihir gücü de olduğuna inanılırdı. Ayrıca bu değneklerin yapıldığı madde ya da ağaç taşıyanın toplum içindeki yerini de belirttiğinden büyük önem taşımakta idi. Druidler için kutsal olan bir bitki de ökse otu idi. Bununla ilişkili törenlerin nasıl yapıldığını yukarıda incelemiştik. Ökse otu ayni zamanda ay sembolizmi ile de ilgili idi. Bu nedenle Druidlerin meşe üzerindeki ökse otunu kesmek için kullandıkları orak da hilal biçiminde idi. Ökse otu ayni zamanda üzerinde bulunduğu ağacı ruhu ve eliksir ´i olarak da kabul ediliyordu. Ayni şekilde ökse otunun bir başka adı da "meşe suyu " idi. Oğam Daha önce de belirttiğimiz gibi Druidler öğretilerinin sözlü olarak yayılmasını istiyorlar ve kesinlikle yazılı hale getirmiyorlardı. Bunun nedenleri arasında öğretilerinin ezoterik olması ve yazılı olanın öğretinin anlatımındaki değişikliklerle değişememesi vardır. Druidler ´in öğretilerini sözlü olarak aktarmaları onların yazıyı bilmedikleri ya da küçümsedikleri anlamına gelmemelidir. Tam tersi olarak yazıya çok büyük saygı göstermişler ve dikkatli kullanmışlardır. Bir Druid yazısı olmamakla birlikte bazı değneklerin ve kutsal kayaların üzerinde işaretler kullanmışlardır. Oğam adı verilen bu işaretler Keltlere özgüdür ve bir tür şifreli yazıdır. Tasların üzerlerinde ve ahşap malzemelerde , özellikle de değneklerde rastlanmıştır. Oğamlar mantık olarak Grek ateş işaretlerine benzemekte idi. Ateş işaretleri yerine atılan çentiklerden oluşuyordu ve her bir çentik sayısı bir sese karşılık geliyordu. Aslında Oğamların yazıdan da öte bir sembolizmi vardı. Her bir işaret ayni zamanda bir ağaca ya da bir hayvana da karşılık gelebiliyordu . Bunu tam tersi olarak da belli şekilde ve düzende dizilen ağaçlar bir anlam verebiliyordu. Druides ´ler Diğer ezoterik topluluklardan farklı olarak, druidler aralarına kadınları da kabul ediyorlardı ve bunlar druides adını alıyorlardı. Druideslerin inisiyasyonlarının nasıl olduğu bilinmemekle birlikte özellikle savaşçıların ve asillerin yetişmesinde büyük payları olduğu bilinmektedir. Bu durum Orta Çağ efsanelerinde sık sık geçen "Bilge Kadın " motifine de kaynaklık etmektedir. Orta Çağ efsaneleri ile ilgili bölümümüzde göreceğimiz gibi bu kadınlar şövalyenin yolculuğu boyunca karşısına çıkarlar ve inisiyasyonda yardımcı olurlar. Druidesler eğitimde olduğu kadar , ilaç hazırlamada , şifalı bitkilerin bulunmasında da söz sahibi idiler. Druideslerin özellikle Iskoçya ´da Sein Adası ´nda toplandıkları ve buraya erkekleri almadıkları söylenir . Söylenceye göre burada dokuz druidesin (Gallizenæ) öndeliğinde kendini adamış genç kızlar vardı. Halk arasında druideslerin burada sihir ve büyü ile uğraştıkları düşünülür , hatta hava olaylarına hükmettikleri , istedikleri hayvanın sekline girdikleri de söylenirdi. Hıristiyanlığın yayılmasından sonra druid inançlarını tamamen silmek isteyen Hıristiyanlar , druidesleri halkın gözünde cadılara çevirmişler ve halkı onlara düşman etmeyi başarmışlardır. Bard ´lar Kelt toplumlarında , genellikle konularını kahramanlık destanları olarak seçen ozanlara bard denilirdi. bağlı oldukları şefin yanında bulunurlar , onun başarılarını da kutlarlardı. Bard daha çok Galya ´da kullanılan bir isimlendirme idi , çünkü bu ozanlara Galya ´da bard denildiği gibi , Bretagne ´de Barzh , Irlanda ´da da Fil ( çoğulu filid ) denilmekteydi. Barzh ´ların dini karakterleri çabuk kaybolmasına karşın , bardlar , ilham ve sanat yeteneklerinden olsa gerek , saygı görmeye devam etmişlerdir. Filid ise yedi dereceli idi. Derece elde taşınan değneğe göre belli oluyordu. Böylece sıralama Ollamh (altın değnek) , Anruth (gümüş değnek ) ve geri kalan beş derece (bronz değnek) seklinde oluyordu. Bardlar ile ilgili önemli bir nokta da müzisyen Druidler ile karıştırılmamaları gerektiğidir. Bir çok Kelt dini törenine müzik eslik etmekle beraber , bu törenlerde müzik aletini çalan druidler bardlardan farklı idi. Kelt efsanelerinde müzik aletleri önemli bir yer tutmaktadır. Dağda ve Lug ´un sihirli araları vardı. Efsaneye göre bu aletler üç farklı tür müzik çalmaktaydılar. Bunlardan birincisi güldürüyor , ikincisi ağlatıyor , üçüncüsü de uyutuyordu. Bu inanış , Keltler ´in , müziğin insan üzerindeki etkisini incelediklerini göstermektedir. Bardlar ise şiir okurken , ayni zamanda cruth denilen bir tür lir de çalarlardı. Galya ´da Roma işgalinden sonra , yerli dili kullandıkları için , gözden düsen bardlar burada MS. İkinci yüzyıldan itibaren kaybolmaya başlamışlardır. Bardlar Galya ´da dini sınıftan sayılmalarına rağmen , Irlanda ´da sonraları aşağı sınıftan kabul edilirlerdi. Gal ülkesinde ise , özellikle Breton prensler tarafından çok tutulan bardlar varlıklarını Orta Çağ ´a kadar sürdürmüşlerdir ALINTIDIR Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.